Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) milletvekili seçilen Can Atalay hakkındaki yargılamanın durması istemini bir kez daha reddetti. Daire, Anayasa Mahkemesi’nin ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığına, kararın uyulmamasına karar verdi.
AYM’NİN KARARI İÇİN “HUKUKİ BİR DEĞERİ YOK” DENİLDİ
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, avukat Şerafettin Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince (AYM) verilen ikinci ihlal kararının hukuki değerinin olmadığını, neticede Anayasa’nın 153/6. maddesi çerçevesinde uygulanabilecek bir kararın olmadığını ifade ederek, AYM’nin kararına uyulmamasına karar verdi.
NE OLMUŞTU?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Atalay’ın “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçundan 18 yıl hapisle cezalandırılmasına ve bu suçtan tutuklanmasına karar vermişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun bulmuştu. 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde TİP’ten Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın avukatları, “müvekkillerinin milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi” talebiyle Yargıtay‘a başvurmuştu.
Başvurunun ardından süreç devam ederken Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında Can Atalay’a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı. Yargıtay’ın talebi reddetmesi üzerine Atalay, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuş, mahkeme de “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine ve Atalay’ın yeniden yargılanarak tahliyesine karar verilmesine hükmetmişti.
Anayasa Mahkemesince, Atalay’ın yeniden yargılanması ve tahliyesi istemiyle gönderilen dosya, yerel mahkemece karar verilmeden Yargıtay 3. Ceza Dairesine iletilmiş, söz konusu ceza dairesi ihlal kararına uymamıştı.
Can Atalay
ANAYASA MAHKEMESİ 2. KEZ İHLAL KARARI VERMİŞTİ
Can Atalay’ın avukatları, Anayasa Mahkemesinin verdiği ihlal kararına uyulmaması nedeniyle ikinci kez bireysel başvuruda bulunmuştu. Yapılan ikinci başvuruda yüksek mahkeme, Atalay’ın “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma”, “kişi hürriyeti ve güvenliği” ile “bireysel başvuruda bulunma” haklarının ihlal edildiğine karar vermişti.
“Anayasa’nın 148. maddesinde sağlanan bireysel başvuru hakkının, daha önce verilen ihlal kararının uygulanmaması suretiyle ihlal edildiği” sonucuna varan Anayasa Mahkemesi, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararın ilgili mahkemesine gönderilmesine hükmetmişti.