Anasayfa / Genel / Temiz Teknoloji Yatırımları Yapay Zekâ Yatırımlarından 3 Kat Fazla Büyüdü

Temiz Teknoloji Yatırımları Yapay Zekâ Yatırımlarından 3 Kat Fazla Büyüdü

İklim değişikliği ve çevresel etkiler konusunda artan farkındalığın, daha az
karbon yoğun bir ekonomiye geçişi sağlamak için uygulanabilir toplumsal ve ekonomik çözümlere yönelik arayışla sonuçlandığını ve yeşil finans fırsatlarına odaklanan yatırım stratejilerinin hızla arttığını belirten
Prof. Dr. Atılgan “Çevresel fayda sağlayan faaliyetlerden gelir elde eden şirketlerin toplam piyasa büyüklüğünü yeşil ekonomi olarak ifade ediyoruz. Teknoloji ve kaynak verimliliği, atık yönetimi, döngüsel ekonomi, sürdürülebilir tarım ve ormancılık gibi sektörlere yatırım yapmak, çevresel sorunlarla ilgili mevcut yatırım fırsatlarından sadece birkaçı. Büyümesi her geçen yıl hızlanan yeşil ekonomi fırsatlarının toplam pay piyasalarının yüzde 10’una eş değer olduğu, petrol ve gaz sektörlerini geride bıraktığı tahmin ediliyor” dedi.

Finansal ürünlerde “yeşil yıkamaya” karşı önlemler

Yeşil ekonomi alanında döngüsel ekonomi, temiz teknoloji, yeşil finansal ürünler ve okyanus kaynaklarına odaklanan mavi ekonomi olmak üzere dört başlığın öne çıktığına dikkat çeken Atılgan açıklamasını şöyle sürdürdü: “Döngüsel bir ekonomiye geçişi teşvik etmeye yönelik yenilikler önemli
yatırım fırsatları sunuyor. Döngüsel ekonomiye odaklanan kamu sermaye fonları aracılığıyla yönetilen varlıkların her yıl katlanarak arttığı, temiz enerjiye yapılan risk sermayesi yatırımlarının da son 10 yılda
yapay zekaya yapılan benzer yatırımlardan 3 kat daha hızlı büyüdüğü tahmin ediliyor. Şu anda faaliyette olan kömürlü santrallerinin yüzde 60’ını işletmektense yeni rüzgar ve güneş enerjisi santralleri kapasitesini inşa etmek daha ucuz. Enerjinin ekonominin ana taşıyıcısı olmasından dolayı enerji üretimi ile ilişkili emisyonları azaltmanın tüm sektörler üzerinde zincirleme bir etkisi var.” Yeşil finansal ürünlerle ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Atılgan, bu alanda piyasanın büyümeye devam edeceğini söyledi. Prof.Dr. Atılgan, ilk yeşil tahvil ihracının 2007 yılında Avrupa Yatırım Bankası tarafından iklimle ilgili projelere fon sağlamak amacıyla duyurulduğunu hatırlatarak, iklim değişikliği çözümlerine odaklanan yeşil tahvillere ek olarak finansman koşullarının iklimsel veya çevresel performans
göstergeleriyle bağlantılı olduğu borçlanma enstrümanlarının da mevcut olduğunu söyledi. Yeşil finansal ürünlerin piyasada çoğalmaya devam edeceğini kaydeden Atılgan, “Çevre ve iklimle ilgili verilerin kalitesinin ve şeffaflığının “greenwashing” olarak ifade edilen yeşil yıkamayı önlemek üzere iyileştirilmesi gerekiyor. Yeşil finansal ürünlerin arzı artmaya devam ettikçe yatırımcıların bu varlıkları değerlendirmek için net bir çerçeveye sahip olması gerekliliği de giderek artıyor. Avrupa Birliği’nin bu konuda ortak dil oluşturma çabaları önem arz ediyor” dedi.

Hakkında

Diğer Haber

Potasyum Silikat’ın Tarımda Kullanımı

Potasyum Silikat genellikle tarım alanında kullanılır topraktaki bakterilere katkı sağlaması ile bitkinin kökünün gelişmesine fazlaca fayda …

[ajax_load_more loading_style="infinite fading-circles" container_type="div" post_type="post" images_loaded="true" placeholder="true" button_loading_label="Haber Yükleniyor..." scroll_distance="500px"]