Anasayfa / Genel / Yerel kalkınma, ‘orta gelir ve orta demokrasi’ tuzaklarının panzehiridir

Yerel kalkınma, ‘orta gelir ve orta demokrasi’ tuzaklarının panzehiridir

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardım­cısı Ramazan Kaya, Tür­kiye’nin en önemli ekonomik so­runlarından birinin ekonomik faaliyetin ve refahın, bölgeler ve kentler arasında adaletsiz dağı­lımı olduğunu belirterek “Kent­lerimizin bileşenleri ve bölgesel paydaşlarının ortak iş birliğine dayalı bir model olan yerel kal­kınma, ülkemizin kronik sıkıntı­sı olan ‘orta gelir ve orta demok­rasi’ tuzaklarının da panzehiri­dir” dedi.

Türk Girişim ve İş Dünya­sı Konfederasyonu (TÜRKON­FED) ve ABD merkezli Center for International Private En­terprise (CIPE) iş birliği ile haya­ta geçirilen “İş Dünyası için Yerel Kalkınma” projesi kapsamında Giresun’da kamu, yerel yönetim, iş dünyası ve sivil toplum kuru­luşlarının temsilcileri ile bir ara­ya gelindi. Trabzon, Ordu, Gire­sun, Rize, Artvin, Gümüşhane’yi kapsayan bölgede faaliyetlerini sürdüren Doğu Karadeniz Sa­nayi ve İş Dünyası Federasyonu (DOKASİFED) ev sahipliğinde, Giresun Genç İş İnsanları Der­neği (GİRGENDER) desteği ile düzenlenen etkinlikte konuşan TÜRKONFED Yönetim Kuru­lu Başkan Yardımcısı Ramazan Kaya, bölgelerarası gelişmişlik farklarının giderilmesinde ye­rel kalkınmanın önemine vurgu yaptı. Kaya, “2021 yılı verileri­ne baktığımızda Giresun da da­hil olmak üzere neredeyse tüm Karadeniz illerindeki kişi başı­na milli gelir seviyesinin 2006 yılıyla aynı olduğunu görüyoruz. Giresun’un son olarak açıklanan 2021 yılı rakamlarına göre 5 bin 260 dolar olan kişi başına geli­rini 25 bin dolara ulaştırıp, böl­gesel gelir dağılımında eşitliği sağlarsak, işte o zaman ülkemi­zin orta gelir tuzağını aştığına tanıklık edeceğiz. Ülkemizin ve­rimlilik, katma değer ve yüksek teknoloji sıçraması, Giresun’un ekonomik, sosyal ve kültürel ola­rak gelişmesi ile mümkün” de­ğerlendirmesini yaptı. Türki­ye’nin kalkınması ve rekabetçi­liği için dijital, yeşil ve toplumsal dönüşüme işaret eden Kaya, ve­rimlilik ve katma değer yarata­cak şekilde yerelin dinamiklerini kullanan ülkelerin, küresel reka­betçilikte ön plana çıktığını ifa­de etti.

Tedarik zinciri güvenliğinin öneminin deprem felaketiyle bir kez daha anlaşıldığını belirten Kaya şöyle devam etti; “Ulaşım ve lojistik altyapınız kullanıla­maz hale geldiğinde, arama kur­tarmadan acil ihtiyaçların afet bölgelerine sevk edilmesine ka­dar tüm süreçler uzar ve maale­sef can kayıpları da artar. Bunun­la birlikte dayanıklı topluma ve dayanıklı kentlere giden süreçte sadece fiziki altyapı ve üstyapı­nın değil aynı zamanda insan ve çevre odaklı dijital altyapılarımı­zın da hazırlıklı olmasını gözden kaçırmamalıyız.”

Aktaş: Niteliğimizi artırmalıyız

Bölgedeki istihdam oranının tarımda Türkiye ortalamasının üstünde, sanayi ve hizmet sek­töründe ise ortalamanın altında olduğuna dikkat çeken DOKA­SİFED Yönetim Kurulu Başka­nı Samet Aktaş da “Ortalamanın üzerinde olsak da tarımın moder­nleşmesi, tarıma dayalı sanayi ile fındığın ana kaynağından daha yüksek katma değerli bir üretim ve ihracatın gerçekleştirilmesine odaklanacak yeni bir bakış açısı­na ihtiyacımız olduğu da bir ger­çek. Sanayi ve hizmet alanında ise yeni teknolojilerin ve yeni gi­rişimlerin desteği ile niteliğimizi artırmamız gerekiyor. Ülkemizin en önemli tarımsal gelir kaynak­larından olan fındık ve çayın böl­gede yetişmesi, işlenmesi ve ni­hai ürüne dönüşerek katma değer yaratması; bakır cevheri gibi ülke ve bölge ihracatında önemli bir yere sahip olan madenlerimizin yine teknolojik altyapının yanı sıra insan ve çevre odaklı bir üre­tim yapısına kavuşması ulusal ve uluslararası pazarda etkinliğimi­zi de artıracaktır. Biyokütle, rüz­gar, hidrolik ve termik dahil ener­ji kaynaklarının çevre-doğa-in­san odaklı bir perspektifte, daha akılcı planlanması ile de üretim­de verimliliği artırabiliriz” diye konuştu.

Eğitim verildi, fikir alışverişi yapıldı

Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış “Teda­rik Zincirinde Afet Dayanıklılığı ve Uluslararası Gündem” başlıklı bir eğitim verirken, DOKA Gire­sun Yatırım Destek Ofisi Koor­dinatörü Murat Aladağ da bölge hakkında sunum gerçekleştirdi. EYODER Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Somuncu tarafından ise “Dijitalleşmenin Getirdiği Çev­resel Riskler ve Fırsatlar” temalı bir sunum yapıldı. Eğitim ve su­numların bitiminde katılımcılar­la fikir alışverişinde bulunuldu.

Hakkında

Diğer Haber

Trakya’da Kanolayı kuraklık vurdu

Trakya’nın sarı altın çiçeği kanola, bölge yağış alamayınca yaşanan kuraklığa yenik düştü. Ayçiçeğine alternatif olarak …

[ajax_load_more loading_style="infinite fading-circles" container_type="div" post_type="post" images_loaded="true" placeholder="true" button_loading_label="Haber Yükleniyor..." scroll_distance="500px"]