Türkiye başkanlık sistemine geçtiğinden bu yana resesyonda. Berat Albayrak Hazine ve Maliye Bakanı olduğundan bu yana 8 çeyrek yıl geride kaldı. Ancak hiçbir çeyrekte yatırımlar önceki yıla göre artmadı, hep azaldı.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi ekonomiyi bir de Covid-19 depremi sarstı. İkinci çeyrekte önceki yıla göre yüzde 9,9 küçülen ekonomi 3 ’üncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri verse de yıl sonu için görüntü karamsar. Öte yandan hükümet sözcüleri ekonomik darboğazı konuşturmamak adına her türlü suni gündemi ülkenin önüne atıyor. Ülkenin gerçek gündemi olan hayat pahalılığına, döviz kuruna, işsizliğe borçluluğa mercek tuttuk.
Buna göre Türkiye ’nin ekonomi tablosu alarm veriyor.
Son yayımlanan mayıs ayı verilerine göre işsizlik oranı yüzde 12,9. Peki bu oranın anlamı ne? Türkiye ’de 15 yaşın üzerinde 62 milyon 421 bin kişi yaşıyor. Ancak bu kişilerin yalnızca 25 milyon 858 bini istihdamda. Bu haliyle istihdama katılma oranı sadece yüzde 41,4. Bunun dışında 3 milyon 826 bin kişi aktif biçimde iş arıyor ancak bulamıyor, yani TÜİK ’in dar tanımlı işsiz statüsünde. İstihdam edilenler ve istihdam edilmek isteyen işsizlerin toplamı o ülkenin işgücünü ortaya koyuyor. Türkiye ’nin mayıs ayı işgücü (istihdamdakiler + işsizler) 29 milyon 684 bin kişiden oluşuyor. İşsiz sayısının işgücüne bölünmesiyle de yüzde 12,9 ’luk işsizlik oranı hesaplanıyor.
Ancak bu işsizlik oranı ülkenin işsizlik gerçeğini açıklamaya yetmiyor. Çünkü son dönemde milyonlarca insan iş bulma ümidini kaybederek işgücünün dışına çıkmış durumda. Bu yüzden işsizlik oranı gerçeği göstermiyor. Öte yandan ülkede son 1 yılda istihdam edilenlerin sayısı 2,5 milyon azalmasına rağmen TÜİK ’in dar tanımlı işsiz sayısı da azalmış durumda. İşte ülkenin işgücü tablosu;
Salgınla birlikte daha da büyüyen ekonomik krizde yurttaş da borçlanıyor. Normalleşme döneminin başladığı haziran ayında ekonomiyi canlandırmak için yapılan kredi pompalamalarıyla yurttaş, dar boğazdan çıkış yolunu kredilerde buldu.
Konut, taşıt ve ihtiyaç kredilerinden oluşan tüketici kredilerinde son 3 ayda patlama meydana geldi.
2019 yılında 464,5 milyar lira olan tüketici kredileri bu yıl yüzde yüzde 41,2 artarak 656,3 milyar liraya ulaştı. Konut kredilerinde de artış yaşandı ancak bu talep artışı haziran ayında yapılan faiz indirimi ile açıklanabiliyor. Konut kredilerinin yanı sıra tüketici kredilerini oluşturan diğer kalem ihtiyaç kredilerinde de büyük artış meydana geldi. Geçen yılın ağustos ayında 218,7 milyar lira olan ihtiyaç kredileri yüzde 67,1 artarak 365,7 milyar liraya çıktı.
Enflasyon tek haneye düşmüyor. Ekonomi yönetimi her ağzını açtığında enflasyonu tek haneli rakamlara düşüreceğini iddia ediyor. Hedefler tek haneli açıklansa da gerçek rakamlar pazarda ve market raflarında ortaya çıkıyor. Tüm göstergelerin kötüye gittiği dönemde Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan ve pek ciddiye alınmayan 2020-2022 ekonomi programında bu yıl için enflasyon yüzde 8,5 olarak belirlenmişti.
Zaten kötü bir gidişat varken bir de üzerine Covid-19 salgını eklenince ülkede durumlar iyice tepe taklak oldu. TÜİK ’in açıkladığı rakamlara göre enflasyon bir önceki yılın ağustos ayına göre yüzde 11,77 olarak gerçekleşti.
Türkiye, dünyada en yüksek enflasyonun yaşandığı 18 ’inci ülke. Avrupa ülkeleri arasında ise birinci sırada.
Avrupa ülkeleri arasında en yüksek enflasyon oranı:
1-Türkiye: 11,77
2- Belarus: 5,2
3-Moldova: 4,2
4-Macaristan: 3,8
5-Rusya: 3,6
Bu yılın ilk işlem gününde 1 Amerikan Doları 5,96 Türk Lirası ’na eşitti. 2 Ocak 2020 ’de döviz bürosuna 100 TL götüren bir kişi karşılığında 16,8 dolar alabiliyordu. Dün itibariyle 1 Amerikan Doları ’nın değeri 7,48 Türk Lirası ’na çıktı. Aynı kişi bugün döviz bürosuna gittiğinde 100 TL ile 13,4 dolar alabiliyor.
Türk Lirası böylece sadece bu yıl içinde ABD Doları ’na karşı yüzde 20,4 değer kaybetmiş oldu. Peki yükselen dolar mı yoksa batan Türk Lirası mı? Bunun için yıl başından bu yana Türk Lirası ’nın diğer para birimleri karşısında değerini nasıl koruduğuna baktık.
Türk Lirası bu yıl ne kadar değer kaybetti?
►ABD Doları ’na karşı: yüzde 20,4
►Avustralya Doları ’na karşı: yüzde 29,7
►Danimarka Kronu ’na karşı: yüzde 24,1
►Avroya karşı: yüzde 31,9
►İngiliz Sterlini ’ne karşı: yüzde 37
►Rus Rublesi ’ne karşı: yüzde 1,7
►Pakistan Rupisi ’ne karşı: yüzde 17,2
►Çin Yuanı ’na karşı: yüzde 21,8
►Bulgar Levası ’na karşı: yüzde 31,5
►Rumen Leyi ’sine karşı: yüzde 23