Kayısı üreticilerinin işlerini kolaylaştırmak için iki bilim insanı tarafından geliştirilen kükürtleme odası, Dünya kuru kayısı üretiminin yüzde 85’inin gerçekleştirildiği Malatya’da çiftçilerden tam not aldı.
Ankara Üniversitesi Gıda mühendisliği bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Özkan ve Doç. Dr. Meltem Türkyılmaz, kayısıların kükürtlenmesinde kullanacak kükürtleme odasının tasarımı ve kükürtleme parametrelerinin belirlenmesi başlıklı bir TÜBİTAK projesi geliştirdi. Geliştirilen projeyle 16 saat süren kayısı kükürtleme işleminin 2 saate düşürülmesi planlanıyor. Avrupa’ya ihraç edilen kuru kayısıda 2,2 ppm’lik kükürt oranının daha kolay yakalanacağı kükürt odası, büyük bir sorunu da ortadan kaldıracak.
Kısa sürede ve istenen düzeyle kükürtleme yapacak
Yeşilyurt ilçesinde bulunan kayısı bahçesinde kurulan kükürtleme odalarında inceleme yapan Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, geliştirilen projeyle yurt dışına ihraç edilen kuru kayısılardaki 2,2 ppm’lik kükürt kuralının önüne geçileceğini bildirdi. Özcan, şunları söyledi:
“Kayısıda hasat dönemi başladı. Kayısı üretimi için hızla sahada çalışılırken, bir taraftan da akademik çalışmalara önem veriyoruz. Ankara Üniversitesi Gıda Fakültemizden iki hocamızın özellikle kükürtleme konusunda hem kısa sürede kükürtleme hem de kükürt miktarını ihracata göre uygun şekle dönüştürmede gerçekleştirdikleri bir TÜBİTAK projesi var. Bu çok önemli bir proje. Biz her fırsatta kükürtle yaşadığımız problemleri ve sıkıntıları gerek kamuoyuyla, gerekse tarım bakanlığıyla ve gıda kontrol kamu denetimcilerimizle paylaşıyoruz.
AB ülkelerine gerçekleştirdiğimiz ihracatlar da uygulanan 2,2 ppm kükürt kuralı ve iç piyasada tüketicilerimizin tüketimine sunduğumuz kayısıdaki 2 bin ppm kuralı var, üretimde de tüketiciye gittiği ana kadar da kükürtle ilgili önemli sıkıntılar yaşıyorduk. Projeyle hem çok kısa süre içerisinde kükürtleme, hem de uygun miktarda kükürt dioksit gazıyla da kükürtleme yöntemini yapacağız. Dolayısıyla ben buradan bütün ihracatçılarımız, tüccarlarımız, özellikle üreticilerimize daha çok hızlı ve uygun miktarda kükürtleme yöntemiyle önümüzdeki yıllarda daha büyük kapasiteli denemelerle hem uygun kükürt miktarının olduğu hale dönüştürerek hem de çok hızlı bir şekilde kükürtleme yapacağız. Bu çalışmalarla işçilik maliyetlerinde ciddi anlamda bir gerileme söz konusu olacak, hem de ekonomik anlamda kükürt düşürme işlemi esnasında yaşadığımız sorun ve sıkıntılarda ortadan kalkacak.”
16 saatlik çalışmanın 2 saate düşürülmesi planlanıyor
Doç. Dr. Meltem Türkyılmaz da, geliştirdikleri projeyle kükürtleme odasında bütün kayısıların aynı oranda etkilendiklerini ve 16 saatlik işlemi 2 saat gibi bir süreye düşürdüklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Yaptığımız çalışmalarda geleneksel kükürtleme yönteminin en önemli eksikliğinin ortamda oluşan kükürt dioksit gazının kontrol edilmemesinden kaynaklandığını tespit ettik. İçeride kükürt konsantrasyonu kontrol edilemediği için de, oluşan kükürtlenmiş kuru kayısının hangi düzeyde kükürt içerdiği tespit edilemiyor. Bizim yaptığımız yöntemde doğrudan istediğimiz konsantrasyondaki kükürt gazını odaya verebiliyoruz. Dolayısıyla da oda içerisinde bulunan her bir kayısı tanesine istediğimiz düzeyde kükürt dioksit gazını ulaştırmış oluyoruz. Odadan kayısımızı çıkarttığımızda, her bir kayısı tanesi aynı düzeyde kükürt dioksit içerir. Yaptığımız çalışmalarla sadece kükürtleme işlemini standart bir hale getirip 2 bin pmm düzeyinde içeren kayısı üretmek değil, bunun yanı sıra çiftçimize daha hızlı işlem gerçekleştirme sağlamak için, şu anda 16 saate kadar süren kükürtleme işlemini yaklaşık 2 saate kadar düşürmeyi hedeflediğimiz bir çalışma yürütüyoruz. Bu çalışma sonucunda hem iç piyasada kükürtlü kayısı üreten çiftçimizin karşı karşıya kaldığı idari para cezalarından kurtulabileceğini hem de ihracatta, kükürtlü kayısılarımızın çoğunun sınır dışı edilme ihtimali var, bu sorunu kaldırmak, kükürtlü kuru kayısımızın itibarının düşmesine dolayısıyla düşük fiyattan alıcı bulmasına neden oluyor. Eğer istediğimiz düzeyde kükürt içeren bir kuru kayısı üretimi gerçekleştirebilirsek, dünya çapında yaptığımız satışlarda yüzde 75 oranında daha fazla kar elde edebileceğimizi görüyoruz. Ülkenin kuru kayısıdan elde ettiği gelirin de en az yüzde 75 artacağını düşünüyoruz.”
