Erdoğan, Tuzla’daki Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulu Komutanlığı’nda gerçekleştirilen Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmada, dünkü programların ardından bugün de Deniz Harp Okulu mezunlarının heyecanına ortak olduklarını söyledi.
Deniz Harp Okulu’ndan mezun olan 454 Türk, 12 misafir öğrenci ile engin birikimleriyle mezunların yetişmesine katkı veren tüm hocaları ve komutanları kutlayan Erdoğan, vatana, millete, devlete ve insanlığa böylesine hayırlı evlatlar yetiştiren ailelere de şükranlarını sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim gözümüzde birer kültür elçimiz olan misafir öğrencilerimize başarılar diliyorum. Deniz Harp Okulumuz bu sene 250. kuruluş yıl dönümünü kutluyor. 1773 yılında Kaptan-ı Derya Gazi Hasan Paşa tarafından kurulan okulumuz, tam 2,5 asırdır yetiştirdiği bahriyelilerle donanmamızın gurur kaynağı olmayı sürdürüyor. Deniz Harp Okulumuzun bugünlere gelmesinde emeği geçen herkesi minnetle yad ediyorum.” diye konuştu.
Milli Savunma Üniversitesi bünyesinde eğitim ve müfredat bakımından yenilenen, daha modern ve sivil bir yapıya kavuşan Deniz Harp Okulu’nun başarı grafiğinin sürekli yükseldiğine dikkati çeken Erdoğan, 15 Temmuz Darbe Teşebbüsü sonrasında hayata geçirdikleri reformların burada da meyvesini verdiğini belirtti.
Erdoğan, “Çağın gerektirdiği her türlü teorik ve pratik eğitimi alan Bahriyelilerimiz, başta şehadet kültürümüzü olmak üzere bizi biz yapan kadim değerlerimizi özümseyerek göreve hazırlanmaktadır. Üniversite yönetimlerinin bir müfredatı günümüzün ihtiyaçlarına ve şartlarına göre devamlı geliştirdiğini görmekten memnuniyet duyuyorum.
Geçmişte hem demokrasimize hem de ordumuzun imajına ve disiplinine zarar veren sıkıntılı durumlarla karşılaşmıştık. Bunların bir daha yaşanmaması için her türlü tedbiri aldık, alıyoruz ve alacağız. Türkiye’nin ne 27 Mayıs ne 12 Eylül ne 28 Şubat ne de 15 Temmuz benzeri vakalara tahammülü yoktur.” ifadelerini kullandı.
“Bundan sonra da sinsi niyetleri boşa düşürmeye devam edeceğiz”
Vatana hizmetin görevini en iyi şekilde yaparak olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu anlayışın kök salmasıyla birlikte devlet kurumlarının artık başarılarıyla gündeme geldiğini görüyoruz.
Ordumuz, vatanımızın güvenliğini sağlayarak, Emniyetimiz vatandaşlarımızın huzur ve esenliğini temin ederek, İstihbaratımız ülkemize karşı yürütülen yıkıcı faaliyetleri engelleyerek, Dışişlerimiz Türkiye’nin hak ve çıkarlarını cesaretle savunarak, Yargımız bağımsız ve tarafsız bir şekilde adalet dağıtarak, hasılı devletin temel kurumları artık sadece işini yapıyor, belli odaklara ve yapılara değil, 85 milyonun tamamına hizmet ediyor.
Milletimiz de bu tablo karşısında kurumlarımıza daha fazla sahip çıkmakta, özellikle kahraman ordumuzun adeta üzerine titremektedir. Ordumuz ile halkımızın arasını açmayı hedefleyen 15 Temmuz ihaneti bu açıdan da başarısız olmuştur. İnşallah bundan sonra da sinsi niyetleri boşa düşürmeye devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin savaşlar ve gerilimlerle dolu bir coğrafyada istikrar abidesi olarak yıldızı parlayan bir ülke olduğunu ifade etti.
Dünyanın en stratejik iki su yolu olan İstanbul ve Çanakkale boğazlarına sahip olduklarını vurgulayan Erdoğan, “Rusya-Ukrayna arasında patlak veren çatışmalarla birlikte tüm insanlığın gözü adeta Karadeniz’e çevrildi. Akdeniz, küresel ticarette oynadığı kritik rolün yanı sıra barındırdığı enerji kaynaklarıyla öne çıkıyor. Bir asır önce büyük güçlerin rekabet alanı olan bölgemiz, bugün de aynı mücadelelere sahne oluyor. Kaosun ve belirsizliğin arttığı bir denklemde Türkiye askeri, diplomatik, ekonomik ve siyasi hamleleriyle kendinden söz ettirmektedir.” dedi.
“Sadece oyun kuran değil, gerektiğinde aleyhimize olan oyunları da bozan bir ülkeyiz”
Savunma sanayi alanından atılan adımların millete güven aşılarken hasımların yüreklerine korku saldığını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Artık milli savunmamız, savunma sanayimiz özellikle bundan 20 yıl önce yüzde 20 itibarıyla yerliyken bugün yüzde 80 yerli hale gelmiştir. Silahlı, silahsız, insansız hava araçlarındaki üstünlüğümüzü zaten herkes kabul ediyor.
Savaş gemisi teknolojisinde de kendi gemisini tasarlayan, geliştiren, inşa ve idame edebilen 10 ülkeden biriyiz. Nisan ayında hizmete aldığımız donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu ile bu alanda yeni bir lige yükseldik. Bayraktar TB3 SİHA, Kızılelma ve Hürjet hafif taarruz uçağımızın iniş-kalkış yapabileceği bir SİHA gemisine sahip olduk.
TCG Anadolu sayesinde tabur büyüklüğünde bir kuvveti, ana üs desteği ihtiyacı olmadan Ege, Akdeniz ve Karadeniz’deki kriz bölgelerine kolayca intikal ettirebileceğiz. Sadece oyun kuran değil, gerektiğinde aleyhimize olan oyunları da bozan bir ülkeyiz. Bunun hamasi bir söylemden öte hakikatin ta kendisi olduğunu son yıllarda pek çok kez gösterdik.”
“Teröristleri inlerinde inim inim inlettik”
Erdoğan, Türkiye’nin bir terör koridoruyla kuşatılmak istendiğinde tüm tehditlere ve baskılara rağmen Suriye’nin kuzeyine düzenledikleri askeri harekatlarla terör devleti heveslerini kursaklarda bıraktıklarını kaydederek, “Cudi’de bunu yaptık, Gabar’da bunu yaptık, Tendürek’te bunu yaptık, Besler Deresi’nde bunu yaptık ve teröristleri inlerinde inim inim inlettik. Libya’nın meşru hükümetine destek vererek hem bu ülkenin bölünmesinin önüne geçtik hem de Akdeniz’deki haklarımızı garanti altına aldık.
Can Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesinde hiç düşünmeden tüm imkanlarımızla kardeşlerimizin yardımına koştuk. Böylece Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte yaklaşık 30 yıllık zulüm ve işgalin ardından Karabağ’ın özgürlüğüne kavuşmasını sağladık.” değerlendirmesini yaptı.