Anasayfa / Ekonomi / Ücretsiz izinde kritik detay! Tazminat hakkı nasıl doğar?

Ücretsiz izinde kritik detay! Tazminat hakkı nasıl doğar?

Covid-19 pandemi sürecinde 1 Nisan’dan geçerli olmak üzere getirilen 3 aylık işten çıkarma yasağı, 17 Ağustos’a kadar uzatıldı. TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda geçen hafta kabul edilen ve bu hafta Genel Kurul’da yasalaşması beklenen teklif ile işten çıkarma yasağı her defasında en fazla 3’er ay olmak üzere 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatılabilecek.

Mevcut kanuna göre, işten çıkarma yasağı, İş Kanunu kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın, her türlü iş veya hizmet sözleşmesi ile çalışanlar için uygulanıyor. İşveren, ahlâk ve iyi niyet kurallarına aykırılık dışında hiçbir gerekçe ile iş akdini feshedemiyor.

Teklif ile istisna kapsamı genişletilecek. “Belirli süreli sözleşme” ile çalışanlar, sözleşme bitiminde işten çıkartılabilecek. Ayrıca, süresi belli olan hizmet alımı ve yapım işlerinde çalışanlar, işin sona ermesi halinde işten çıkartılacak.

Habertürk ’ten Ahmet Kıvanç ’ın haberine göre, kapanan veya faaliyetini sona erdiren iş yerlerinde çalışanların sözleşmeleri feshedilebilecek. Bunların dışındaki hiçbir iş veya hizmet sözleşmesi, işten çıkarma yasağı boyunca feshedilemeyecek.

İşten çıkarma yasağı süresince işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilecek. İşverenin işçileri hangi durumda ve neye göre ücretsiz izne çıkartabileceğine dair kanunda herhangi bir düzenleme bulunmuyor. Ücretsiz izin uygulaması, işten çıkarma yasağı ne kadar devam ederse o kadar sürecek.

İş Kanunu’na göre, normalde işveren rızası dışında işçiyi ücretsiz izne ayırdığında, işçi bu durumu haklı fesih sebebi yapabiliyor. Haklı olarak iş akdini fesheden işçi kıdem tazminatını alıp işten ayrılabilir.

İşsizlik ödeneğinden yararlanabilmek için işçinin kendi isteği ve kusuru dışında bir sebeple işten çıkmış olması gerekiyor. Ancak, işçi haklı nedene dayanarak iş akdini tek taraflı feshettiğinde işsizlik ödeneğinden de yararlanabilir.

1 Temmuz öncesi dönemde işveren ücretsiz izne çıkarmak yerine kısa çalışmaya da başvurabiliyordu. Kısa çalışma sırasında işçiye, son 12 aylık ortalama ücretinin yüzde 60’ı oranında kısa çalışma ödeneği veriliyordu. Teklif uyarınca, 1 Temmuz’dan sonra kısa çalışma için yeni başvuru yapılamıyor. Bu durumda işveren işçiyi sadece ücretsiz izne çıkartabilecek.

Ücretsiz izne çıkartılan işçilere, çalışırken aldığı ücret tutarı ne olursa olsun günlük 39.24 TL nakdi ücret desteği veriliyor. Bir aylık nakdi ücret desteği brüt 1.177 TL, net 1.168 TL olarak uygulanıyor. Asgari ücretle çalışan da 10 bin lira ücretle çalışan da ücretsiz izin döneminde sadece 1.168 TL nakdi ücret desteği alabiliyor.

Emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden yüz binlerce kişi bulunuyor. Nakdi ücret desteğinden yararlanabilmek için emekli aylığı almamak gerekiyor. Dolayısıyla emekli olduktan sonra çalışanlardan ücretsiz izne ayrılanlar, nakdi ücret desteğinden de yararlanamıyorlar.

Ücretsiz izne çıkartılan işçiler eşinden veya bir başka yakınından dolayı “bakmakla yükümlü olunan” sıfatıyla sağlık hizmetlerinden yararlanamıyorlarsa, genel sağlık sigortası (GSS) primleri İşsizlik Fonu’ndan karşılanıyor. Böylece sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyorlar.

Ancak, gerek kısa çalışma ödeneğinden, gerekse nakdi ücret desteğinden yararlananların emekliliğe ilişkin sigorta primleri yatırılmıyor.

TELAFİ ÖDEMESİ YAPAN İŞVEREN AYRICA VERGİ ÖDEDİ

Pandemi sürecinde işçi işveren ilişkileri büyük bir sınavdan geçti ve geçiyor. Birçok işveren bu dönemde işçisi ile dayanışma içine girdi. Özellikle sendikalı bazı iş yerlerinde işverenler, işçilerin kısa çalışmadan kaynaklı gelir kaybını telafi etmek için, yükümlülükleri bulunmamasına karşın ceplerinden para ödedi.

TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK, bu şekilde yapılan telafi ödemesinin vergiden istisna tutulmasına ilişkin ortak çağrıda bulundu ancak henüz bir sonuç çıkmadı. Telafi ödemesi yapan işverenler, işçinin tabi olduğu gelir vergisi dilimine göre yüzde 15 ile yüzde 40 arasında değişen oranlarda gelir vergisi ödedi.

