CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Özel’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Dün Giresun’daydık. Muhteşem bir Giresun vardı. Sayın Genel Başkanımıza, partimize gösterilen ilgi; Giresun’daki isyan kayda değerdi. Özellikle fındık fiyatları… İlan edilen fiyatların çok altında gerçekleşen alımlar ve fındık üreticisinin, Giresun’un, bütün Ordu’nun sıkıntısı dün hem Grup Toplantı’mıza hem esnaf ziyaretine hem de Genel Başkanımızın yapmış olduğu bütün kapalı toplantılara yansıdı. CHP olarak kapalı tutulan Meclis’in aslında açık olması gerektiğini söyledik. Ama biz bu Meclis’in ana muhalefet grubu olarak tatili değil çalışmayı tercih ettik.
“O milletvekillerinin durumu açısından çok üzücü”
Meclis kapalı olduğu için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vaat ettiği, müjde verdiği ama yapamadığı çok sayıda iş birikiyor. Bu tabii Meclis iradesine bir saygısızlık. AK Parti Grubu’nu kurşun askerlerden görmek, kendilerine destek veren MHP Grubu’nun kendisinin ne istediği, vatandaşa ne söz verdiği değil, sarayın ne karar verdiği yönünde oy kullanacağını öngörmek o milletvekillerinin durumu açısından çok üzücü.
Bu Meclis’i kendi gündemine hâkim olan, vatandaşın sorunlarını dinleyen, denge, denetleme görevini yerine getiren ve bunu kimseden çekinmeden yapabilecek bir hale kavuşturmak için bir seçime ve ardından da güçlendirilmiş parlamenter sistem ile ilgili geçiş döneminin yaşanmasına ihtiyaç olduğu açık. Fındık üreticisinin sorunu gibi benim seçim bölgem ama Manisa dışında Türkiye’de 10’dan fazla ili ilgilendiren bir sorun var. Recep Tayyip Erdoğan, Manisa’ya geldi. Üzüm fiyatı açıkladı. Bu fiyatı açıklarken de hem ittifak ortakları MHP’nin Alaşehir’deki son belediye başkan adayına hem de kendi partisinin milletvekillerine sordu. Bakalım fiyatımızı Manisalılar beğenecek mi dedi.
Hepsi birden beğenecek, beğenirler dediler. Ve Recep Tayyip Erdoğan, 27 TL’lik bir fiyat açıkladı. Oysa sayın Genel Başkanımız, Manisalılar ne istiyor diye Grup Toplantısı’nda bana sorduğunda ben üzümün maliyetinin 25 TL olduğunu, bunu da Manisa’daki bütün ziraat odası başkanlarının, içinde MHP’lisi var, AK Partilisi, CHP’lisi, İYİ Partilisi var, onların ayrı ayrı çalışmalarla belirlediğini, sayın Genel Başkanımıza önceden bildirmiştim. İki dolar karşılığı Türk lirası demiştik. O gün 35 TL idi. Recep Tayyip Erdoğan gelip, 9 numaralı üzüme 27 TL vereceğiz, taban fiyatımız bu olacak dedi. Maalesef bu açıklama piyasayı öyle bir allak bullak etti ki şu anda Manisa’da 19, 20 TL’den üzüm satılıyor.
“Bunlar sadece vatandaşı perişan etmediler, kendilerini zengin ettiler”
O gün Recep Tayyip Erdoğan döndü, aslında üzüm üreticisi değil, üzüm ihracatçısı olan birisine, MHP’nin MYK üyesi olan, son seçimlerde Alaşehir Belediye Başkan adayı olan Ali Uçak’a sordu, ‘Kaç liradan üzüm alıyorsun?’ Dedi ki o ‘6 TL’den yaş üzüm alırım.’ İşte 4, 4,5 kilo. Oradan 27 TL’yi iyi bir fiyat olarak hesaplamışlardı. Bugün bütün Alaşehir, bütün Salihli, Sarıgöl biliyor, o işletme 4 TL’den üzüm alıyor. Yani 4 TL’den üzüm aldıkları için kuru üzümün zaten doğal olarak piyasadaki fiyatı 17 TL olarak oluyor. Bugün kuru üzüm 19 TL’den, yaş üzüm dedikleri gibi 6 TL’den değil, 4 TL’den alınıyor. Alaşehirli üzüm üreticisi dostunu, 2 dolar diyen CHP’liyi gördü, düşmanını da gördü. MHP’yi, onun MYK üyesini, AK Parti’nin milletvekillerini de gördü. Bunlar sadece vatandaşı perişan etmediler, kendilerini zengin ettiler.
