Üniversitenin tıp fakültesi yemekhanesinde taşeron işyeri bünyesinde çalışan şef garson, yemek yemek ihalesini yeni bir taşeron firmanın almasıyla işten çıkarıldı.
İş Mahkemesi ’nin yolunu tutan şef garson; işine herhangi bir sebep bildirilmeksizin ve ihbar öneline uyulmaksızın son verildiğini, sözlü olarak yemek yemek hizmeti ihalesini yeni bir şirketin aldığını ve bu şirketin kendisiyle kastetmek istemediğini söylediklerini dile getirdi.
Yeni şirketin eski şirkete ait bütün mutfak ve servis malzemelerini devir aldığını, bu durumun bu iki şirketin doğrusu birlikte hareket eden ve birbirinin devamı olan, arasında organik bir bono olan şirketler olduğunu gösterdiğini öne sürdü. Şikayetçi işçi, bu iki şirket üstünde asıl işveren statüsünde sanık üniversitenin olduğunu söyledi.
Fazla mesai ve haftalık müsade günlerinde çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, dini ve ulusal bayramlarda kesintisiz olarak çalıştırılan davacının bu çalışmalarının ücretini de alamadığını, takvim müsade kullandırılmadığını ve karşılığının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, pozitif egzersiz ücreti ile milli bayram ve genel tatil ücretinin davalılardan tahsilini istedi. Davalı rektörlük ve yemek firmaları, davanın reddini istedi. Mahkeme, davanın kabulüne hükmetti. Kararı rektörlük temyiz etti.
İLGİLİ HABERYargıtay: Patrona sitem işten kovulma sebebi olamaz
SON VERGI ÜZERİNDEN HESAPLANMAZ
Fazla mesai konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğuna uyarı çeken Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, artı mesainin hangi şartlarda gerçekleşeceğini şöyle izah etti:
“Bir işçinin günde maksimum aslında 14 saat çalışabileceğinin kabulü gerekir.
Bu durumda 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda bir hafta 3 gün öteki hafta ise 4 gün çalışma yapılacağından, yasa hükmü gereğince, haftalık bayağı çalışma süresi dolmamış olsa deha günlük 11 saati aşan araştırmalar artı egzersiz sayılmaktadır.
Bu egzersiz sisteminde işçi ilk bir hafta (3×3=) 9 saat peşine düşüp takip eden hafta ise (4×3=) 12 saat pozitif çalışma yapmış sayılmalıdır. Egzersiz şeklinin 24 saat mesai 48 saat dinlenme biçiminde olduğu durumlarda ise, emekçi birinci hafta 3 gün ikinci ve üçüncü haftalar 2 gün dördüncü hafta tekrar 3 gün çalışacağından, birincil hafta (3×3=) 9 saat, ikinci ve üçüncü haftalarda (2×3=) 6 saat, dördüncü hafta ise yine (3×3=) 9 saat pozitif çalışmış sayılacaktır.
1475 sayılı önceki İş Yasasında günlük 11 saati aşan çalışmaların pozitif egzersiz sayılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından, laf konusu yasanın yürürlükte olduğu dönemde gerçekleşen, 24 saat çalışıp 48 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda, haftalık 45 saatlik bayağı egzersiz süresinden artı egzersiz yapılması muhtemel olmadığından, işçinin pozitif egzersiz yaptığının kabulü muhtemel değildir.
Ancak değinilen yasa döneminde gerçekleşen 24 saat mesai 24 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda, 4 gün çalışılan haftalarda (4×14=) 56 saat alıştırma yapılacağından, yalnızca bu haftalarda işçinin haftalık (56-45=) 11 saat fazla egzersiz yaptığının kabulü gerekir.”
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsal nitelikteki kararında, pozitif mesai ücretlerinin çalışmanın gerçekleştirildiği dönemde işçiye bahşedilen ücretler üzerinden hesaplanması gerektiği belirtildi. (İHA)
İLGİLİ HABERYargıtay’ın meslek hayatını ilgilendiren manâlı kararları