Anasayfa / domates / Güneydoğu’nun domatesleri kavurucu sıcaklarda kurutulup 3 kıtada sofraları süslüyor

Güneydoğu’nun domatesleri kavurucu sıcaklarda kurutulup 3 kıtada sofraları süslüyor

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarımsal üretim merkezi konumunda bulunan Şanlıurfa’da üretilen domatesler, kavurucu sıcaklarda kurutulup Avrupa, Amerika ve Asya kıtalarındaki sofralara ulaştırılıyor.

Siverek ilçesinin Karacadağ Bölgesi ile Fırat Nehri çevresinde mart ayında ekilen ve doğal kaynak sularıyla yetiştirilen domatesler, zorlu geçen bir sürecin ardından hasat ediliyor. Erken saatlerde kadın işçiler tarafından dallarından koparılarak kasalara doldurulan, daha sonra traktörlere yüklenerek kurutulacakları alana taşınan domatesler, işçiler tarafından iki parçaya bölünerek toprak zemin üstüne serilmiş beyaz örtüde kurumaya bırakılıyor.

Üzerlerine kükürt veya tuz serpilen domatesler, yaklaşık bir hafta güneş altında kurutulduktan sonra ayrıştırılmak üzere fabrikaya gönderiliyor. Fabrikada işçiler tarafından ayıklanan kuru domatesler, paketlendikten sonra soğutucularda istifleniyor. Binbir zahmetle doğal olarak üretilip kurutulan domatesler, Avrupa, Amerika ve Asya kıtalarına gönderilerek döviz girdisi sağlanıyor. Bölgede üretilerek kurutulan yaklaşık 3 bin ton domates, yurt dışına gönderiliyor.

“Son yılların en büyük işletmesi burada”

Siverek Ziraat Odası Başkanı Ahmet Bucak, AA muhabirine, yaklaşık 6 ay süren domates yetiştiriciliğinde binlerce işçinin istihdam edildiğini söyledi. Domates yetiştiriciliğinde Şanlıurfa’nın Türkiye’de önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Bucak, şöyle konuştu:

“Son yılların en büyük işletmesi burada. Hatta dünyada bile sayılı büyüklüğe sahip bir işletmeden bahsediyorum. Kurutulmuş domateste arzu edilen güneşte doğal olarak kuruyacağı bir ortam. Burası da o açıdan önemli. Avrupa ülkelerine verdiğimiz ürünle Amerika kıtasının istediği ürün arasında farklılık var. Avrupa belli bir oranda tuzlu ürün isterken Amerika ise kükürtlü ürün istiyor. Her iki türde topraklarımızda ideal bir şekilde üretilebiliyor.”

Bölgede nitelikli eleman bulmakta güçlük yaşandığına dikkati çeken Bucak, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Karacadağ bölgesinde kuru domatesle ilgili 7-8, Fırat bölgesine geldiğimizde de 2-3 tane ciddi anlamda üretim yapan sergi alanı var. Türkiye’deki en büyük sergi alanlarından biri bu bölgede yer alıyor. En büyük sahamız 2 bin dönümle zaten tek parçalık bir üretim alanıdır. Karacadağ bölgesindeki üretim alanlarını da hesapladığımızda yaklaşık 4 bin tekabül ediyor. Bizim burada ürettiğimiz domatesler Şanlıurfa’nın sıcağı, nemsiz havası ve güneşi tam bu kurutma döneminde en ideal ortamı sağlıyor. Burada tamamen doğal ve en ideal şekilde üretim yapılıyor. Sergi alanında yüksek nem varsa kuru domateste bakteri gelişebiliyor. Buna ilave olarak topraklarımız daha genç ve bakir, zirai ilaçlarla kirlenmemiş, yabancı ot ilaçlarıyla kirlenmemiş bakir topraklardır. Herhangi bir zirai ilaç kalıntısı olmadan mal ürün yetişiyor.”

500 işçi domates topluyor

Domates üretim tesis sorumlusu Erdal Vurgun, geçen yıl ilçede 1500 dönüm tarlada üretim yapılırken bu yıl rakamı 3 bin 500 dönüme çıkardıklarını belirtti.

Bölgede günlük yüzlerce kilo domates işlendiğini ifade eden Vurgun, “Domatesin gübresi, ilaçlaması, suyu, otu ve çapasının tamamı insan gücüyle yapıldı. Şu an yaklaşık 500 kişi tarlalarda domates topluyor, bu domatesleri de 25 traktörle sergi alanına taşıyoruz. Ürünler burada gereken işlemler yapıldıktan sonra İzmir’de paketleniyor ve ihraç ediliyor.” dedi.

Domates üreticisi Sinan Kıran da bu yıl bölgede yaklaşık 4 bin dönüm alanda ekim yaptıklarını söyledi. Talep nedeniyle üretimi her geçen yıl artırdıklarını dile getiren Kıran, şunları kaydetti:

“Bölgede yetişen domates su, toprak yapısı ve havası nedeniyle çok kaliteli. Ürünlerimize yoğun talep oluyor. Bölgedeki en büyük işletme bizim ki geçen yıl yaklaşık 2 bin ton domates üretimi yaptık. Bu yıl bu üretimimiz biraz daha artırmaya hedefliyoruz. Kuru domatesin bölge insanına getiri çok iyi oldu. Üretim artıkça getirisi de artıyor.”

 

 

 

GLİSERİN NEDİR?
Genellikle gliserol olarak da adlandırılan gliserin, tatlı bir tada sahip renksiz, kokusuz ve
zehirli olmayan bir sıvıdır. Su ve alkol ile karışabilen gliserin doğal veya sentetik olabilir.
Doğal gliserin, hayvansal veya bitkisel yağların hidrolizinin bir sonucu olarak üretilir. Hidroliz,
bir maddenin suya tepki göstermesi ve bunun sonucunda kimyasal bir bağın
parçalanmasıdır. Sentetik gliserin, petrol, propilen ve klor içeren kimyasal işlemlerle üretilir.
GLİSERİNİN FAYDALARI NELERDİR?
– Antibakteriyel, antifungal ve antiviral özelliklere sahiptir.
– Cildi nemlendirir.
– Cildi besler.
– Cildin su dengesini korur.
– Cilt kırışıklıklarını giderir.
– Cilde yumuşak ve pürüzsüz bir görünüm verir.
– Cildin zararlı UV ışınlarına karşı korunmasına yardımcı olur.
– Cilt rengini açar.
– Sivilceleri azaltır.
– Dudakları nemlendirir.
– El ve ayak nasırlarına iyi gelir.
– Ağız içi yaralarına karşı etkilidir.
– Egzama ve sedef hastalığına iyi gelir.
– Topuk çatlaklarını iyileştirir.
– Kulakta yer alan kirleri akıtır.
– Nemli saça uygulandığında saçların onarılmasını ve güçlenmesini sağlayarak dökülmeleri
azaltır.
DMRSÜREN Kimya Ltd Şti
0216 4421200-0552 3307100
www.kimyadeposu.com

Hasatdergisi.com

Hakkında seldahasat

Diğer Haber

10. MİLAS ZEYTİN HASAT ŞENLİĞİ İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

Üreticileri, zeytin ve zeytinyağı tutkunlarını bir araya getirerek bölgenin benzersiz lezzetlerine ve kültürel mirasına dikkat …

[ajax_load_more loading_style="infinite fading-circles" container_type="div" post_type="post" images_loaded="true" placeholder="true" button_loading_label="Haber Yükleniyor..." scroll_distance="500px"]