Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı (UN DESA)’nın yayımladığı “2018 Dünya Kentleşme Beklentileri Revizyonu” bilgilerine göre dünya nüfusunun yüzde 55’i kentlerde yaşam sürüyor. 2050’ye kadar ise bu oranın yüzde 68’e çıkacağı bekleniyor.
Kent yaşamı tarım arazilerinde yeterlilik sıkıntısı yaratıyor
Kent yaşamının bu kadar artıyor olması, mevcut tarım arazilerinde yeterlilik sıkıntısına neden oluyor. Bunun sonucunda ise yeni tarım tekniklerinin geliştirilmesi ihtiyacı doğuyor. Kapalı alanda ve topraksız yapılan dikey tarım, sürdürülebilirlik ve tarımsal üretimi kırsal alandan kentsel alana taşıma özellikleriyle alternatif oluyor.
Kentlerde yaşayan insanların güvenli gıdaya kontrollü bir şekilde erişebilmesi için dikey tarım sistemlerinin önemine dikkat çeken Gebze Teknik Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Ümit Barış Kutman, dikey tarım sisteminin geleneksel tarıma oranla su ve gübre tasarrufu sağladığını söyledi.