“Sezgin Baran Korkmaz’ı niye anmıyorsun”
Ali Uçak açıklama yapmış, biz ona şunu sormuştuk; bak senin seçim kampanyana destek verenlere bak demiştik. Alaattin Çakıcı orada, Mehmet Ağar orada, ‘suç işleri bakanı’ orada dedik, Korkut Eken orada dedik. Bu arkadaşların ortak isimleri nerede geçiyor dedik, herkes anladı. Ayrıca, bir de Sezgin Baran Korkmaz orada dedik. Geçen hafta açıklama yapmış; birisi diyor ki terörle mücadele kahramanı, terörle mücadelede yaptığı işleri değil ki sonradan çevirdiği işlere laf ediyor millet. Bir tanesi diyor, çok değerli İçişleri Bakanı’mız, onun kimlerle fotoğrafı olduğu ortada. Mehmet Ağar’ın hangi pozisyonlarda olduğu ortada. Alaattin Çakıcı’nın da hapisteyken nasıl aftan yararlanıp çıktığı, ne işlerle meşgul olduğu ortada. Bunları söylemiş hepsi süper adam diye. Esas Sezgin Baran Korkmaz var, kampanyanın finansörü. Oğlunun sünnet töreninin kirvesi. Diyor ki ‘Küçük Uçak’ın kirvesi olmak beni çok mutlu etti, Ali Uçak merhametli, yürekli, kendisi Alaşehir için bir şanstır.’ Seçim kampanyanda geldi destek verdi. Kampanyanda ödüller verdi. Ali Uçak, dönüp dolaşıyorsun da MHP MYK üyesi sıfatıyla, Sezgin Baran Korkmaz’ı niye anmıyorsun?
AK Parti’nin genel başkanı, suç örgütleri ile temasta, Türkiye’nin başını da büyük belalara sokan ve Süleymanoğlu kaç deyince kaçan, Türkiye’ye bir gün önce özel olarak çağırıp terk ettikleri şimdi Türkiye’nin yargılamak için istediği ama elinden kaçırdığı birisi ile aşna fişne olan, onun sponsorluğunda Alaşehir Belediyesi’ne talip olmuş birisine soruyor, üzümcünün geleceğini. Recep Tayyip Erdoğan, üzüm fiyatı verirken Sezgin Baran Korkmaz’ın ahbabı Ali Uçak’a soruyor. Bay Kemal de Özgür Özel’e soruyor. Özgür Özel, ziraat odalarının maliyeti 25, 35 TL olursa para kazanırlar, borçlarını öderler diyor. Recep Tayyip Erdoğan, üzümcünün düşmanına; Bay Kemal, üzümcünün dostuna soruyor. Bunu Türkiye’deki bütün iş ve işlemlerde aynı şekilde görmek mümkün.
Giderayak pislik paçalarından akıyor. Aile Bakanlığı, bir genelge yayınladı. Dağıtım yerleri malum. Diyor ki 2022 yılından başlayarak ulusal ziyaret programımız var, yardım yapılan bütün evlere tek tek gireceksiniz. O evlerde Cumhurbaşkanımızın imzalı mektubunu sunacaksınız. Cumhurbaşkanının mektubu, sosyal yardım yapılan ailelere. Bu eleştirilince biz bu ziyareti her yıl yapıyorduk diyor. Cumhurbaşkanı, mektubunda bu uygulamayı ilk kez bu sene başlattık diyor. Yani bakanı yalanlıyor. Bakanlık da kendi yazısında bakanı zaten yalanlıyor. Cumhurbaşkanımızın mektubunu verin diyor.
