Birol BOZKURT
Kur Korumalı Mevduat (KKM) Hesaplarının büyüklüğü 111 milyar doları aştı. KKM’de vade dönüşleri 15 Mayıs’tan itibaren yoğunlaştı. Bankacılık kaynakları dönüşlerde hesapların yüzde 25’inin dövizde kaldığını ve KKM’ye girişlerde yavaşlama olduğunu söylüyor. Ayrıca bazı bankaların döviz mevduatlarında faizleri yüzde 3,5 seviyesine yükselttiği öğrenildi. Bankacılar bunun ana nedeninin nakit döviz talebinin artmasından kaynaklandığına dikkat çekerken Merkez Bankası da bankalara dövizden TL’ye yılsonuna kadar ek dönüşüm hedefi getirdi.
Banka şubelerinde son günlerde yoğunluk artmış durumda. KKM hesaplarında vade sonu dönüşlerinde dövizde kalanların sayısı yüzde 25’e çıkınca Merkez Bankası harekete geçti. Merkez Bankası yılın kalanında bankaların uygulaması gerekecek dövizden TL’ye dönüşüm ek dönüşüm hedefleri belirledi.
Bankalar gerçek kişiler için dövizden TL’ye dönüşümde %10’un altında ek dönüşüm yaparsa eksik tutar kadar menkul kıymet blokesi yapacak. Bankalar, 26 Mayıs hesaplama tarihinden itibaren, gerçek kişiler için dövizden TL’ye dönüşümde %10’un altında ek dönüşüm yapmaları halinde eksik kalan tutar kadar menkul kıymet blokesi yapacaklar.
Bu kapsamda, 28 Temmuz hesaplama tarihinden itibaren %30’un altında kalan bankalar için ek dönüşüm oranının paydasında yer alan mevduat ve katılım fonu tutarının %10’u oranında ilave menkul kıymet söz konusu hedefe ulaşılıncaya kadar bloke olarak tesis edilecek.
Bankalar döviz mevduatına faizi artırıyor
Konuyla ilgili konuştuğumuz bankacılık kaynakları, KKM dönüşlerinde yenileme oranlarının yüzde 75’lerde kaldığına kalan yüzde 25’in dövizde kaldığına dikkat çekiyor. Bazı bankalar müşterilerin nakit döviz talebinin önüne geçmek için döviz mevduatlarında faizleri hızla artırmaya başladığını bazı bankalarda faiz oranının yüzde 3,5 seviyesine kadar çıktığını söylüyor.
TL mevduatlarda faiz yükselişte
Türk lirası mevduatlarda birçok banka faizleri yüzde 40’a yaklaştırmış durumda. Bankacılık kaynaklarına göre seçimlerin ikinci tura kalmasından sonra bankalar nakdi kredileri azaltma yoluna gittiler. Buna karşılık likiditeyi artırmak isteyen bankaların TL mevduat toplamaya odaklandığını burada da faizlerin yüzde 40’lara dayandığını söylüyor.
Kurda Mısır modeline doğru mu gidiyoruz?
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, BBC Türkçe’de kaleme aldığı yazıda kur üzerindeki baskıyı döviz arzını artırıp döviz talebini kısmak gerektiğini söylüyor. Demiralp ikili kur sisteminde Mısır örneğine dikkat çekiyor. Demiralp, Eğer 2024 yerel seçimleri öncesinde büyüme odaklı politikalardan vaz geçilmezse o zaman kur üzerindeki baskılar da devam edecek. Bu baskıları hafifletmek amacıyla halihazırdaki sermaye kontrollerinin dozu Mısır örneğine benzer şekilde artırılabilir. Şayet piyasalarda bir panik yaratmadan bu sıkılaştırma yapılabilirse, ekonomik büyüme yavaşlasa da bir süre daha devam ettirilebilir. Çifte kur sisteminin hakim olduğu ve serbest piyasa ile resmi kur farkının yüzde 20’lere çıktığı Mısır’da, eldeki kıt döviz en zaruri ihtiyaçlar için kullanılıyor ve hane halkının döviz talebi büyük ölçüde sınırlandırılıyor. Bu tür bir uygulamaya geçilirse, Mısır’da olduğu gibi döviz yetersizliği nedeniyle yurt dışı seyahat ya da ithal tüketimin kısıtlanması gibi günlük hayata doğrudan yansıyacak sonuçlar doğabilir.
Mevduat ve KKM ilgisi borsayı etkileyebilir
KKM’ye olan ilginin bir süre daha devam etmesini beklediklerini söyleyen Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Bölüm Müdürü Orkun Gödek, “2022’de BIST alternatifsizlik teması üzerinden işlem gördü ki yaşanan rallinin temeli buna dayanıyordu. Yılın son kısmı ile birlikte faizlerin artmaya başlaması ve 2023’teki regülasyon değişiklikleri yatırımcıların portföylerde hisse oranlarının azalmasına neden oldu. Muhtemelen gelecek 3-6 ay içerisinde KKM’ye olan ilgi yüksek kalacak ve mevduat faizleri de bu durumu destekleyecek. Yeni yatırımcı ve likidite girişi olmadan BIST’in bu durumdan olumsuz etkilenmesi riski devam ediyor. Ancak, portföylerde yine de orta-uzun vade açısından hisselerin olması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.