Gıda ve Tarım Örgütü FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık Bloomberg HT yayınına katıldı.
Dünya gıda fiyat endeksinde yaşanan 5 aylık peş peşe düşüşü yorumlayan Selışık “Gıda fiyatlarının yükselmesinde geçen seneden beri özellikle iklim değişikliğinin ve iklim krizinin etkileri devam ediyor. Geçen sene ciddi bir kuraklık yaşandı, sonrasında buğday tahıl stoklarında düşüş oldu ve bu da fiyatlara yansıdı, ardından Ukrayna ve Rusya krizi gündeme geldi.
Fiyatlarda son 5 ay üst üste gerçekleşen düşüşü Ukrayna – Rusya krizinde tahıl koridorunun açılmasına bağlamakta fayda var. Gıda tedarik zinciri aslında ne kadar bütün etkilerden uzak olursa, yolları ne kadar açık olursa fiyatları o kadar pozitif etkiliyor.” şeklinde konuştu.
Temmuz ayında özellikle temel tahıl ürünleri ve bitkisel yağ fiyatlarında son 10 yılın en sert aylık düşüşünün kaydedildiğinin, buna karşın geçen seneki fiyatların üzerinde olunduğunun altını çizen Selışık “Özellikle buğday fiyatlarındaki yüzde 14’lük düşüşün Ukrayna – Rusya arasında tahıl ihracatı engellerinin kaldırılması ile oluştuğunu söyleyebiliriz.
“Tahıl açısından baktığımızda aslında FAO bu yılın başında belirlemiş olduğu üretim rakamlarında bir miktar düşüşe gitti. Toplamda tahıl kullanımı için stoklar dahil 2 milyar 792 milyon ton rakam sabitledi. Yılın başında yapılan tahminlere göre daha düşük bir beklentimiz var. Bununla birlikte de tahıl stoklarında yüzde 2,1 daralma öngörüyoruz. Beklentimiz, tahıl stoklarının kullanım oranının 2021-2022 senesine ait yüzde 30,9’dan yüzde 29,5’e düşeceği yönünde gerçekleşiyor.
Dünya buğday üretim tahminimizi de artırarak 777 milyon tona yükselttik. Olumlu bir gidişat var diyebiliriz.”
Doğrudan ekim tekniği önemli
“Biz hep tarımda yeni teknolojilerin ve yeşil enerjinin kullanılması, tarım gıda sistemlerinin bir bütün olarak ele alınması gerektiğini ve daha az girdi ile daha çok verimli üretime gidilmesi gerektiğini konuşuyoruz. Çiftçinin en çok kullandığı ürün buğday gübre mazot, mazottaki artış doğrudan maliyete yansıyor. Biz doğrudan ekim tekniğini Konya’da çiftçi ile paylaştık. Bu yöntem mazot kullanımını ve karbon salınımını azaltıyor. Hatta uzun vadede veriminde arttığını gördük. Çiftçiye bunu aktarabilmek çok önemli.” ifadelerini kullandı.
“Enflasyon gıda fiyatlarındaki düşüşü engelliyor”
Özellikle temel gıda ürünlerinde bu düşüşün Türkiye’ye de yansıyacağını öngören Selışık “Ancak bir taraftan enflasyon o kadar hızlı artıyor ki diğer maliyetler bu düşüşü engelliyor. Pazarlarda fiyatları görüyoruz, ufak da olsa bir düşüş var.
Türkiye şanslı bir ülke, gıdaya erişimimiz var ancak diğer ülkelerdeki gıdaya erişim hususundaki sıkıntılar piyasadaki gıdanın fiyatının düşmesine katkı veremeyebilir. Kısacası bu ekonomik koşullarda iyimser olmak biraz zor gözüküyor.” değerlendirmesini yaptı.