Türk tarımındaki fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonla mücadeleye katkı için mısır, arpa, buğdayda lisanlı depoculuğun başladığını ifade eden Bursa Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, “4 milyon tona ulaştık. Hedefimiz 14 milyon tonluk depo. 2020 yılında daha da gelişecek. Çünkü süt ve süt ürünleri de bu işin içine girmeye başlayacak. Başka borsalar da oluşacak. Türk usulü borsa olacak” dedi.
Lisanslı depoculuğun Türkiye tarımında bir dönüşüm olduğunu belirten Bursa Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, “Burada da Bursa Ticaret Borsası, yeni kurulan Odalar Birliği şirketinin ana hissedarlarından birisidir. Borsa endeksli bambaşka ticaret dünyası oluşuyor. Bunda da ana faktörlerden birisi Bursa Ticaret Borsası’dır. Türkiye tarımına yön verecek büyük bir önderlik yapacak fikir üretecek bir yapı haline geldi. Gıda enflasyonunun tarımsal bakliyat konularında belki sorunlarının bitmesine sebep olacak. Ana depolarda toplanıp bu depolar üzerinden de ticaretin alıcıların buluştuğu bir ortam olacak. Yani borsa üzerinden rakamların manüple edilemediği herkesin gördüğü şeffaf bir yönetim dönemine geçildi. Bu hükumet noktasında, gıda enflasyonu fiyatlarla ilgili farklı bir şey olursa, rakamlar zaten bunun gidişatını görüp hızlı müdahale etme şansını verecek. Üretici tarafında ise, satıp satmamak arasında ürün kağıdıyla gidip ziraat bankasından ister uzun vade 9 aylık faizsiz kredi kullanacak. İsterse malını satacak” dedi.
“İnternetten borsa gibi takip edilecek”
Bu sistemin şu anda adım adım uygulandığını ifade eden Matlı, “Geçen hafta da bölgesel eğitim toplantılarına başladık. Bunlarla ilgili Bursa Ticaret Borsası önderliğinde tarımsal ürünlerle Mustafakemalpaşa, Karacabey tarafında bununla ilgili çalışmalar yapıldı. Ziraat odalarıyla toplantılarımızı yaptık. Artık ziraat odaları, bölgesel odalar, borsalar ne kadar sahip çıkarsa yeni bir Gemlik zeytini doğabilir. Mısır, arpa, buğdayda ile lisanlı depoculuk başladı. Bildiğiniz klasik tüccarlardan değil de, bugün internetten borsa gibi bunu takip edebilecek. Dijitale ayak uyduracak yeni insanlar lazım. Tüccarlar da değişecek. Üretici de dijital olacak. Ekmek fırını lisansı depoda takip ettiğinde buğday fiyatlarının gidişatına bakar nere gideceğine göre pozisyonunu alır” diye konuştu.
“Yatırım yapmak isteyen bu borsaya girecek”
Birikimini faize yatırmak istemeyen veya döviz almak istemeyen tüketicinin bu borsayı takip edeceğini kaydeden Matlı, “Bu paranızı döviz alımı gibi, buğday, pamuk, fındık, üzüm gibi ürünler alınabilir. Misal, harmanda buğdayın kağıdı bin 100 liradan alınıp bugün bin 360 liradan satılırdı. Bunu anlatacağız. Borsa demek manipülasyon demek. Devletin de oyuncu devlet olması ani bir geçiş var. Nereye kadar müdahale edece? Şimdi geçen sene devlet zararına mal sattı. Bu yüzden bunu söylerken biraz daha hazmede hazmede söylüyoruz. Şunu yaptığınızda, tüketicinin biriken parasını faizsiz finansın içine çekiyorsunuz. İkincisi, gıda enflasyonu konuşunda konuşulacak bir şey yok. Her şey reel, kimsenin yorum yapacak şansı da olmayacak. Üretici de mutlu; Konya’da fiyatın ne olduğunu bilecek. Ne zaman satmak istediğini bilecek. Kimsenin konuşacak bir şeyi kalmayacak. 4 milyon tona ulaştı. Hedefimiz 14 milyon tonluk depo yapmak. Bu da bir taraftan gelişiyor. 2020 yılında daha da gelişecek. Çünkü süt ve süt ürünleri de bu işin içine girmeye başlayacak. Başka borsalar da oluşacak. Türk usulü borsa olacak” diye konuştu.