İŞVEREN İŞÇİYİ YILDIRMAK İÇİN KULLANABİLİR

Ücretsiz izne çıkartılan işçi, kıdem tazminatını yakmamak ve işsizlik ödeneği hakkını kaybetmemek için yeni bir iş bulsa bile mevcut iş yerinden ayrılamıyor. İşçi, işveren ile anlaşarak tazminatını alsa bile işsizlik ödeneği hakkını kaybedeceği için ileride mağdur olma endişesiyle 1.168 TL’lik nakdi ücret desteğine mahkûm oluyor.

Cebinden para ödeyen iyi niyetli işverene karşılık, kötü niyetli işveren veya işveren adına hareket eden vekilinin ücretsiz izin uygulamasını işçiyi yıldırmak için kullanması söz konusu. İş yerinde 10-15 yıldır çalışmakta olan işçinin kıdem tazminatını yakarak ayrılmasını sağlamak için aylarca ücretsiz izne çıkarması mümkün. Nitekim gelen şikâyetlerden, işverenin aynı ofiste veya departmanda, aynı işi yapan kişilerden bazılarını sürekli olarak ücretsiz izne çıkardığı, bazılarını ise ücretini tam ödeyerek çalıştırdığı anlaşılıyor.

İŞVEREN ÜCRETSİZ İZİNDE AYRIMCILIK YAPAMAZ

Getirilen düzenlemede, işverenin ücretsiz izne çıkartacağı işçiyi belirleme konusunda bir kısıtlama bulunmuyor ancak İş Kanunu’nun 5. maddesine göre, işveren çalışanlarına eşit davranmakla yükümlü.

Aynı ofiste, aynı departmanda aynı işi yapmakta olan kişilerden bir kısmı normal çalışmaya devam ederken, sürekli ücretsiz izne çıkartılan işçi ayrımcılık yapıldığını düşünüyorsa önce işverene yazılı olarak ihtarda bulunmalı. İhtara rağmen ayrımcılığın giderilmemesi durumunda işçi bunu haklı fesih sebebi yaparak kıdem tazminatını talep edebilir.

İşverenin eşitlik ilkesine aykırı davrandığını ispat etme yükümlülüğü işçinin üzerindedir. Ancak, işçi ihlalin varlığı ihtimalini güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlü tutuluyor.

15 YIL 3600 GÜNÜ BULUNANLAR KIDEM TAZMİNATINI ALABİLİR

8 Eylül 1999 tarihinden önce ilk defa sigortalı çalışmaya başlayanlar 15 yıl sigortalılık, 3600 prim gününü doldurmuşlarsa kıdem tazminatını alıp işten ayrılabilirler. 8 Eylül 1999 tarihinden sonra ilk defa çalışmaya başlayanların kıdem tazminatı talep edebilmesi için ise ya 25 yıl sigortalılık ve 4500 prim gününü, ya da sigortalılık süresine bakılmaksızın 7000 prim gününü doldurmaları gerekiyor.

1999-2000 yıllarında ilk defa çalışmaya başlayıp kesintisiz çalışanlar 7000 gününü doldurmuş bulunuyor. Bu kişiler de işten çıkarma yasağı ve ücretsiz izin uygulaması döneminde kıdem tazminatını alıp ayrılabilirler. Bu hakkı kullanabilmek için öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) kıdem tazminatı alabileceğine dair yazı alıp işverene verilmesi gerekiyor.

NORMALLEŞME DESTEĞİ NASIL UYGULANACAK?

TBMM gündemindeki yasa teklifine göre, 1 Temmuz 2020 tarihinden önce kısa çalışma ödeneği veya nakdi ücret desteği alan işçileri normal çalışmaya geçiren işveren prim desteği alacak. Prim desteği üç ay süreyle uygulanacak. İşverene her ay için sağlanacak destek süresi, kısa çalışma ödeneği alanlar için kısa çalışma ödeneği aldığı aylık ortalama gün sayısını; nakdî ücret desteğinden yararlandırılanlar içinse nakdî ücret desteği aldıkları aylık ortalama gün sayısını geçemeyecek.

Örneğin, nisan, mayıs ve haziran aylarında 10 işçi için her ay 15’er gün kısa çalışma yaptıran işveren, 3 ay süreyle 10 işçi için 15 günlük prim desteğinden yararlanacak. Üç ay boyunca faaliyetlerini tamamen durduran işveren ise tam destek alacak. Bir işçi için sağlanacak aylık prim desteği tutarı 868 TL olacak.

Hakkında

Diğer Haber

Tarım sektörüne 50 milyon dolar kredi

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), OPEC Uluslararası Kalkınma Fonu (OPEC Fund for International Development-OPEC …

[ajax_load_more loading_style="infinite fading-circles" container_type="div" post_type="post" images_loaded="true" placeholder="true" button_loading_label="Haber Yükleniyor..." scroll_distance="500px"]