Türkiye genelinde son yıllarda etkisini artıran kuraklık ve tarımsal girdi maliyetlerindeki yükseliş, tarımsal üretimi ciddi şekilde tehdit ediyor. Özellikle suya dayalı üretim yapan çiftçiler, yeterli sulama imkânı bulamamanın yanı sıra gübre, mazot ve yem gibi temel girdilerdeki fiyat artışlarıyla mücadele ediyor.
Yağış Azalınca Verim Düştü
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’nin birçok bölgesinde mevsim normallerinin altında kalan yağışlar, tarımsal üretimde büyük kayıplara yol açtı. İç Anadolu, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde buğday, arpa ve mercimek gibi temel ürünlerde verim düşüşü rapor edildi. Uzmanlara göre, uzun vadeli yağış eksikliği, toprağın nem tutma kapasitesini de zayıflatıyor.
Girdilerdeki Artış Çiftçiyi Zorluyor
Tarımsal üretimin temel unsurlarından biri olan girdi maliyetlerindeki artış ise üreticinin belini büküyor. Mazot, gübre ve elektrik fiyatlarında yaşanan yükseliş, üretim maliyetlerini katladı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) verilerine göre, son bir yılda gübre fiyatlarında yüzde 60, mazot fiyatlarında ise yüzde 45’e varan artışlar kaydedildi. Bu durum, bazı çiftçileri üretimden vazgeçme noktasına getirdi.
Sulama Sorunu Genişliyor
Kuraklıkla birlikte artan bir diğer sorun da sulama suyu temini. Barajlardaki doluluk oranlarının düşmesi, sulama birliklerinin su kısıtlamasına gitmesine neden oldu. Özellikle yer altı su kaynaklarına yönelen çiftçiler, artan elektrik fiyatları nedeniyle derin kuyu pompalarını çalıştırmakta zorlanıyor. Bu da bazı bölgelerde tarlaların tamamen ekilmeden bırakılmasına sebep oluyor.
Tüketiciye Yansıması Kaçınılmaz
Üretimdeki bu sıkıntılar, yalnızca çiftçiyi değil, doğrudan tüketiciyi de etkiliyor. Ürün arzının azalmasıyla birlikte pazarlarda ve market raflarında fiyatlar yükseliyor. Özellikle meyve, sebze ve tahıl ürünlerinde yaşanan fiyat artışları, gıda enflasyonunun da temel nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.
Chatgpt