COŞTURAN POTASYUM SİLİKAT
* Bitki bünyesindeki suyu ayarlar, meyvede çatlamayı % 80 oranında durdurur.
• Bitkinin mantar patojenlere direnci arttırır. Mantar kökenli hastalıkları, maytları kontrol eder.
Beyaz sineği ve diğer böcekleri önler. Yapraklara sprey olarak haşere kontrol amacıyla
uygulanabilir.
* Bitkilerin besinleri taşıma özelliğini arttırır. Hücre duvarını güçlendirir. Kök hücreleri yeniler.
Daha iyi sağlıklı meyve,çiçek ve sebze oluşumunu sağlar.
* Kan pıhtılaştırıcı gibi enfeksiyonlu bölgeyi silikonla sararak bitkiyi patojenlere karşı korur.
Hücre duvarını kalınlaştırıp hücreyi büyüterek de koruma sağlar.
• Dikenlerin gelişmesini, yapraklarda mineral konsantrasyonunun artmasını sağlar.
• Hasatın kalitesini, rengini kokusunu arttırır.
• Bitkiler için gerekli besin mineralleri ve çinkonun alınımı nı kolaylaştırır.
• Fosfor metabolizmasını ayırarak bitkinin soğuğa karşı dayanıklılığını arttırır (Don'a karşı
koruyucu etki sağlar).
* Bitkinin abiotik strese direncini arttırır.
• Bitkideki hastalık baskısını azaltır
• Bitkide büyüme ve verimi arttırır.
• Bitkinin kuraklılık ve mevsim şartlarına direnci arttırır.
Costuran’ın etkilerinden bazı örnekler
* Kirazda ve üzümde tane iriliğinde artış sağlar.
* Nar ağacında gün yanığını önler,yaprakların üzerini kaplayarak güneşe karşı yaprağın
yanmasını önler,ayrıca meyve üzerinde film oluşturarak çatlamaları da önler.
• Çeltikte ve buğdayda dikliği sağlar. Çeltik ekilen topraklar, çeltiğin silisi alması nedeniyle
zamanla silis bakımından fakirleşiyor, potasyum silikat sulama suyuna veya bitkiye yapraktan
verilerek silis ihtiyacını da dengeliyor.
* Büyümekte olan dolmalık kabağa verildiğinde verimini, boyutunu, ağırlığını, sayısını attırır.
• Kabaktaki uygulamalarda bitkiye matlık yapan(gümüşleme) de etkili sonuçlar verir.
• Yüksek tuzluluk durumunda domatesin canlılığını korumasını sağlar.
KULLANIM ŞEKLİ
• Gerek topraktan seyreltilmiş çözelti halinde veya yapraktan püskürtme suretiyle uygulanır.
Yaprak dozu; 150-300 cc/100 lt su..
• Diğer gübrelemelerin öncesinde veya sonrasında verilmelidir.
• Bitki ekiminden önce toprak düzenleyici ve zenginleştirici olarakta kullanılır.
KARIŞABİLİRLİK
• Coşturan’ın pH değeri 11-12 arasındadır ve asitli gübrelerle karışmaması gerekir, yoksa
çözünmüş silisten dolayı jellenme problemi olabilir.
Potasyum silikat,pars lime sülfür,grafit,çinko tozu,hadjin yılan kovucu,bakır
sülfat,magnezyum sülfat,magnezyum oksit,sodyum metabisülfit,alüminyum
hidroksit,tutkal,pva,mangan dioksit,manganez dioksit,mangan sülfat,çinko sülfat,çinko
oksit,sodyum ligno sülfonat,potasyum ligno sülfonat,aripad hayvan altlığı,pirinç tozu,bakır
tozu,alüminyum tozu,kurşun oksit,sülyen,mürdesenk,zeolit,sepiyolit,parsvet yara
tozu,badimon yara tozu
Dmrsüren kimya ltd.şti-0216 4421200-05523307100
www.kimyadeposu.com
Hasatdergisi.com
Kaynak; gidahatti.com