İklim değişikliğinin etkileri, 1970 yılından bu yana hızla artış göstermeye devam ediyor. 2010-2019 arasında hayat tarzıyla birlikte hızla artan tüketim çılgınlığı ile sera gazı emisyonlarının artması sonucu dünyanın birçok yerinde gıda ve su güvenliği, sağlık, ekonomi ve toplum konusunda yaygın olumsuz etkilere sebep oldu. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 2023 İklim Değişikliği Sentez Raporu’na göre küresel yüzey sıcaklığında, 1970 yılından bu yana daha hızlı artış yaşandığı ifade edildi. İnsan kaynaklı nedenlerle sıcaklığın artma seviyesinin ise 1850-1900’den 2010-2019’a kadar 0,8’den 1,3 santigrat dereceye yükseldiği belirtiliyor.
Küresel ısınma sonucu yüzlerce yerel tür yok olurken, hem karada hem de okyanusta ölümler yaşanıyor. İklim değişikliğinin etkileri arasında okyanusların asitlenmesi, deniz seviyesinin yükselmesi, yağışlarda bölgesel olarak yaşanan düşüşler, çölleşme, kuraklık yer alıyor. Tüm bu yaşananlar ise kurak alanlarda ve donmuş arazilerde toprağın hızla bozulmasına neden oldu.
Şehir yaşamı da iklim değişikliğinden olumsuz etkileniyor
Deniz seviyesinin yükselişi, sıcaklığın hızla artışı ve ekstrem iklim olayları kıyı ve sulak alanların yüzde 50’sine yakınını, geçtiğimiz 100 yıl içinde yok etti. Gıda güvenliğini önemli boyutta etkileyen değişim, buna bağlı olarak su güvenliğini de etkiledi. IPCC Raporu’na göre son 50 yılda küresel olarak tarımsal üretimde büyüme yavaşladı. İnsan sağlığının yanı sıra, geçim ve temel altyapıların olumsuz etkilendiği değişiklik, şehirdeki sıcaklığın yükselmesine, hava kirliliğinin artmasına, altyapıların ise kısıtlı çalışmasına yol açtı. Öte yandan insanların fiziksel ve zihinsel sağlığı da bu süreçten olumsuz etkilenmeye devam ediyor.