Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 81 yaşında bankadan kullandığı kredi borcunu kapatmadan vefat eden Alzheimer hastasının mirasçısına açılan davada, yerel mahkemenin “mirasçının borçtan sorumlu olmadığı” yönündeki kararını, eksik inceleme nedeniyle bozdu.
Dairenin kararına göre, Kocaeli’de yaşayan ve bir bankadan kredi çeken 81 yaşındaki Alzheimer hastası, kullanılan kredi borcunun ödemesi bitmeden vefat etti.
Bunun üzerine banka, krediyi kullanan kişinin tek mirasçısı konumundaki kişiye ihtar çekerek, kredi borcunun ödenmesi istemli icra takibi başlattı.
Mirasçının, icra takibi kararına yaptığı itiraz sonrası takip kararı durdurulan banka, bu kararın iptali için dava açtı.
Mirasçı ise kredi borçlusu murisinin Alzheimer hastası olduğunun banka tarafından bilinmesine rağmen kredi verildiğini belirterek, davanın reddini istedi.
Yargılamayı yapan Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, “kredi alanın 81 yaşında olmasına, 2008’den itibaren Alzheimer hastası olarak tedavi görmesine rağmen kredi verilirken sigorta yaptırılmadığı, kefil alınmadığı, hasta bir kişiye bu şartlarda kredi verirken bankanın riski kendi üzerine aldığı” gerekçesiyle mirasçının borçtan sorumlu olmadığına karar verdi ve davayı reddetti.
Bankanın, kararı temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtaya geldi. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını, eksik inceleme nedeniyle bozdu.
Kararın gerekçesinden
Dairenin kararında, kişinin akıl hastalığı veya akıl zayıflığının hakim tarafından değil, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 409/2’nci maddesine göre, bilirkişi raporu ile belirleneceğinin hüküm altına alındığı bildirildi.
Dava konusu olayda, krediyi kullanan Alzheimer hastası kişinin kredi sözleşmesini imzalandığı tarihte fiil ehliyetinin olup olmadığı yönünde Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğine işaret edilen kararda, şu tespit yapıldı:
“Ehliyetsiz olduğu ileri sürülen davalının murisinin, kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte fiil ehliyetinin olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp, tarafların tüm delilleri toplanarak değerlendirilmesi ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle ve yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.”