Anasayfa / çevre / ‘Şu okullar olmazsa maarifi ne güzel idare ederdim’ sözü hayvancılıkta gerçek oldu!

‘Şu okullar olmazsa maarifi ne güzel idare ederdim’ sözü hayvancılıkta gerçek oldu!

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin bu açıklamalarını şaşkınlıkla karşılayan sektör temsilcileri, Türkiye’de et tüketiminin artması durumunda bu ihtiyacını yine yoğun bir ithalatla karşılamak zorunda kalacağına dikkat çekerek, “Üretimi artırarak ithalat azalmışsa bu bir başarıdır. Ancak hayvancılıkta böyle bir üretim artışını göremiyoruz. Son yıllarda canlı hayvan ve et ithalatının azalması üretimin artmasından dolayı değil doğrudan doğruya et tüketiminin azalmasıyla alakalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Et tüketiminin en yoğun olduğu otel, yemek şirketleri ve lokantaların pandemiden dolayı kapalı olması, vatandaşın da alım gücünün daralmasıyla birlikte Türkiye’nin yıllık et tüketimi 1 milyon 300 bin tonlardan 950 bin tonlara kadar düştü. Kırmızı et tüketiminin yaklaşık yüzde 30 düşmesi, canlı hayvan ve et ithalatını da düşürdü. Ancak Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin üretim artışından kaynaklanmayan ve doğrudan doğruya et tüketiminin düşmesiyle birlikte azalan et ve canlı hayvan ithalatını bir başarı olarak göstermeye çalışması dikkat çekti. Bakan Pakdemirli’nin bu açıklaması, ‘Şu okullar olmazsa maarifi ne güzel idare ederdim’ sözünü akıllara getirdi.

Geçmiş yıllarda uygulanan hatalı politikalardan dolayı zaten sorunlu olan hayvancılık sektörüne özellikle son iki yılda büyük bir darbe daha vuruldu. Artan girdi maliyetlerine karşılık süt ve karkas kesim fiyatlarının maliyetlerin altında kalması üreticinin zararına üretim yapmasına neden olurken, bu da hem besi materyalinin hem de anaç hayvan sayısının azalmasına neden oldu. Et tüketiminin düşmesinden dolayı hayvancılığa vurulan bu darbe pek hissedilmezken, et tüketiminin yine eskisi gibi 1 milyon 300 bin ton seviyelerine çıkması durumunda Türkiye yine acı fatura ile karşı karşıya kalacak.

Hayvancılıkta, Türkiye’nin kırmızı ette kendi ihtiyacını karşılayabilecek bir üretim artışı olmadığı halde Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin hayvancılıkta yaşanan sorunları et tüketimiyle birlikte düşen ithalat rakamlarıyla örtmeye çalışması dikkat çekti.

Diğer yandan Bakan Pakdemirli’nin kendi dönemini başarılı göstermek için hayvancılıkta 2018 yılında yapılan korkunç ithalat rakamlarını baz alması da şaşkınlıkla karşılandı. Bilindiği üzere 2018 yılında ülke ihtiyacının çok üstünde yoğun bir ithalat yapılarak, bu dönem ithalatta kara bir dönem olarak tarihe geçmişti.

2018 yılında yapılan bu korkunç ithalatın sorgulanması gerekirken, Bakan Pakdemirli’nin canlı hayvan ve et ithalatında büyük düşüş yaşandığı algısını oluşturmak için korkunç ithalat rakamlarını baz alması Bakanlığın yaşadığı çelişkiyi gözler önüne serdi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Başkanı Turgay Türker ve yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldi. Bakan Pakdemirli, burada yaptığı açıklamada Türkiye’nin ithal et konusu kalmadığını ileri sürdü. Türkiye’nin ithal et gibi bir konusu kalmadığını ifade eden Bakan Pakdemirli, “Küçükbaşı artırmak gerekiyor, çünkü bu coğrafya buna müsait. Türkiye’nin bugün ithalat diye bir şeyi kalmamıştır. Gündemde böyle bir konu kalmadı. 1.3 milyon hayvan ithalatından bu sene inşallah 150-200’e düşeceğiz. O da besilik zaten kasaplık değil. 50 bin ton direkt ithal etten de geçen sene 3200’le kapattık. Ondan önceki sene 5 bindi. Ondan öncesi sene 55 bindi. Bu sene de sosyal sorumluluk kapsamında, ihtiyacımız olduğu için değil ama Sırbistan, Bosna gibi bir iki ülkeden, onların kırsal kalkınma programlarına destek amacıyla başlatılmış programlardan yerel köylüleri desteklemek için yine 2-3 bin ton mal gelir yani. Onun dışında Türkiye’nin ithal et gibi bir konusu kalmadı” dedi.

Bakan Pakdemirli’nin yaptığı bu acıkmalar sektör temsilcileri tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Sektör temsilcileri, Türkiye’de et ihtiyacını kendi üretimiyle karşılayabilecek bir üretim artışının henüz sağlanmadığını belirterek, “Şu anda kırmızı et ve canlı hayvan ithalatında bir azalma varsa bu üretim artışından dolayı değil kırmızı et tüketiminin düşmesinden dolayıdır. Normal şartlarda Türkiye’de yıllık 1 milyon 250 bin ton ile 1 milyon 350 bin ton et tüketilirken, bu tüketim 900 ile 950 bin tonlara kadar düşmüş durumda. Türkiye’de et tüketimi eski rakamlara çıkması durumunda maalesef içeride bu tüketimi karşılayacak hayvan sayısı yok. Yine yoğun bir ithalatla bu açık kapatılmaya çalışılacak” değerlendirmesinde bulundu.

Diğer yandan girdi maliyetlerinin artmasına rağmen karkas kesim fiyatlarının yükselmemesini de yoğun bir şekilde süt hayvanının kesilmesine bağlayan sektör temsilcileri, bununda ülke hayvancılığının aleyhine bir durum oluşturduğunun altını çizdiler.

Hakkında ali anatas

Diğer Haber

SEPİYOLİT’İN TAVUK KÜMESLERİNDE VE YEMLERİNDE KULLANIMI

Sepiyolit,fillosilikat grubuna dahil,magnezyumhidrosilikatten ibaret doğal bir kir mineraldir.Lifsi ve lif boyunca devam eden kanal boşlukları …

[ajax_load_more loading_style="infinite fading-circles" container_type="div" post_type="post" images_loaded="true" placeholder="true" button_loading_label="Haber Yükleniyor..." scroll_distance="500px"]