Anasayfa / Dünya / Pakdemirli: Türkiye bir tarım ülkesi olarak iddiasını sürdürüyor

Pakdemirli: Türkiye bir tarım ülkesi olarak iddiasını sürdürüyor

Türk Ekonomi Bankası (TEB) ve Ekonomist Dergisi iş birliğinde 15’incisi düzenlenen Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi Araştırması’nın ödül töreni, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin de katılımıyla İstanbul’daki bir otelde gerçekleştirildi.

Bakan Pakdemirli, konuşmasında, törene katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, çeşitli kategorilerde ödül alan firmaları gönülden kutladığını söyledi.

Pakdemirli, 15 yıldır Türkiye’nin nabzını Anadolu sermayesiyle birlikte tuttuklarını vurgulayarak, “Yatırım yapan, üreten, ürettiğini ihraç eden, istihdam oluşturan firmalarımız, birlikte yazmaya başladığımız ‘Büyük Türkiye’ destanında büyük ve önemli bir rol üstlendi. Bu rol, zamanla büyük bir misyona dönüşerek, hamdolsun bugün; Anadolu sermayesinin gücünü ve alın terinin kıymetini ortaya koydu.” diye konuştu.

Katıldığı açılış, toplantı ve zirvelerde Anadolu’daki çabayı, gayreti, inancı bizzat gözlemlediğini aktaran Pakdemirli, şunları kaydetti:

“Umudumuz ve motivasyonumuz da artıyor haliyle. Görüyorum ki firmalarımız, büyük Türkiye’yi inşa çalışmalarımızda, yalnız taş üstüne taş koymuyor, aynı zamanda taşın kendisini de taşın çeşidini de üretebiliyor. İşte bizim için en kıymetli olan da bu; üretmek, üretmek, üretmek…Tabii biz Anadolu kaplanlarının girişimci ve vizyoner ruhunu daha çok sahada görmek istiyoruz. Sanayiyi ilgilendiren, ekonomiyi yönlendiren bütün sahalarda, iziniz daha çok olsun istiyoruz.”

Anadolu insanının her daim yanında olacaklarını vurgulayan Pakdemirli, “Hükümet ve bakanlık olarak daima yanınızda, arkanızda, sağınızda, solunuzda olacağız. Bizim sözümüz, yalnızca buralarda kürsülerde olmaz. Bizim sözümüz, dilimizin değil, kalemimizin ucundadır. Ne gerekiyorsa, bize nerede ihtiyacınız varsa; gelir yetişiriz. Hiç şüpheniz olmasın.” ifadelerini kullandı.

Bakan Pakdemirli, geçen yıl Davos toplantılarında, 15 yıl içerisinde yeni yeni şirketlerin doğacağının, 2030’ların ortalarına doğru bugün var olmayan ama yarın var olacak sektörlerin olacağının ön görüldüğünü anımsatarak, “Bunların uzaktan eğitim veren şirketler ve tarım şirketleri olacağı ifade edildi. Bu şirketlerin, dünyanın en zengin şirketleri olacağı ve 1,5 trilyon doların üzerinde değeri olacağını tahmin etmek zor değil.” dedi.

“KIRSAL ALANLARDA GIDA ÜRETİMİNİ ARTIRACAĞIZ”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bir devlet için savunma ve yerli silah sanayi ne kadar önemliyse tarımın da o nispette öneme sahip olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yakın gelecekte hep beraber göreceğiz. Dünyayı doyuran ülke, dünyanın lider ülkesi olacak. Tarım, eski değil, eskimez bir sektördür. Bilim gibidir tıpkı. Süreklidir, her gelen yeni bir şey ilave eder; taş üstüne bir taş koyar. Bilimin ve tarımın başı böylece yükselir. Fakat insanoğlu bu ikisinden hiç vazgeçmez, vazgeçemez. Çünkü bilgi aklını doyurur, tarım karnını…Tarım, bir tohum gibi genlerimizi taşıyor. Bugünümüzü yönetiyor, geleceğimize yön veriyor. Türkiye bir tarım ülkesi olarak iddiasını sürdürmektedir ve her geçen gün hedeflerini büyütmektedir. Tarım, ekonominin ve sanayinin ham maddesidir. Tarım ekolojinin, biyolojinin, iktisadın kesişim merkezidir ve bu merkez, başlı başına stratejik bir sektördür. Tarımımız, ticaret, sanayi, diplomasi, sağlık ve turizm sektörlerinin de lokomotifidir. Bu bakımdan tarıma dönük her yatırım, ülkenin bütün üretim ve ticaretine yapılan yatırım anlamına gelir. Sadece tarımsal üretim yetmez. Unutmayalım ki, 21 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip bir bölgede bulunuyoruz. Bu sebeple, bölgenin zenginliğinden ve refahından daha fazla pay almalıyız. Hep söylüyoruz Hollanda, 22 milyar dolarlık tarımsal hasıla, 98 milyar dolarlık da tarım ticaretiyle bu işi çok iyi beceriyor.”