“Allah hiçbir siyasetçiyi bunlara tenezzül eder hale düşürmesin”
Mektup, 2002’den beri yaptıklarını anlatıyor. AKP propagandası. Düşünün bir ülkede yoksullar var, 2002’de daha azmış, 3 milyon aileye yardım yapıyorlarmış, şimdi 5,9 milyon aileye çıkmış bu. Yani yoksulluğu yok etmek değil, yardım alan aile sayısını iki katına çıkartmak ile övünen bir tuhaf hükümet. Biz size 2002’den beri şunları, bunları yapmış, bir oyu bize verin dememiş Recep Tayyip Erdoğan. Bir partinin genel başkanının 2023 propaganda mektubunu Aile Bakanlığı’nın 81 ildeki 975 ilçedeki temsilcilerinin teker teker yoksul ailelere gidip propaganda yapacakları bir sürecin içerisindeyiz. Allah hiçbir siyasetçiyi bu hale, bu duruma düşürmesin. Bunlara tenezzül eder hale düşürmesin. Bunlara ne Erbakan tenezzül etti ne Süleyman Demirel ne Bülent Ecevit ne Turgut Özel tenezzül etmişti. Geçmişte buna tenezzül eden bir tek siyasetçi yok.
Giresun’da arıcılar geldiler, ‘AK Parti eliyle dolandırıldık’ dediler. Tarım, Hayvancılık ve Arıcılık Platformu diye bir platform var. Arıcılara, ucuz şeker taahhüttü ile Türkiye’nin dört bir yanında sene başından itibaren para toplamışlar. 81 ilde yapmışlar. Genel başkanları Mustafa Sarıoğlu, onursal genel başkanları AK Parti Aydın Milletvekili Metin Yavuz. Diyorlar ki şeker fiyatları çok arttı, siz bize paraları verin, biz Cumhurbaşkanımızın yardımı ile gerekli görüşmeleri yaparak, ki yapıyorlar da sonra, size ucuz şeker alacağız, arıcıların ihtiyaç duyduğu şeker bu enflasyondan etkilenmeyecek. Arıcılar bu krizden çıkışın yolunu Metin Yavuz’a güvenerek AKP’nin bir milletvekilinin işin içinde olduğunu görerek işin içine giriyorlar. Şu anda durum şu, şeker nerede, yok, para nerede yok. Paramı ver, para yok; şekerimi ver, şeker yok. Arıcılar, pahalı şeker almamak için yatırdıkları paralarından da oldular ve şimdi arılarına şeker alamıyorlar. AK Parti Milletvekili Metin Yavuz, ‘Benim bu konularla hiç ilgim yok’ demeye başlamış. Ama, sosyal medya hesabı öyle söylemiyor. Yavuz, sosyal medya hesabından TAHAP Genel Başkanı ile birlikte bu amaçla Tarım ve Orman Bakanı Yardımcısını ziyaret etmiş. Yine Genel Başkanı Mustafa Sarıoğlu ile çalışmaları baş başa değerlendirmiş. İkisinin fotoğrafı var. Birlikte Türkiye Tarım, Hayvancılık Federasyonu istişare toplantısına katılmışlar. Yanlarında (AKP) İzmir Milletvekili Cemal Bekle de varmış… Ve şaşılmayacağı gibi güven vermek isteyen dolandırıcıların verdiği gibi Süleyman Soylu’ya gidip destek istemişler. Suç işleri bakanımız da bu karenin içinde var.
“Bu paralar ne zaman ödenecek, bu şekerler ne zaman verilecek”
Şimdi Metin Yavuz diyor ki benim bu işlerle ilgim yok. TAHAP paraları toplamış, arıcıların şekerini vermiyor, Giresunlu arıcılar dün isyandaydı. Bize 40’ın üstünde ilden geldi. 81 ilde bunlar para toplamışlar ve ödememişler. AKP’nin sözcüsünden, grup başkanvekillerinden bu konuya bir açıklık getirmelerini, bu paralar ne zaman ödenecek, bu şekerler ne zaman verilecek bunu bir kez daha altını çizerek talep ediyoruz.
“Candan’ı şikâyet eden kişi TOGO kulelerinin sahibi”
Devleti hukuk dışına çıkararak yönetmeye alışmış Süleyman Soylu, ki bunu muhtarlara bile söylemişti, ‘yıkın evi, karar arkasından gelsin’ demişti. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, onun başına gelenleri kamuoyu ile paylaşmak durumundayız. İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu, Çankaya Belediyesi’nde çalışan Candan’ı, ‘belediyedeki işine gitmediği’ gerekçesiyle memuriyetten atmış. Candan’ı şikâyet eden kişi TOGO kulelerinin sahibi. Çünkü Candan, onun başkanlığındaki Mimarlar Odası, başvuru yapmıştı. O başvuru sayesinde TOGO kulelerindeki mesele ortaya çıkmış ve yargı kararı ile haksızlık ortaya çıkmıştı.
