TÜSİAD ve OECD tarımı masaya yatırdı
Çiğdem Gkhüseyinoğlu
7 Mart 2020
Genel, Haberler
441 görenler
Türkiye’de çiftçilerin yaş ortalaması 52-53 civarında. Gençlerin çiftçilikten uzaklaşmasının başlıca nedeni, üretim sürecinde çekilen zahmetlere rağmen çoğu zaman maliyetlerin dahi karşılanamaması. Kırsalda cazip bir yaşam bulamayan gençler, büyük şehirlerde asgari ücretle çalışmayı göze alarak kırsalı terk ediyor.
Yıllardır çiftçiliğin cazip hale getirilmesini talep eden ziraat sektörü temsilcileri, çözüm bulunamadığı takdirde bunun faturasını tüm ülkenin ödeyeceği konusunda sürekli uyarıyor.
Son beş yılda üçüncü kez tarım alanında rapor hazırlayan TÜSİAD da, bu alandaki eksikliklere dikkat çekti. “Türkiye nüfusunun yüzde 90’ınından fazlası şehirlerde ve ilçelerde yaşıyor” diyen TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, “Tarımın sorunlarına bakarken kentleşmeye de odaklanılması gerek. Sektördeki ölçek sorununa, kırdan kente göç, yaşlanan tarım nüfusu gibi etkenleri de eklediğimizde konunun sosyal öncelik alanları da netleşiyor. Tarımı gençlerin, girişimcilerin ilgi alanına çekmeliyiz. Bu çerçevede, eğitim reformunun ve teknolojik gelişmelerin kayda değer rol oynayabileceğine inanıyorum” dedi.
YURTDIŞI BURSU
OECD/BIAC Gıda ve Tarım Komitesi Başkanı Metin Akman da, şunları önerdi: “Gençleri tarıma çekebilmemiz çok önemli. Ancak, ziraat fakültelerinde okuyan gençlere İngilizce eğitimi veriliyor mu, dünyaya entegre olup, küresel gelişmeleri takip edebilecekler mi sorusu çok önemli. Onları devlet bursu ile dünyanın en iyi tarım ülkelerine göndersek… Gençleri bu alana çekemezsek teknoloji de trendleri de yakalayamayız. Gençlerle tarım bir araya gelirse mutlu sonu yakalarız.
ÜRETİCİ SORUN YAŞIYOR
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, “Avrupa’nın en büyük tarım alanına sahip olmamıza rağmen verimli arazi ve yatırım yetersizliğinden söz ediyoruz. Politikalarımızla önceliklendirilmiş bir tarım sektörü vizyonuyla hareket etmeliyiz” dedi. Özilhan, şöyle devam etti:
“Artan girdi fiyatları ve bundan etkilenen gıda enflasyonu ve finansman sıkıntısı gibi sorunların olduğu bir yapıda en büyük sıkıntıyı üretici yaşıyor. Sorunların çözümü için; üreticiden tüketiciye kadar tüm paydaşlara yönelik kalıcı politikalar oluşturmalı ve uygulamalıyız.”
ENFLASYON KISA VADEDE DÜŞMEZ
Gelişmekte olan ülkelerde vahşi bir kentleşmenin olduğuna dikkat çeken Metin Akman, “Gıda enflasyonu da yine gelişmekte olan ülkelerin sorunu. Herkes kentlere gidiyor. Değer ve tedarik zinciri değişiyor ama uygun regülasyonlar oluşturulamıyor. Politikacı da enflasyonu düşürmek için piyasaya müdahale ediyor. Ancak enflasyon artmaya devam ediyor. Gıda enflasyonun kısa vadede düşmeyeceğini düşünüyorum” dedi.
“Çifçinin refahı artarsa, sanayicinin rekabet gücü artar” diyen Akman, “Sosyal adalet için devlet müdahalesi kesinlikle olmalı. Ancak bunun dışındakiler refahı düşürüyor” diye konuştu.
TÜSİAD’ın “Sürdürülebilir Büyüme Bağlamında Tarım ve Gıda Sektörünün Analizi Raporu”nda, Türk tarımının zayıf yönlerine ve karşı karşıya kaldığı tehditlere karşılık bazı politika önerilerinde bulunuldu. Bunlardan bazıları şöyle: “Adil ticaretin sağlanması için mevzuat hazırlanmalı, Yeni Hal Yasası’nda komisyoncu-tüccar ayrımı ortadan kaldırılmalı, üretim girdilerinin günlük veya haftalık karşılaştırılmalı fiyat takip altyapısı geliştirilmeli, tarım ve gıda ürünlerine dair dış ticaret politikaları revize edilmeli.”
Hasatdergisi.com
Etiketgıda fiyatları kawlowski oecd tusiad
Hakkında Çiğdem Gkhüseyinoğlu
Diğer Haber
Trakya’nın sarı altın çiçeği kanola, bölge yağış alamayınca yaşanan kuraklığa yenik düştü. Ayçiçeğine alternatif olarak …
[ajax_load_more loading_style="infinite fading-circles" container_type="div" post_type="post" images_loaded="true" placeholder="true" button_loading_label="Haber Yükleniyor..." scroll_distance="500px"]