Sel felaketinin vurduğu Ordu’da, bazı bölgelerde rekoltenin yüzde 30’luk kısmının sele kapılmasının etkisiyle fındıkta fiyat artışı yaşanmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Habertürk’ün haberine göre, hafta içinde Karadeniz bölgesini vuran sel sonrası, gözler fındık fiyatlarına çevrildi.Yaşanan felaket bazı bölgelerde rekoltenin yüzde 30’unu alıp götürürken, denize sürüklenen mahsül ise Karadeniz’de bir fındık adası oluşturdu.
Hal böyle olunca da, dünyadaki üretim payı yüzde 70 olan ve yıllık ihracat hacmi de 3 milyar doları bulan yerli fındıkta, sel yüzünden yaşanan toplam rekolte kaybı merak konusu oldu. Konuya ilişkin açıklama ise Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’den geldi.
Fındığın rekoltesinin 200 bin ton civarında olduğunu söyleyen Bakan Pakdemirli, “Felaketin yaşandığı Perşembe, İkizce, Çaybaşı, Ünye ve Fatsa ilçelerinde normal şartlarda 72 bin ton rekolte bekleniyordu. Çıkacak rekoltenin üçte biri bu yağış alan bölgedeydi. Muhtemel zararın 600-700 ton civarında olabileceğini tespit ettik” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı’nın açıkladığı rakamlar, bölgedeki fındığın yüzde 10’nun sel yüzünden zarar gördüğünü gösteriyor. ‘Yeşil altındaki’ olumsuz tablo, döviz kurundaki rekor artışlar ile birleşince,fındığın yüzde 80’ini kullanan çikolata ürünlerinin maliyetleri katladı.
Önümüzdeki dönemde Türk fındığı denilince akla ilk gelen marka olan Nutella başta olmak üzere bazı ürünlerde ya fiyat artışı ya da formül değişikliği yaşanabilir.
Sel felaketinin vurduğu Ordu, Türkiye’nin toplam fındık dikim alanının tek başına yüzde 32’sine ev sahipliği yapıyor. Bölge fındığının rekoltesindeki kayıp göz önüne alındığında, önümüzdeki dönemde market raflarındaki fındık fiyatlarının yükselmesi kaçınılmaz gibi görünüyor.
Cuma günü döviz kurlarının rekor üstüne rekor kırarak tarihi zirvelerini yenilemesi de, Türk fındığının yoğun olarak kullanıldığı diğer gıda ürünlerine fiyat artışı yaşatabilir. Öyle ki, fındığın yaklaşık yüzde 80’ini çikolata ürünlerinde, yüzde 10’u pastane ve bisküvi mamullerinde, geri kalanı ise kuru yemiş ve yağ sanayinde hammadde olarak kullanılıyor. Bunların başında ise kuşkusuz Ferrero’nun ürettiği Nutella geliyor.
İtalyan Ferrero, Türkiye’nin fındık ihracatının tek başına yüzde 35’inin karşılayan Oltan Gıda’yı 2014 yılında satın alarak Türkiye’nin en büyük fındık üreticisi konumuna geldi. Böylece İtalyan firmanın Nutella ve diğer fındıklı çikolatalarının üretiminde ithalata da bağımlılığı son bulmuş oldu. Fakat, Ferrero’nun ve diğer çikolata ürünlerinin fındığı yerli olsa bile kakaosu ve bitkisel yağları ithal. Durum böyle olunca da artan döviz kurunun fiyatlara yansıması kaçınılmaz gibi görünüyor.
YÜZDE 13’Ü FINDIK
Nutella’nın yüzde 13’ü fındık, yüzde 7.4’ü yağı azaltılmış kakao tozu, yüzde 6.6’sı peynir altı suyu tozundan oluşuyor. Ürünün içindeki şeker ve bitkisel yağ oranı ise ürünün etiketinde belirtilmiyor. Sel yüzünden fındık fiyatlarında beklenen fiyat artışı ve dolar kurunun da aşırı yükselmesi Nutella’nın üretim maliyetini olumsuz etkiledi. Öyle ki, Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) fındık için ödediği en düşük ücret 10.75 lira. Fakat Ulusal Fındık Konseyi tarafından bu rakamın bu yıl 14-15 TL seviyesinde olması talep ediliyor.
Özetle, fındıkta yüzde 40’ın üstünde bir artış beklentisi var. Bu noktada İtalyan firmanın önünde ise iki seçenek duruyor. Ya Manisa fabrikasında üretilen ürünlerdeki fındık ve dövize bağlı diğer ürünlerin oranını eksilterek satış fiyatına zam yapmamak, ya da yükselen maliyetleri tüketiciye yansıtmak. Ferrero’nun hangi yolu izleyeceğine bağlı olarak Nutella’nın tadı yada fiyatı kesin bir şekilde değişecek gibi görünüyor.
400 BİN AİLE FINDIKTAN GEÇİNİYOR
Türkiye’nin 39 ilinde fındık üretimi yapılıyor. Fındık yetiştiriciliğinin çoğunlukla aile işletmeciliği şeklinde yapıldığı Türkiye’de, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre 400 bin aile yaklaşık 700 bin hektar alanda fındık üretimi ile uğraşıyor. Dikim alanlarına bakıldığında da, yine TÜİK verilerine göre, Ordu 20 bin 200 hektarlık alan ile en çok dikim yapılan il olarak öne çıkıyor. Giresun, 10 bin 100 hektarlık alan ile ikinci ve Samsun 9 bin 300 hektar ile üçüncü sırada yer alıyor. Rakamlara bakıldığında en çok dikim yapılan ilk üç kentin, Türkiye’de toplam dikim alanının yüzde 60’ına denk geldiği görülüyor.
(Habertürk)