Çiftçiler, Monsanto’ya karşı Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurdu.
Çiğdem Gkhüseyinoğlu
29 Kasım 2018
çevre, Ekonomi, gübre, Haberler
598 görenler
Tarım zehirlerine karşı mücadele uluslararası boyuta taşındı. Global Monsanto şirketinin zehirli olduğu tescillenen ürünlerinin yasaklanması için İdare Mahkemesi’ne giden Bergamalı çiftçiler Hamza Kural ve Tahsin Sezer’in avukatı Senih Özay, aralarında Monsanto ile onu satın alan Bayer şirketlerinin başkan ve CEO’ları ile bu zehirli ürünlerinin satılmasına göz yuman dünya genelindeki 194 ülke yöneticilerinin “insanlığa karşı suç” işlediğini ileri sürerek Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurdu.
Monsanto ve benzeri tarım zehri üreten şirketlere karşı dünyanın pek çok yerinde açılmış davalar bulunuyor, ancak Roma Sözleşmesi doğrultusunda savaş, soykırım ve insanlığa karşı suçları yargılamak için oluşturulan UCM’ye başvurunun dünyada örneği yok. Başvuru dilekçesinde Monsanto şirketinin Başkan ve CEO’su Hugh Grant, Yardımcısı Brett D. Begemann, sıralı diğer yöneticileriyle birlikte Türkiye ve Ortadoğu Sorumlusu Onur Çamili, Bayer CEO’su Werner Baumann, Türkiye CEO’su Huber Braun’un da aralarında bulunduğu 24 kişi “sanık” sıfatıyla yer alıyor. Şansölye Angela Merkel’den Kraliçe 2. Elizabeth’e, Mark Rutte’den Putin’e ülke liderleri de önlem almak bir yana şirketle işbirliği içinde olmakla suçlanıyor. Monsanto’nun 1901’de başlayan, ABD ordusunun Vietnam’da kullandığı “Agent Orange”ı da kapsayan “zehirli sicili”yle birlikte Cumhuriyet’in “Zehir Savaşçıları” manşetiyle duyurduğu tarım zehirlerine karşı mücadele haberi ve devamındaki yansımaları da dava dosyasında yer alıyor.
Özay, Monsanto’nun Türkiye’de de gerçekleştirdiği “zehir ticareti”ne karşı başvurulardan sonuç alamadıkları için hukuki mücadeleye giriştiklerini vurguladı. Monsanto firması ve onun tehlikeli faaliyetlerine karşı önlem almayan devlet sorumluları, birçok uluslararası sözleşmeyi ihlal etmiştir” dedi.
Avukat Senih Özay, “UCM, Monsanto’yu acilen durdurmazsa, bu firma küresel operasyonlarını Bayer adı altında sürdürecektir. Bu bir yandan insanları ve besin zincirini kâr için zehirleyip öte yandan sağlıkları bozulan insanları tedavi edip para kazanarak yürütülecek şeytanca bir ticari yaklaşımdır” dedi.