Uluslararası çevre örgütü Greenpeace, son günlerde sıklıkla gündeme gelen aşırı hava ve iklim olaylarını masaya yatırmak üzere ‘İklim Krizi ve Türkiye’ konulu bir panel düzenledi.
Beyoğlu Cezayir restoranda düzenlenen panelde Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu üyesi Prof.Dr. Murat Türkeş, Türk Tabipler Birliği’den halk sağlığı uzmanı Doç.Dr. Gamze Varol Saraçoğlu, Greenpeace Akdeniz Kampanyalar sorumlusu Özgür Gürbüz konuşmacı olarak yer aldı.
İklim bilimci Prof.Dr. Murat Türkeş, Türkiye’deki bütün hava ve iklim olaylarında önemli değişimler olduğuna ve sele neden olan yağışların arttığına dikkat çekti. Geçtiğimiz hafta İstanbul’da yaşanan hortumu örnek gösteren Türkeş, “Hortum Türkiye’nin bulunduğu enlemlerde yaygın bir hava olayı değil. Hortum oluşturmayan gök gürültülü yağışlar zaten vardı. Ancak sıcaklıkların artması buharlaşmayı ve atmosferdeki nem oranını arttırıyor. Kuzeyden soğuk hava Türkiye’ye sokulduğunda, alttaki sıcak ve nemli hava ile karşılaştığında normal şartlar altında gök gürültülü olacakken, ‘süper hücre’ oluşuyor. ‘Süper hücre’ de uygun topografik koşullarda hortum oluşumuna neden oluyor” dedi.
Benzer hortum olaylarının Akdeniz’de oluşma olasılığının giderek arttığını söyleyen Türkeş, İstanbul, Antalya, İskenderun gibi şehirlerde özellikle yaz başı ve yaz sonu tarihlerine dikkat çekti. Türkeş, “Türkiye’de daha çok Marmara, Kuzey Ege, Batı Karadeniz ve Akdeniz’de Antalya ve İskenderun körfezleri topografik olarak yerel siklonların oluşumuna elverişli alanlar. Yüzey sıcak, hava nemli ve yukardan da soğuk hava geliyorsa bu gök gürültülü fırtınaların bir kısmının hortuma dönme olasılığı artıyor” dedi.
Özel takip sistemleri ile hortum gibi hava olaylarının tahmin edilebildiğini belirten Türkeş, “Türkiye’nin klasik hava tahmini ve iklim çalışmalarının ötesinde şiddetli havaya ilişkin özel uzmanlıklar oluşturması gerekiyor. Türkiye buna çok hazır değil” diye konuştu.
Temiz Hava Hakkı Platformu bileşenleri arasında da yer alan Türk Tabipler Birliği adına konuşan halk sağlığı uzmanı Doç.Dr. Gamze Varol Saraçoğlu ise iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkilerine değindi. Varol, iklim değişikliği ile birlikte Türkiye’de kuraklık, tarım arazilerinin etkilenmesi, gıda ile ilgili sorunlar, tatlı su kaynaklarının bozulması, bio çeşitliliğin azalması, yeni enfeksiyon vakaları, yeni hastalıkların oluşması gibi doğrudan ve dolaylı etkilerin görülme ihtimalinin olduğunu söyledi. Kömürlü termik santrallerin çıkardığı sera gazının küresel ısınma ve iklim değişikliğine neden olduğunu belirten Varol, hava kirliliği konusunda Türkiye’nin çok ciddi sinyaller verdiğini ifade etti. Tekirdağ’daki hava kirliliği oranlarını örnek gösteren Varol, “Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü verilerine baktığınızda, Tekirdağ’da neredeyse uygun gün yok. Bundan çok endişeleniyoruz. Çünkü hava kirliliği solunum yollarından, tahrişten ölüme kadar ciddi sağlık sorunlarına, kalp, dolaşım sistemi hastalıklarına, kalp krizine, felce neden oluyor. Civa gibi ağır metaller, merkezi sinir sistemini etkiliyor” dedi.
Panelin moderatörlüğünü yürüten Greenpeace Akdeniz Kampanyalar sorumlusu Özgür Gürbüz ise güneş enerjisi başta olmak üzere, rüzgar ve mevcut hidroelektrik santralleri ile yenilenebilir enerjiye yönelinmesi gerektiğini söyleyerek, “Çok daha rahat bir şekilde elektrik ihtiyacımızı karşılayacak bir ülkeyiz, çok büyük bir potansiyelimiz var. Eğer bir şeyler yapmazsak durum daha da kötüye gidebilir. Hala zamanımız var, yapmaktan başkada çaremiz yok. Dünyadaki politikaları, enerji sistemini, kentleşmeden tarıma kadar bir şeyleri değiştirebilmek için önümüzde on yıl var. Bunu yapmazsak çok daha zor işler yapmak zorunda kalacağız” dedi.(Hürriyet)