Irkçı siyasetçi Rasmus Paludan’ın Kur’an-ı Kerim’e saldırısının ardından Türkiye ve İsveç arasında ipler gerildi. İsveç yönetimine sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO’ya üyelik başvuruları konusunda, artık bizden herhangi bir hayırhahlık beklemeyeceği açıktır” diyerek resti çekti. Türkiye’nin talebi üzerine, İsveç ve Finlandiya ile düzenlenen NATO’ya katılım için üçlü mekanizma toplantıları, süresiz şekilde iptal edildi.
“TÜRKİYE İLE TEKRAR İŞLEYEN DİYALOĞA DÖNMEK İSTİYORUZ”
Gelişmelerin ardından İsveç Başbakanı Kristersson, Dışişleri Bakanı Tobias Billström ve Savunma Bakanı Pal Jonson, Stockholm‘de ortak basın toplantısı düzenledi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İsveç’in en ciddi güvenlik sorununu yaşadığını belirten Kristersson, “İsveç’in NATO’ya katılmasının ne kadar ciddi olduğunu bazıları anlamıyor. Provokatörler, İsveç’in üyeliğini engellemeye çalışıyor. Türkiye ile tekrar işleyen bir diyaloğa dönmek istiyoruz. Türkiye, kendi kararlarını kendi verir, buna saygı duymak zorundayız, bu süreci sakinleştirmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“ERDOĞAN’IN AÇIKLAMASINA YORUM YAPMAYACAĞIM”
Kristersson, Finlandiya’nın İsveç ile NATO’ya beraber girmek istediğine dikkati çekerek, “Finlandiya, hala NATO’ya İsveç ile beraber girmek istiyor. İsveç’in NATO’ya üye olması engellenirse, bu durum Finlandiya’nın NATO’ya yalnız girmesine engel teşkil etmez.” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsveç’e yönelik son açıklamalarına da değinen Kristersson, “Erdoğan’ın açıklamasına yorum yapmayacağım. Bunu kimsenin, ‘Erdoğan kapıyı kapattı’ şeklinde yorumladığını sanmıyorum.” iddiasında bulundu.
“TÜRKİYE KENDİ KARARINI VERİYOR”
Kristersson, İsveç’in NATO üyeliği konusunda açık konuşmak istediğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “28 ülke, İsveç’in ve Finlandiya’nın NATO üyeliği hakkında bireysel kararlar aldı, Türkiye kendi kararını veriyor. İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasındaki anlaşmaya uymamız için işleyen bir diyalog gerektiriyor ve bu garip bir şey değil. Aksi taktirde bunun İsveç güvenliği için sonuçları var.”
“KİTAPLARIN YAKILMASININ ÇOK KARANLIK TARİHİ VAR”
İsveç Dışişleri Bakanı Billström, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakılmasına değinerek, şu şekilde konuştu:”Kitapların yakılmasının çok karanlık bir tarihi vardır. Bunu belirtmek, Türkiye’ye yaranmaya çalışmak değildir. Türkiye’de ve protestoların düzenlendiği Afganistan ve Pakistan gibi diğer ülkelerde sert tepkiler var. Sosyal medyada, İsveç mallarını boykot etmek isteyen sesler yükseldi. Hükümet, durumu yakından takip ediyor.” İsveç Savunma Bakanı Jonson da İsveç’in NATO’ya üye olması için çabalarının devam edeceğini ve bunun İsveç’in NATO güvenliğine çok şey katacağını belirtti.
NE OLMUŞTU?
İsveç’in başkenti Stockholm’de 21 Ocak’ta Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmış, kalabalık polis korumasında gerçekleştirilen eylem sırasında Paludan’ın yanına kimsenin yaklaşmasına izin verilmemişti. İsveç hükümetinin Kur’an-ı Kerim yakılması için Paludan’a izin vermesine, Türkiye başta olmak üzere çok sayıda İslam ülkesinden tepki gösterilmişti. Hollanda’da da ırkçı Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketi lideri Edwin Wagensveld, Lahey kentinde tek başına yaptığı eylemde Kur’an-ı Kerim yırtmıştı.