Türkiye bir yandan Ege’de haklarını korurken, diğer yandan da Doğu Akdeniz’de vatandaşlarının hakkının gasbedilmesinin önüne geçiyor. Türkiye‘nin Doğu Akdeniz’de Libya ile yaptığı son anlaşma, geçtiğimiz sene ilişkilerin düzeltilmeye başladığı Mısır‘ı taraf değiştirtti.
LİBYA İLE ANLAŞMA İMZALANDI
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçen hafta Libya ile hidrokarbon alanında mutabakat muhtırası imzalandığını açıklamış, Yunanistan ve diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelerin bu anlaşmaya karışamayacaklarını söylemişti. Ankara-Atina hattında tansiyonun yüksek olduğu bir dönemde imzalanan anlaşma Avrupa’da tepkilere yol açmış, Avrupa Komisyonu Dış İlişkiler Sözcüsü Peter Spano, Türkiye ile Libya arasındaki mutabakatın yasallığının kabul edilmediğini belirtmişti.
Son olarak da Fransa Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ile Libya arasında imzalanan gaz ve enerji anlaşmasına ilişkin mutabakatın uluslararası Deniz Hukuku ile bağdaşmadığını öne sürmüştü.
“AKDENİZ’DEKİ GÜVENLİĞİ TEHDİT EDİYOR”
Tartışmalar sürerken dün Kahire’de bir araya gelen Mısır ve Yunanistan Dışişleri Bakanları, Türkiye’ye karşı sert açıklamalar yaptı. Mısırlı mevkidaşı Semih Şükrü’yle görüşen Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Türkiye’nin Libya’yla imzaladığı anlaşmanın “yasa dışı olduğunu” ve buna karşı her türlü hukuki yola başvuracaklarını söyledi. Dendias, “Bu anlaşma Akdeniz’deki güvenliği ve istikrarı tehdit etmektedir” dedi. Mısırlı bakan da Libya’da iki ayrı yönetim olduğuna dikkat çekerek Trablus hükümetinin böyle bir anlaşmayı imzalama yetkisi bulunmadığını savundu. Semih Şükrü’nün sözleri Yunanistan’ın safını seçtiler şeklinde yorumlandı.
2020’DE DENİZ YETKİ ALANI ANLAŞMASI İMZALADILAR
Libya ve Türkiye arasındaki hidrokarbon anlaşması, 2019’da imzalanan mutabakatın devamı niteliğinde. 2019’da imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakat muhtırası da Doğu Akdeniz’deki diğer ülkelerin tepkisini çekmişti.
Mısır ve Yunanistan da buna karşı 2020’de “deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşmasını” imzalamıştı. Libya’daki hidrokarbon kaynakları, dünyada enerji fiyatlarının hızla yükselmesi nedeniyle giderek daha önemli hale geliyor.