Türkiye’nin tarım politikalarında küresel unsurları ve sorunları da dikkate aldığını dile getiren Pakdemirli, şöyle devam etti:

“Çünkü giderek artan global rekabet, iklim değişiklikleri, yakıt ve gübre fiyatları, rakip ülkelerin tarım ve istihdam politikaları vesaire hepsi bizi ilgilendiriyor. Gelişmiş ülkelerdeki tarım ve istihdam politikaları da yakın markajımızda. Malum, Avrupa Birliği, kırsal ve tarımsal alanlardan göçü önlemek adına, Ortak Tarım Politikası Reformu ile tarımsal istihdamı artırmayı hedefliyor. Bizde benzer uygulamalar zaten var. Tarım, bizim ülkemizde halen kırsal ekonominin temelini oluşturuyor. Biz de kırsal alandaki sosyoekonomik yapıyı çeşitlendirdikçe, kırsal alandaki canlılığı ve potansiyeli daha da artıracağız. Aynı zamanda kırsal alanlarda, gıda üretimini artıracak, bu üretimin de turizm ve ticaret ile iş birliğini sağlayacağız.”

“ÖZELLİKLE GENÇ ÇİFTÇİLERİ CEZBEDEN BİR TARIM SEKTÖRÜ İNŞA ETMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Bakan Pakdemirli, özellikle genç çiftçileri cezbeden rekabetçi ve dinamik bir tarım sektörü inşa etmeye çalıştıklarını ifade etti.

Bakanlık olarak daha dinamik, daha etkili ve sonuç odaklı projelerin ve girişimlerin peşinde olduklarını anlatan Pakdemirli, şunları kaydetti:

“Zira biz vizyonumuzu, ‘Az zamanda çok işler başarmak.’ azmiyle ortaya koyduk. Biz ülkemizin varlıklarına ve zenginliklerine değer katmak, değer kattıklarımızı da ürüne dönüştürebilmek üzerine bir hedefe doğru yürüyoruz. Bu yolda bizimle beraber yürüyenlere de yürümek isteyenlere de kapımız da gönlümüz de açık…Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, artık her alanda ‘milli ve yerli hamleler’ yapmaya başladık. Üretim ekonomisini, bilim ekonomisini, tarım ekonomisini, teknoloji ekonomisini hep birlikte gerçekleştireceğiz inşallah. Bunu tarımı, bilişimi, finansı, perakendeyi ve gıda sektörlerini bilen bir ekonomi doktoru, bir bakan olarak söylüyorum.”

“HEM ŞİRKETLERİMİZ HEM DE ÜLKEMİZ ADINA ENDÜSTRİ 5,0’IN ÖNCÜLERİ OLMALIYIZ”

Dünya Ekonomik Forumu Davos toplantılarındaki ana temanın, teknolojideki ve endüstrideki 4. Sanayi devriminin dünya ekopolitiğini şekillendirme modeline verilen isim “Küreselleşme 4.0” olduğunu belirten Pakdemirli, “Küreselleşme sanıldığı gibi bitmiyor. Biçim değiştiriyor. Dünyada yeni birliktelikler kuruluyor. Daha kompakt yapıların kurulması da muhtemel…3’lü, 4’lü anlaşmalar ve birliktelikler dönemi başlıyor. İşte bu yeni dönemde; verileri çok daha iyi toplayıp, çok daha iyi analiz etmeli, hem şirketlerimiz hem de ülkemiz adına Endüstri 5.0’ın öncüleri olmalıyız.” diye konuştu.

