CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki akşam “Bazı şeyler yürek ister, o yürek benim yol arkadaşlarımda var!” notuyla bir video paylaştı. Kılıçdaroğlu konuşmasında, “Biliyorsunuz uzun süredir ülkenin yaralarını kapatmaktan ve artık geleceğe güvenle bakmaktan bahsediyorum. Bu yaralardan biri de başörtüsü mevzusu. Kadınların giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız.” dedi.
KANUN TEKLİFİ VERDİLER
Dün de CHP, bir süreden bu yana üzerinde çalıştığı başörtüsüyle ilgili 3 maddelik kanun teklifini Meclis Başkanlığı’na sundu. Söz konusu teklif 3 maddeden oluşuyor:
- “Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşlarına bağlı olarak bir mesleği icra eden kadınlar, yürüttükleri mesleğin icrası kapsamında giyilmesi gerekli cübbe, önlük, üniforma vb. dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz.
- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.”
“ÜLKEMİZİN BÖYLE BİR MESELESİ YOK”
Bugün partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına çok sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Birilerinin buram buram sinsilik kokan oyunlar peşinde olduğunu görüyoruz. Önceki akşam geç saatlerde CHP Genel Başkanı, bizim ömrümüzü verdiğimiz mücadele neticesinde adım adım çözdüğümüz başörtüsü meselesiyle ilgili günah çıkartıyor, güya yeni bir teklif getiriyor. Gerçi dün açıkladıkları kanun teklifiyle önceki akşam atıp tuttukları arasında dağlar kadar fark var. Ama yine de biz söz üzerinden gidelim. Doğrusu bu zatın niye böyle bir teklifle ortaya çıktığını anlamakta zorlandık. Çünkü biz bir dönem zulüm düzeyine çıkan bu konuyu her alanda ülke gündeminden çıkardık. Ülkemizde şu anda kamuda veya özel sektörde çalışan hiçbir hanım kardeşlerimizle ilgili böyle bir mesele yok.
“RİYAKARLIĞI GÖRÜYORUZ”
Yav Kemal, doğru ol be! Birkaç tane başörtülü hanıma rozet takmakla bu işi çözdüğünü mü zannediyorsunuz? Dürüst ol dürüst. Adam gibi dürüst ol. İstismar siyaseti yaparak milletin karşısına çıkma. Artık yaşanmayan bir sorunla ilgili gece yarısı çıkıp kanuni teklif etmesindeki riyakarlığı görüyoruz da başka ne hesap var onu da değerlendirmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.
“BAŞÖRTÜLÜ VEKİLİN MECLİS’TEN KOVULMASINI ALKIŞLAMIŞTINIZ”
Cumhurbaşkanı konuya ilişkin açıklamalarına şöyle devam etti: “Türkiye bir dönem Meclis’e başörtüsüyle girdiği için kürsüden senin yandaşın, her şeyin, fikir baban, düşünce baban tarafından -şimdi ebedi alemde- kürsüden haddi bildirilmeye davet edilen milletvekilleri görmüştür. Siz de bunları alkışlamıştınız. Meclis’ten dışarı atmak için hep birlikte ayağa kalkıp alkışlamıştınız. Bugün milletvekillerimizle veya diğer konumlardaki seçilmişlerle ilgili böyle bir sıkıntı var mı? Hayır. AK Parti, Cumhur İttifakı, Meclis ve hükümet olarak bu doğrultudaki attığımız her adımın kazananı Türkiye olmuştur, milletimiz olmuştur, fert fert her bir insanımız olmuştur.
“BU ÜLKEDE, RABBİMİN EMRİ OLDUĞU İÇİN ÖRTÜNÜYORLAR”
Bir kez daha altını çizmek istiyorum bugün Türkiye’nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele verdiğimiz mücadele ve yaptığımız mücadeleler sayesinde hamdolsun artık kalmamıştır. Geçmişte bu ülkede başörtüsü diye utanç verici mesele kaldıysa bunun tek müsebbibi CHP zihniyetidir, CHP faşizmidir. İşin esasına genelde kılık kıyafet ve özelde de başörtüsü meselesi ne yasa ne Anayasa konusu olmaması gereken tabiî bir haktır. Bu ülkede başörtüsü örtenler Rabbimin emri olduğu için örtüyor. Bu sizi niye rahatsız ediyor? CHP faşizmi geçmişte bürokratik vesayetle ve darbecilerle el ele vererek önümüze böyle bir sorun çıkarmıştır. Zorlama yorumlarla ülkemiz bu tartışmaların içine sokulmuş, insanlarımız mağdur edilmiştir. Mekanizmayı perde arkasından işleten hep CHP zihniyetidir. Menderes’i de darağacına göndermekte tereddüt etmemişlerdir.
KILIÇDAROĞLU’NUN İMZASIYLA AYM’YE VERİLEN DİLEKÇEYİ PAYLAŞTI
Başörtüsü tartışmalarını kökten çözecek Anayasa düzenlemesi yapmıştık. Sırf CHP faşizmini dizginlemek için yaptığımızın altını tekrar çiziyorum. 411 el kaosa kalktı manşetiyle duyurmuşlardı. Bu düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmeseydi Türkiye başörtüsü tartışmalarını ta o zaman gündeminden tamamen çıkarmış olacaktı. Bu değişikliğin iptali için büyük bir keyifle Anayasa Mahkemesi’ne götüren kişi bizzat Kılıçdaroğlu’nun ta kendisiydi. Bakın bu imza kimin, Kılıçdaroğlu’nun ta kendisinin.”
Erdoğan’ın konuşmasında ekrana getirilen belge:
Ayrıntılar geliyor…