Türkiye balıkçılık sektörü, 2024-2025 sezonuna hem güçlü üretim rakamları hem de sürdürülebilirlik hedefiyle girdi. Yetiştiricilikten elde edilen verim artışı ve getirilen yeni yasal düzenlemelerle sektör adeta yeniden şekilleniyor. Ancak uzmanlara göre, doğal stokların korunması konusunda hâlâ ciddi riskler bulunuyor.
Yetiştiricilik Yükseliyor, Vahşi Avcılık Zayıflıyor
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre, 2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin toplam su ürünleri üretimi 1 milyon tonu aşarak rekor kırdı. Bu üretimin yüzde 55’ini ise çiftlik balıkçılığı oluşturdu. Özellikle çipura, levrek ve Türk somonu gibi türlerde yetiştiricilik kapasitesi ciddi artış gösterdi.
Buna karşılık, denizden yapılan avcılık faaliyetlerinde verimlilik düşüyor. Araştırmalar, aynı miktarda balık için daha fazla yakıt harcandığını ve daha uzun süre denizde kalındığını ortaya koyuyor. Bu da hem maliyetleri artırıyor hem de karbon emisyonunu yükseltiyor.
Yeni Kurallar Yürürlükte
Sektörün daha sürdürülebilir bir zemine oturması için yeni düzenlemeler devreye alındı. 2025 itibarıyla trol ve gırgır avcılığına sınırlamalar getirildi. Belge zorunluluğu, av sezonu kısıtlamaları ve bazı türlerde dönemsel yasaklar uygulamaya girdi. Örneğin palamut ve torik için 1 Nisan–14 Ağustos tarihleri arasında av yasağı getirildi.
Ayrıca amatör balıkçılık için de yeni belgeler zorunlu hâle getirildi. 2026’dan itibaren sualtı tüfeği ile avlananlar için özel sertifikalar istenecek.
Devletten Balıkçılara Destek
Devlet, özellikle küçük ölçekli balıkçılara yönelik destek politikalarını sürdürüyor. 2025 yılı için ayrılan toplam destek miktarı 131 milyon lira olarak açıklandı. Son yedi yılda balıkçılık sektörüne aktarılan kaynak ise 650 milyon lirayı geçti. Bu desteklerin, kıyı balıkçılığını ayakta tutmak ve plansız avcılığı önlemek amacı taşıdığı belirtiliyor.
İklim Krizi ve Müsilaj Tehdidi Devam Ediyor
Deniz sıcaklıklarının artması, El Niño etkisi ve Marmara Denizi’ndeki müsilaj gibi çevresel faktörler, deniz canlıları üzerinde ciddi baskı oluşturuyor. Palamut gibi bazı türlerin popülasyonunda düşüş gözlemlenirken, kıyı ekosistemlerinde bozulma riski artıyor. Uzmanlar, balıkçılığın geleceği için sadece yasalar değil, iklim ve çevre politikalarının da entegre edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Ekonomide Büyüme Ama Dengeli Yönetim Şart
Su ürünleri ihracatında da dikkat çeken bir artış yaşandı. 2023’te yaklaşık 1,7 milyar dolarlık ihracatla sektör dış pazarda da büyümeyi sürdürdü. Ancak uzmanlar, bu büyümenin kontrolsüz bir şekilde devam etmesi durumunda ekosistem sağlığının tehlikeye girebileceğine dikkat çekiyor.
Balıkçılıkta üretim kapasitesi artarken, doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir avcılık politikalarının uygulanması önümüzdeki yıllarda sektörün en önemli gündem maddeleri olmaya devam edecek.
Chatgpt