Hasat Dergisi Hasat Dergisi
İlgili haberler
Başak Nur GÖKÇAM
Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük bir yasa boğulan Türkiye, 100 yılın en büyük acısında 1 yılı geride bıraktı. Depremin ardından bölgede yaşanan kayıplar, acılar, yokluk, kargaşa, olağanüstü bir doğal afet sonrasında koordinasyon ve bilincin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
11 ilimizin şiddetli bir şekilde etkilendiği depremlerle birlikte, İstanbul’da beklenen büyük deprem de tekrar masaya yatırılan konulardan biri oldu. Marmara Bölgesi’nde yaşanan her depremde sadece birkaç saatlik hatırladığımız İstanbul depremine karşı ne ölçüde hazır olduğumuzun bir yanıtı ise henüz yok.
Deprem denildiğinde akıllara ilk gelen binalar olsa da, olası bir depremde en büyük tehditlerden birisi de kentteki gaz kaçağı meselesi. Konuya ilişkin uyarıda bulunan Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Yosun Akverdi, “Bu konuda öncelikle yetkili kurumların ve vatandaşlarımızın alması gereken önlemler var. Mesela gaz kaçağı ve yangına karşı gaz vanası ve elektrik sigortalarını otomatik hale getirerek olası risk durumlarında bunun önüne geçilebiliyor.
Deprem anında yetkili kurumların da ivedilikle gaz kesintisi uygulaması şart. Acil bir durumda evden ya da bulunduğumuz yerden çıkarken elektrik, gaz, su vanalarını kapatmamız gerektiğini unutmamalıyız” dedi.
“Gaz vanasının yerini bile bilmiyoruz”
Gaz vanası ve elektrik sigortaları kapatmanın rutinde yaptığımız işler olmadığı için yerlerinin bile bilinemediğinin altını çizen Akverdi, “Bu nedenle kapatmamız gereken bu vanaların nerede olduğunu önden kontrol etmeli ve yerlerini de bilmeliyiz. Kendimiz dışında ev halkının diğer üyelerinin de bilmesini sağlamalıyız.
Bir konu da şu: Depremin hep gece, biz evimizde uyurken olacağını sanıyoruz. Halbuki günün herhangi bir saatinde gerçekleşebilir. Bu durumda bahsettiğiniz gaz, elektrik gibi detaylar için işyerlerimizde de önemlerin alındığından emin olmalıyız” diye konuştu.
“Sarsıntı geçene kadar beklemek çok önemli”
Binalarda en tehlikeli yerlerin balkon, merdiven ve asansör olduğunu vurgulayan Akverdi, “Deprem sırasında buralarda bulunulmamalı. Sarsıntı geçene kadar sabitlenmemiş eşyalardan uzak olan güvenli bir yerde ‘Yat-Çök-KorunKapan’ hareketi yaparak beklemek çok önemli.
Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmamalı, balkonlara çıkılmamalı, telefonlar acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanılmamalı, kibrit veya çakmak yakılmamalı, elektrik düğmelerine dokunulmamalı, ocak-fırın vb. elektrik ve gazla çalışan cihazların olduğu iş yerlerinde cihazlar hemen kapatılmalı, sarsıntı geçtikten sonra da doğalgaz, elektrik ve su vanaları kapatılmalı muhakkak. Tüm güvenlik önlemleri uygulandıktan sonra gerekli eşya ve malzemeler alınarak bina daha önce tespit edilmiş yoldan derhal terk edilerek toplanma bölgesine gidilmelidir” diye ekledi.
“Depreme toplu taşımada yakalanırsanız inmeyin”
Depreme toplu taşıma aracında denk gelinmesi durumunda, gerekmedikçe metro ve trenden kesinlikle inilmemesi gerektiğini belirten Akverdi, “Çünkü tren hatlarında elektrik olduğu için ciddi sorunlar yaşanabilir. Araçta yakalandıysanız bulunduğunuz yolu kapatmadan sağa yanaşmanız doğru olacaktır. Kontak anahtarını yerinde bırakıp pencereler kapalı olacak şekilde araç içerisinde beklemek güvenli bir yöntem.
Eğer araç mahalle, ağaç, enerji hatları gibi bir yerde ise kontak anahtarını üzerine bırakıp onu terk etmeli ve trafikten uzak açık bir alana gitmelisiniz. Depreme açık alanda yakalandıysanız enerji hatları, direkler, ağaçlar ve diğer binalardan uzaklaşmalısınız” uyarısında bulundu.
Hızlı adım atılmazsa, canımız yanacak
6 Şubat depremlerinde kentsel dönüşümün önemini yaşayarak gördüğümüzü vurgulayan AKUT Başkanı Zeynep Yosun Akverdi, “AKUT olarak her zaman riskli yapıların dönüştürülmesi gerektiğini söylüyoruz. Türkiye bir deprem ülkesi ve yapı sağlamlığı gerçekten depremlerde çok önemli bir rol oynuyor. Bu konuda hızlı, kesin ve net adımlar atmadığımız sürece canımız yanmaya devam edecek.
6 Şubat sonrası bu konuda adımlar atıldı, ilerleyen süreçte de atılacaktır. Ancak bu konuda hem kurumlarımızın hem de vatandaşlarımızın el ele vererek süreci hızlandırması gerekiyor. Marmara Depreminden bu yana 24 yıl geçti ve daha yapılacak çok şey var. “Bugün olsa hazır mıyız?” diye kendimize, yetkililere sormaktan hiç vazgeçmemeliyiz” dedi.
“AKUT İstanbul depremine hazır”
İstanbul’da deprem olması halinde Trakya ve Anadolu’da konuşlanmış profesyonel ekipleri ve gönüllüleri Acil Durum Yönetimi kapsamında organize ederek hareket edeceklerini belirten Yosun Akverdi, “Ekibimizde lojistik malzemesi yanında olabilecek, 7 gün aralıksız kendine bakıp iaşesini sağlayabilecek ve vardiya sistemi ile hareket edebilecek yüzlerce gönüllümüz var” dedi.
