TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Enflasyon Raporu 2022-IV Bilgilendirme Toplantısı’nda konuştu. Yılın son enflasyon raporuna göre Merkez Bankası yüzde 60,4 olan yıl sonu enflasyon tahminini, 4,8 puan artırarak yüzde 65,2’ye yükseltti. Önceki raporda tahmin yüzde 60,4 düzeyindeydi.
YIL YIL ENFLASYON TAHMİNLERİ
Kavcıoğlu açıklamasında, “Enflasyonun 2022 yıl sonunda %65,2, 2023 yıl sonunda %22,3, 2024 yıl sonunda %8,8 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
2023 TAHMİNİ YÜZDE 22,3’E ÇIKTI
Ayrıca Merkez Bankası, 2023 sonu enflasyon tahminini yüzde 19,2’den yüzde 22,3’e çıkardı. 2024 tahmini ise yüzde 8,8 olarak belirlendi.
Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar:
“Rusya-Ukrayna Savaşı’na bağlı olarak ortaya çıkan jeopolitik riskler enflasyonun küresel ölçekte yükselmesine ve talebin zayıflamasına yol açarken, aynı zamanda enflasyon oranlarındaki artışın öngörülenden daha uzun süreceğine dair beklentileri güçlendirmektedir. Yurt içi iktisadi faaliyet, yaşanan büyük arz şoklarına rağmen, sürdürülebilir bir yapıda ve kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Yılın ikinci yarısına ilişkin göstergeler ihracatın yüksek seviyelerini koruduğuna ve yatırım eğiliminin güçlü kalmayı sürdürdüğüne işaret ediyor.
“ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE SINIRLI YAVAŞLAMA İŞARETİ”
2023 yılına ilişkin büyüme tahminleri önceki rapor dönemine göre küresel ölçekte önemli ölçüde aşağı yöne güncellenmiştir. Temmuz başından bu yana öncü göstergeler, zayıflayan dış talebin etkisiyle üçüncü çeyrekte büyümede sınırlı bir yavaşlamaya işaret ediyor.
“CARİ DENGEDE İYİLEŞME DEVAM ETTİ”
Yapısal dönüşümün cari denge üzerindeki yansımalarını izlemeye davam ediyoruz. Cari dengedeki iyileşme ikinci çeyrekte de devam etti. Enerji maliyetlerinin küresel çapta olağanüstü seviyede yükseldiği bu sürecin sonunda enerji fiyatlarının normalleşme eğilimine girmesiyle birlikte ülkemizin büyürken cari fazla verdiği bir dış dengeye kavuşacak.
“İHRACAT ÜZERİNDEKİ AŞAĞI YÖNLÜ RİSKLER ARTTI”
İhracat üzerindeki aşağı yönlü riskler bir önceki rapor dönemine göre arttı. Ağustos ayı itibarıyla, yatırım ve ihracat kredilerinin toplam ticari krediler içerisindeki payı yüzde 28’i aşarak son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Yılın üçüncü çeyreğine ilişkin öncü göstergeler, talep koşullarında önceki çeyreğe göre daha ılımlı bir seyre işaret ediyor. Yatırım eğilimleri gücünü koruyor. Sanayi üretiminde, yakaladığımız ivmenin ve istihdamdaki artışın sürdürülmesi için finansal koşulların, özellikle finansman maliyeti kanalıyla destekleyici olması gerektiğini düşünüyoruz. Uyguladığımız makro ihtiyati tedbirlerin etkinliği sayesinde kredi kompozisyonunda hedefli kredi politikamızla uyumlu değişiklikler gözledik.
“TÜKETİCİ KREDİLERİNİN TİCARİYE ORANI AZALDI”
Kredi faizlerine yönelik devreye alınan makroihtiyati düzenlemeler sonrasında parasal aktarımın desteklendiğini ve TL ticari kredi faizlerinin 10 puan civarına gerilediğini görüyoruz. Tüketici kredilerinin ticari kredilere olan oranı azalırken, yatırım ve ihracat kredilerinin ticari krediler içerisindeki ağırlığı önemli ölçüde arttı. Liralaşma stratejimiz çerçevesinde bankacılık sektörünün pasif kompozisyonunda da TL’nin payının artmasını önemsiyoruz.”