Anasayfa / Ekonomi / “İktidarın tarım ürünlerinde ithalat sevdası bitmiyor”

“İktidarın tarım ürünlerinde ithalat sevdası bitmiyor”

ZMO İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, Resmi Gazete’nin 29 Temmuz 2017 tarihli sayısında yayınlanan Bakanlar Kurulu kararları ile canlı hayvan, kırmızı et, mısır, buğday, arpa ve pirinç ithalatın da gümrük vergilerini sıfırlayarak ithalatta kapıları ardına kadar açtığını, Et ve Süt Kurumu’na 31 Aralık 2018 tarihine kadar 500 bin büyükbaş, 475 bin küçükbaş ve 75 bin ton taze veya soğutulmuş kırmızı et ithalatı yetkisi verildi. 31 Aralık 2017 tarihine kadar ise 20 bin ton Karkas ithalatı yetkisi verildiğini anlattı.

Toprak Mahsulleri Ofisi’ne 31 Mayıs 2018 tarihine kadar 750 bin ton buğday ve mahlut, 700 bin ton arpa, 31 Temmuz 2018 tarihine kadar 700 bin ton mısır ve 31 Ağustos 2018 tarihine kadar ise 100 bin ton pirinç ithalat kotası tahsis edildiğini belirten Çiftçi, “İktidarın ithalat sevdası bitmiyor. Bu kararlardan bir ay önce ithalatta yüzde 130 olan gümrük vergisi oranları kırmızı ette yüzde 40 arpada yüzde 35 buğdayda yüzde 45, canlı büyükbaş hayvanda yüzde 26’ya indirilmişti. Biz indirilen gümrük vergilerinin üretici fiyatları üzerinde baskı oluşturacağını ve çiftçiyi bitireceğini söylerken gümrük vergilerinin sıfırlanması iktidarın Türk çiftçisini tümden bitirmeye kararlı olduğunu gösteriyor. İthalatla piyasaların düzene girmeyeceği çok aşikar. İthalattan karlı çıkacak olan yabancı ülke üreticileri ve ithalatta rol oynayanlar olacaktır. Fiyatlar düşmeyeceği gibi uzun vadede üretici üretimden kopacağı için, dışa bağımlılık artacak, fiyatlar yükselecek tüketici bundan büyük zarar görecektir” dedi.

Pamukta uygulanan ithalat politikaları nedeniyle pamuk ekim alanlarının 2002-2016 arasında 7 milyon dekardan 4 milyon dekara, üretimin 2 milyon 500 bin tondan 2 milyon tona düştüğüne dikkat çeken Çiftçi, her yıl ortalama 1,3 milyar dolar pamuk ithalatına para ödendiğini bunu tersine çevrmek için uğraştıklarını söyledi. Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“AKP iktidarı özellikle 2010 yılından başlamak üzere hep ithalatı bir sopa olarak kullanmak istedi. Ancak bu sopa hep üreticiye gitti tüketiciye de yaramadı 2010 yılından 2016 Eylül’üne kadar 1 milyon 873 bin adet büyükbaş, 2 milyon 207 bin adet küçükbaş, ve 214 bin ton kırmızı et ithalatı yapılmasına rağmen et fiyatları hep yukarıya doğru gitti. Üretici ve tüketici beraber kaybetti. Hayvancılığa yatırım yapan büyük şirketler ne yazık ki dayanamadıkları için piyasadan çekilmişlerdir. Piyasa küçük çiftçiler sayesinde ayakta durabilmekte. Şimdi de sıra buğday, arpa, mısır ve çeltik üreticisinde. Tam hasat dönemindeyken gümrük vergilerinin sıfırlanmış olması üretici fiyatları üzerinde baskı oluşturacak üretici kaybedecek ve üretimden kopacaktır. Buğdayın ton fiyatı 940 TL olarak açıklanmıştır. Bu fiyat çiftçinin girdi maliyetlerindeki artışı karşılamaktan uzaktır. 2016 yılı buğday maliyeti Ziraat Mühendisleri Odası’nın tespitlerine göre 1100 TL/ton dur. Yani üretici ürününü maliyetinin altında satmak zorunda kalacaktır. Ki açıklanan bu kararla fiyatlar daha aşağıya inecektir. Uygulanan politikalarla zaten çiftçi üretimden önemli oranda kopmuş ve 2002-2016 arasında 3 milyon ha alanı ekmekten vazgeçmiştir. Buğday’da üretim alanlarımız 2002’den 2016’ya yüzde 17 azalarak 93 milyon dekardan 76.719.448 dekara gerilemiş üretim 19-20 milyon ton aralığında seyretmiştir. Arpada 36 milyon dekar olan ekim alanı 27.400.000 dekara,  gerilemiştir. Mısır da ekim alanı 5 milyon dekardan. 6.800.000 dekara,  Çeltikte 600.000 dekardan 1.160.153 dekara yükselmiştir. Mısır ve çeltikte ekim alanları ve üretimde artış olması olumlu bir gelişme olmasına rağmen bu ithalat kararlarından onlarda olumsuz etkilenecek ve bu olumlu tablo olumsuza doğru evrilecektir.”

ZMO İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, Hükümet’ten istediklerini şöyle anlattı:

“İthalat politikaları çiftçi ve tüketici ayarına değildir. Bunun tek kazananı yabancı ülke üreticileri ve ticareti yapanlar olacaktır. Üretici üretimden kopacak dışarıya bağımlılığımız derinleşecek, tüketici daha yüksek fiyatlardan gıda tüketecektir. Bu nedene bu kararlardan bir an önce vazgeçilmelidir.

Yapılması gereken ise, üreticilerin girdi maliyetlerinin düşürülmesi, zamanında yeterli ve doğru destekleme, tarım ürünleri piyasasının üretici ve tüketici kooperatifleri üzerinden kurgulanması, tarım alanlarımıza meralarımıza sahip çıkılması, sulama yatırımlarına hız verilmesi, çiftçinin doğru bilgiyle buluşturulması bunun için ziraat mühendislerinin sektör içinde istihdamını artırıcı politikaların devreye sokulması gereklidir.”(DHA)

hasatdergisi.com

Hakkında Çiğdem Gkhüseyinoğlu

Diğer Haber

Trakya’da Kanolayı kuraklık vurdu

Trakya’nın sarı altın çiçeği kanola, bölge yağış alamayınca yaşanan kuraklığa yenik düştü. Ayçiçeğine alternatif olarak …

[ajax_load_more loading_style="infinite fading-circles" container_type="div" post_type="post" images_loaded="true" placeholder="true" button_loading_label="Haber Yükleniyor..." scroll_distance="500px"]