Türkiye’nin bu kapsamda bilgisi, iş gücü, teknolojisi ve ticari kabiliyetinin bulunduğunu kaydeden Pakdemirli, bu unsurları koordine ve entegre etmek ve daha çok çalışmak gerektiğini söyledi.

“ANADOLU KAPLANLARI ULUSLARARASI ALANDA YÜZ AKIMIZ OLMAYA DEVAM EDECEK”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, teknolojinin her biçimini kullanarak, hatta teknolojileri bizzat icat ederek, tarımdan sanayiye her alanda, dünyada söz sahibi olunmasının önemine işaret ederek, şöyle konuştu:

“İnşallah bunu da birlikte başaracağız. İşte o zaman siz de kazanacaksınız, Türkiye de kazanacak. Malum, kaplanın en belirgin özelliklerinden biri, kedigiller içinde en paylaşımcı tür olmasıdır. Bizim Anadolu kaplanlarımız da ismini bu tür üstün meziyetlerden alıyor. İnsanımızın emeğini ve hakkını teslim eden, istihdam sağlayan, paylaşan, örnek olan, çalışmaktan usanmayan Anadolu kaplanları, inşallah uluslararası alanda yüz akımız olmaya devam edecek. Bu konuda sizlere inancımız ve güvenimiz tam.”

Bakan Pakdemirli ayrıca Anadolu kaplanlarının doğa izleme sistemleriyle kayda girdiğini ifade ederek, “Bu arada programın öznesi olan Anadolu kaplanlarımızın, tarihin derinliğinden günümüze kadar yaşadığına dair bulgu, Doğa Koruma Genel Müdürlüğümüzün doğa izleme sistemleriyle kayda girdiğini sizlerle buradan ilk defa paylaşıyorum.” dedi.

Dünya Kadınlar Günü ve Regaip Kandili’ne ilişkin de düşüncelerini paylaşan Pakdemirli, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu vesile ile başta değerli eşim olmak üzere, salonda bulunan tüm emekçi kadınlarımızın, bu anlamlı gününü kutluyorum. ‘İyi ki varsınız.’ diyorum. Bu gece Regaip Gecesi, aynı zamanda mübarek üç ayların başlangıcı… Regaip, ‘istemek’ demek. Ben bu Regaip Gecesi vesilesiyle Cenab-ı Allah’tan, Anadolu kaplanlarına daha büyük başarılar niyaz ediyorum, ayrıca vatanımız, milletimiz ve ümmetimiz için hayırlar, güzellikler diliyorum.”

“ANADOLU ŞİRKETLERİNİN REKABET GURUR KAYNAĞIMIZ”

TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici de 15 yıldır Anadolu 500 Araştırması’na destek olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek, araştırmanın çok ciddi bir altyapıyla hazırlandığını vurguladı.

Anadolu şirketlerinin rekabet gücünün gurur kaynağı olduğunu dile getiren Leblebici, Anadolu şirketlerinin gelişimine şahit olduklarını ve bankacılık sektörü olarak bu şirketlerin büyümelerine, rekabette güçlenmelerine ve inovasyona verdikleri değerle büyük gurur duyduklarını söyledi.

TEB olarak araştırma sonuçlarından hareketle, Anadolu’daki şirketlere yönelik ürün ve hizmetler geliştirdiklerine dikkati çeken Leblebici, “Anadolu’da faaliyet gösteren firmalarımızın gelişen ticari faaliyetlerine paralel kullandıkları ürün ve hizmet sayılarının da arttığını görüyoruz. Firmalarımızın günlük faaliyet döngülerinin bir parçası olan nakit yönetimi ve dış ticaret işlemlerinde daha hızlı ve yenilikçi ürün ve hizmetler de talep etmekte olduğunu gözlemliyoruz. TEB olarak sunduğumuz tüm finansal ve finansal olmayan hizmetlerimizi tüm şirketlere olduğu gibi Anadolu şirketleri için de seferber ediyoruz.” dedi.

Hakkında Serkan AĞAOĞLU

Diğer Haber

DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ VE TÜRKİYE ÇEVRE HAFTASI

Doğayı korumak bir görev olmalı Dünya Çevre Günü, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1973 yılında …

[ajax_load_more loading_style="infinite fading-circles" container_type="div" post_type="post" images_loaded="true" placeholder="true" button_loading_label="Haber Yükleniyor..." scroll_distance="500px"]