Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Türkiye İnovasyon Haftası etkinliği kapsamında İnovaLİG 2019 Şampiyonları Ödül Törenine katıldı.
Törende yaptığı konuşmada Bakan Pakdemirli, Türkiye’nin son 18 yılda ayaklarındaki prangaları kırdığını ve büyük bir atılım dönemine girdiğini vurguladı. Artık, tüm sektörlerde sıçrama yapılması ve fark yaratılması gerektiğini söyleyen Pakdemirli, Türkiye’nin bunu yapacak potansiyele sahip olduğunu da belirtti; “Bunun için de önceliğimiz bilgi ve inovasyondur. Atadan kalma geleneksel yöntemleri bir kenara bırakmalı, bilgi ve teknolojiye dayalı üretime geçmeliyiz. Türkiye bunu yapacak potansiyele, yetenekli ve genç insan kaynağına sahip bir ülkedir.”
Son 18 yılda tarımda güçlü bir altyapı oluşturulduğunun altını çizen Bakan Pakdemirli, son 2,5 yılda ise bu altyapının gelecek vizyonu ile daha da güçlendiğini belirtti. Pakdemirli; “Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte tarım, 2,5 yıldır tüm çeyreklerde büyüme gösteriyor. Pandemiye rağmen 2020 yılı ilk 3 çeyrek ortalamasında tarım sektörü %5,3 büyüyerek, ekonomimize önemli katkı sağladı. Türkiye; Tarımsal Hasıla’da Avrupa’da lider, dünyada ilk on arasındadır. Tabi büyüme ve hasılayı daha da yukarıya taşımak, verimliliği ve kişi başına faydayı artırmakla mümkün. Bunu da ancak bilgi ve inovasyonla yapabiliriz” dedi.
Türkiye’nin tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı bir ülke olduğunu söyleyen Pakdemirli “2019 yılında 18 Milyar Dolar ihracat yaptık ve 5,3 Milyar Dolar dış ticaret fazlası verdik. Bu yılın ilk 10 ayında ihracatımız, pandemiye rağmen geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artış gösterdi. Bu yıl Çin’e süt ürünleri ile kanatlı eti ve ürünleri ihracatı başladı. Bu haberler elbette güzel. Ama bu güzellikleri daha da artırmak zorundayız. Yeni pazarlar bulmalı, tarım ve gıda ürünlerimizi dünya sofralarıyla buluşturmalıyız” dedi.
Tarımsal üretimin her yıl arttığını ve daha fazla üretecek potansiyele de sahip olduklarını belirten Bakan Pakdemirli Hollanda örneğini verdi; “Sadece ülkemizdeki değil, coğrafyamızdaki ürünleri de Dünya’ya pazarlamalıyız. Bunun için verilecek en güzel örnek Hollanda. Hollanda’nın Tarımsal hasılası 15-16 Milyar Dolar civarında. Ama tarım ve gıda ihracatı 100 Milyar Dolar. Bunu nasıl yapıyor, 70 Milyar Dolar civarında tarım ve gıda ürünü ithal ediyor, işliyor, içine bilgi ve inovasyon katıyor ve yüksek fiyata dünyaya pazarlıyor. İşte bizde böyle yapmalı, üretime daha fazla bilgi ve inovasyon katmalıyız.”
Ülkemizin, coğrafi konum açısından büyük bir avantaja sahip olduğunu belirten Bakan Pakdemirli; “Hava, Kara ve Deniz yollarının kesişim noktasındayız. 1,9 Trilyon Dolarlık tarımsal ticaret hacmine sahip bir bölgede yer alıyoruz. 4 saatlik bir uçuş mesafesi ile dünya nüfusunun %40’ına ulaşma imkânımız var. Kısacası, üretmek ve pazarlamak için başka ülkelerin imrendiği bir konuma sahibiz. Ve bunu da en iyi şekilde değerlendirmek zorundayız” dedi.
2020 yılını Dijitalleşme Yılı ilan ettiklerini ve bu bağlamda çalışmalar yapıldığını söyleyen Bakan Pakdemirli; bu kapsamdaki en önemli adımlardan DİTAP’ta işlem hacminin 150 milyona ulaştığını belirtti; “Bakanlık olarak tam anlamıyla bir inovasyon ve dijital dönüşüm yılı olarak yaşadık. Mayıs ayında uygulamaya giren DİTAP, sözleşmeli üretim, fiyat istikrarı, aracıların kaldırılması, maliyetlerin düşürülmesi gibi çok sayıda unsuru içeren önemli bir proje. Bugüne kadar DİTAP’ta yaklaşık 150 Milyon Liralık işlem hacmi gerçekleşti. DİTAP ciddi bir ilgi gördü, görmeye de devam ediyor” diye konuştu.
Tarımda bilgi, teknoloji ve inovasyon çalışmalarıyla hem üretimde artış hem de üreticiye önemli kolaylıklar sağladıklarına vurgu yapan Pakdemirli, bu anlamda en önemli örneklerden olan ilk yerli ve milli Elektrikli Traktöre getirdi sözü; “Bunlardan birisi benimde büyük önem verdiğim, ülkemizin İlk Yerli ve Milli Elektrikli Traktörüdür. Prototipini ürettik ve 20 adet için seri üretime geçtik. İnşallah sayısını artıracağız.”
Gelecek 10 yılda bilginin ve inovasyonun rekabette söz sahibi olduğu bir dönemi yaşayacaklarını belirten Bakan Pakdemirli “Bilgiye de daha hızlı ulaşan hep bir adım önde olacak. Davos’da katıldığım toplantılarda, önümüzdeki 15 yıl teknoloji ve tarım odaklı bir dönem olarak öngörülüyordu. 2030’ların ortalarında ise bugün var olmayan ama yarın var olacak sektörlerle tanışacaktık. Neydi bu sektörler? “Uzaktan eğitim ve tarım ” Bu yenilikçi sektörlerin yakın gelecekte, 1,5 Trilyon Doların üzerinde hacme sahip olacağını, şimdiden tahmin etmek zor değil. Bu nedenle, eğitime, bilgiye, inovasyona ve elbette tarıma da gerekli önemi vermeliyiz, vermek te zorundayız” diyerek sözlerini tamamladı.