Alpu ve Seyitgazi Belediyeleri ile imzalanan protokol dahilinde Büyükşehir Belediyesi olarak 500 küçükbaş hayvan aldıklarını ve bu hayvanları ilçe belediyelerinin belirlediği alanlarda yetiştirmeye başladıklarını ifade eden Başkan Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir Modeli adını verdikleri sistem ile bu alanda da diğer lokal yönetimlere örnek edinmek istediklerini belirtti.
Ekonomik olarak şiddet günlerden geçen üreticilere Tarımsal Kalkınma Projeleri ile takviye olan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, küçükbaş hayvan yetiştiricilerine de manâlı bir projeyle takviye olmaya başladı.
Tarımsal Yeniden Yapılanma Projeleri ile Türkiye ’de çoğu yerel yönetime misal olan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için de harekete geçti. Büyükşehir Belediye Meclisi ’nden de geçen proje dahilinde Alpu Belediyesi ve Seyitgazi Belediyesi ile protokol imzalayan Büyükşehir Belediyesi, 480 adet kadınsı merinos ile 20 adet merinos koçun alımını gerçekleştirdi.
Eskişehir Modeli adını verdikleri sistem ile bu alanda da diğer yerel yönetimlere örnek elde etmek istediklerini ifade eden Başkan Yılmaz Büyükerşen “1925-1937 yılları arasına baktığınızda, ülkemizin tarım konusunda büyük atılımlar yaptığını görürsünüz. Bu atılımların arkasında, gerektiğinde traktöre binen, kooperatif kuran, kendi parasıyla satın aldığı, ot bitmez denilen Atatürk Orman Çiftliği ’nde tarla süren bir lider vardır. Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizde tarımın gelişmesi için Avrupa ’nın en manâlı akademisyenlerini ülkemize defalarca ağırlama etmiş, Eskişehir ’de dâhil olmak üzere küçük ve büyükbaş hayvancılığın gelişmesi amacıyla çalışmalar yaptırtmıştır. Bizim yeniden bu günleri hatırlamaya, 21. yüzyıl teknolojisini de kullanarak tarımda model ülkelerden biri olmaya ihtiyacımız var. Eğer o çalışmalar bırakılmayıp devam ettirilseydi, derhal dünyanın ayrı ülkelerinden tohum veya hayvan bölge değil, bunları satarak ekonomimize büyük katkılar sağlayan bir ülke olurduk” dedi.
Yanlış tarım politikaları ve köylerden kentlere olan göçlerin artarak üretimin azalması gibi sebeplerle dışa bağımlı bir ülke haline geldiğimize dikkat çeken Büyükerşen, yerel yönetimler olarak kırsalı desteklemeye kararlı olduklarını açıklama etti.
Büyükerşen şöyle konuştu:
“İlçe belediyelerimiz ile birlikte Alpu Fevziye ve Seyitgazi Taşlık Mahallelerimizde başlattığımız küçükbaş hayvancılığı destekleme projemiz ile büyükbaş hayvancılıktan sonradan küçükbaş hayvancılığın üretimini de desteklemeye başladık. Kurduğumuz ve kuracağımız tesisler, yalnızca bir üretim merkezi olmayacak, aynı zamanda çiftçimizin her daim hizmetinde, hemen hemen bir mektep gibi çalışacak. Buralarda genç üreticilere eğitimler vereceğiz. Kendi personel ve araçlarımızla kamu kaynaklarını daha etkili ve tasarruflu kullanarak üreticiye yardım olacağız. Bu tesislerde sayısı artacak küçükbaş hayvanları, sözleşmeli tarıma dayalı bir şekilde köylümüze destek olarak, hem canlı hayvan desteği hem de yem ve tohum desteği sağlayacağız. Hayvancılık ile ilgili yaptığım araştırmalarda çok üzücü sonuçlar gördüm. Mesela, ülkemizde her sene bir milyon buzağı, dört milyon kuzu kaybediyoruz. Uzmanlar, ‘çiftçimize içten tentürdiyot kullanmayı öğretebilsek bu ölümleri oldukça azaltabileceğimizi ’ belirtiyor. Avrupa ülkelerinde kuzu ölümlüleri %5 ’i geçmezken, ülkemizde bu oran maalesef %25. Bu ölümlerin yarısının zeka önüne geçsek yurt dışından hayvan ithal etmeye gerek kalmayacak. İthalata dayalı olmayan, dürüst politikalarla kısa bir sürede tarımı ülkemizin yeniden Cumhuriyet ’in birincil yıllarında olduğu gibi Avrupa ’nın yükselen yıldızı olacağına inancım tam, yeter ama isteyelim! Eskişehirli çiftçimiz, maalesef ıslah edilmiş meranın faydalarını bilmiyor. Islah edilmiş meralar küçükbaş hayvancılıkta 2,5 kat, büyükbaş hayvancılıkta ise 1,5 kat ek verim sağlıyor. Merak edenler Sayıştay ’ın meralarla ilgili 2017 yılı denetleme raporuna baksın. Raporda, meraların; turizm alanı, termik santral, ev, fabrika, taş ocağı, konut gibi ayrı amaçlarla işgale uğradığını ve otlak ıslahının ülkemizde yetersiz olduğunun belirtildiğini açıkça görecekler. Söylemekten büyük endişe, hatta utanç duyuyorum ama yeri gelmişken belirteyim: 1970-2017 döneminde takriben 21 milyon hektar olan mera alanları, 2020 yılı itibariyle 11 milyon hektara düşmüş. Mera alanlarımızı nerdeyse sözde yarıya kaybettik!”
Hayvan ithalatından öte çobanların bile artık ithal olduğunu bildiren Büyükerşen, “Biz kökleri köyde olan ama iş bulgu umuduyla kente gitmiş asgari ücrete çalışan genç evlatlarımız bitmiş ata topraklarına dönsün, bu ülkede üretime katkı sağlasınlar istiyoruz. Bu işi nasıl yapacağını bilmeyen evlatlarımıza hayvan, fide, fidan desteklerimizle, kendi işlerinin patronları olsunlar istiyoruz. Gururla ‘Çobanım ’, ‘Çiftçiyim ’ diyebilen gençlerdir bu ülkenin umudu. Atatürk ’ün ‘Köylü milletin efendisidir!” sözünden yola çıkarak, her tarafta köylüyü bu milletin efendisi gerçekleştirmek istiyoruz. Çünkü kurtuluşumuz içten tarım politikalarıyla gerçekleşecek tarımsal kalkınmadan geçiyor.” dedi.
Sözleşmeli tarıma dayalı köylüyü destekleme projesi hakkında ayrıntılı veri almak isteyen vatandaşlar Tarımsal Hizmetleri Dairesine 0222 229 04 45 telefon numarası üzerinden ulaşabilecekler.