“İçişleri Bakanlığı, personeli olmayan bir memur hakkında bu kararı vermiş”
TOGO kulelerinin sahibi Sayın Candan’ı şikâyet etmiş, bunun üzerine Çankaya Belediyesi bir soruşturma başlatmış ve soruşturma sonucunda hakkında işlem yapmaya gerek görmemiş. Çünkü öyle işe gelmeme gibi bir tespit olmamış. Buna rağmen İçişleri Bakanlığı, müfettiş yollamış, soruşturma talep etmiş, bakanlık vermiş. Kişi Danıştay’a başvurmuş; Danıştay soruşturmaya gerek yok demiş. Bunu iptal etmiş. Danıştay kararına rağmen İçişleri Bakanlığı, yargı kararını hiçe sayıp kendi personeli olmayan bir memur hakkında bu kararı vermiş. Bu ilk vukuatları değil. KHK ile atılmış olan ama OHAL Komisyonu tarafından göreve iade edilen personeli göreve başlatmıyor İçişleri Bakanlığı. Yargı kararı ile göreve iade alanları da başlatmıyorlar. Bu konuda ombudsmana yapılan İçişleri Bakanlığı aleyhine sonuçlanıyor.
Daha önce 14 festival iptal etmişlerdi. Müdafaa – i İslam Hareketi… Biz iptal ettirdik deyip övünüyorlar. En son Fethiye’deki Çağdaş Fest iptal edildi. Önümüzdeki seçimde oy kullanacak bütün gençlere söylüyoruz, bütün genç kardeşlerimiz düşünce, ifade özgürlüğünün, sanatın hep yanındalar. AKP’yi Müdafaa-i İslam Hareketi diye bir hareket yönlendiriyor. Bu festivalleri iptal ettirip sonra da karşısına geçip göbek atıyorlar. Sizlerle dalga geçiyorlar… İptal edilen bu festivallere gidemeyen bütün genç kardeşlerim bilsin ki 20 yıl önce AK Parti geldiğinde bir tane festival iptal edilmiyordu. 20 yıl önce yapılan bu festivallerin hepsi rahat rahat yapılıyordu. 20 yıl sonra 10 katına çıkması lazımken Türkiye’de gençlere festival yaptırmayan ve onlara iftira eden bir anlayış var. AKP ve MHP’nin Türkiye’yi getirdiği noktada gençler festival yapamamakta, iktidara yakın sanatçı değilsen konserlerin iptal edilmektedir. Bunları hem gençlere hem anne-babalarına hem nenelerine-dedelerine şikâyet ediyoruz. Artık bu işi çözerse sandıkta gençler ve onların büyükleri çözer. Ne yargı ne hukuk ne bizi dinliyorlar ne de kendi içlerindeki birkaç tane aklıselim insanı dinliyorlar. Şuurlarını kaybetmiş durumdalar.
Orta Vadeli Program
Yönetmeyecekleri bir dönem için Orta Vadeli Programı ilan edip yapamadıklarını bize ev ödevi olarak vermişler. Başımızla birlikte o Orta Vadeli Program’da ne taahhüt ediliyorsa onu ve daha iyisini yapmayı CHP taahhüt ediyor. Recep Tayyip Erdoğan, hiç merak etmesin. 20 yılda tutan bir tane Orta Vadeli Programı yok. Bir tanesi tutacak, 2025 hedefleri için, o da biz iktidarda olduğumuz için.
HDP’ye bakanlık iddiası
HDP’ye bakanlık verileceğine yönelik iddialar üzerine Özel, “CHP’nin görüşlerini Sayın Genel Başkan, Sayın Parti Sözcümüz ve üç grup başkanvekili açıklar. CHP’nin somutlaşmış yetkili organlarında görüşülmüş, karara bağlanmış, MYK tarafından benimsenmiş ve Sayın Genel Başkan tarafından kamuoyuna duyurulması uygun görülmüş görüşlerini üç grup başkanvekilimiz, Parti Sözcümüz ve Sayın Genel Başkan’dan duyabilirsiniz. Bunun dışında yapılan değerlendirmeler, kişisel değerlendirmelerdir. Bunun ötesinde yapılan her şey spekülasyondur. Sayın Gürsel Tekin’in orada yaptığı açıklama da kendisinin kişisel değerlendirmesidir.” dedi. (ANKA)