Tarım olmadan istikrarlı bir kalkınma olamayacağı dikkate alındığında, ülkelerin kalkınmalarını sağlamak açısından sürdürülebilir bir tarımsal üretimin temin edilmesi stratejik önem taşıyor. Sürdürülebilir tarımsal üretim ise ancak üretimde kullanılan üretim faktörlerinin tükenmesine ve bozulmasına neden olmadan, bunları etkin bir şekilde kullanarak, gelecek nesillere bırakmakla olabilir.
Bu hedefin gerçekleştirilmesi için, tarımsal üretimin ana materyali olan toprak ve su potansiyelinin üretime dönüştürülmesi, üretim faaliyetlerinin düzenli, sürekli ve etkin olarak yürütülmesi, gerekli tarımsal yatırımların yapılması lazım. Dolayısıyla tarım sektöründe sermaye gereksiniminin tamamlanması saydığımız faktörlere de işlerlik kazandıracak niteliktedir. Fakat birçok ürünü yılda bir satılan, buna karşılık bütün bir yıl masraf yapılan tarım sektöründe sermaye birikimi zor yapılmakta, kullanılabilir sermaye miktarı çoğu zaman yetersiz kalmaktadır. Bunun önüne geçmek için akılcı ve kalıcı önlemlerle sürdürülebilir tarım faaliyetlerinin artmasını sağlayabiliriz.
Yine tarıma sermaye kazandırmanın temel yollarından biri de ürüne değer katarak, çok daha geniş bir kitleye ulaşılmasını sağlamaktır. Sadece ham ürünü değil, üründe katma değeri artırıp, kârlılığı göstermek sektöre ivme kazandıracaktır. Örneğin, fındıkta işlenebilir mixtureyi artırmak gerekiyor. Çünkü, fındıkta Türkiye’nin sağlayamadığı katma değeri bizden ürün ithalatı yapan ülkeler sağlıyor. Bu ülkeler fındığı değişik mamullere işleyerek, daha fazla kazanç elde ediyor. Halbuki fırsatları ülkemizin değerlendirmesi üreticimizin ham ürün yerine katma değer sağlayarak satması tarımda sürdürülebilirlik açısından önem arz ediyor.