Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan “Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu”ndan derlenen bilgilere göre, bitkisel üretim ve hayvancılık sektörlerinin deprem öncesi durumuna kısa sürede ulaştırılarak sürdürülebilir üretim ortamının sağlanması amacıyla çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.
Bu kapsamda depremden etkilenen illerde zarar gören tarımsal altyapının rehabilite edilmesi veya yeniden inşası, canlı hayvan kayıplarının yerine konulmak suretiyle karşılanması, tarımsal pazarlama konusunda kamunun etkinliğinin artırılması, bölgeden göçün tarımsal üretim üzerine olabilecek olumsuz etkisinin azaltılması için tarım işçisi istihdamının teşvik edilmesi ve çiftçilerin üretimden vazgeçmelerinin önlenmesini sağlamak üzere gerekli tedbirlerin alınması hedefleniyor.
Su ürünleri sektöründe uzun dönemde yetiştiricilik üretiminin artırılmasına yönelik tarımsal desteklerden alınan payın artırılması ile sektörün büyümesi ve yöre halkına alternatif iş imkanlarının oluşturulması, bölgenin yeniden rehabilitasyonu kapsamında barajlarda yetiştiricilik kullanım sahalarının küçük ölçekli işletmelere tahsisinin artırılması, yetiştiricilik tesislerinin tam kapasite çalışması ile istihdamın artırılması, aynı zamanda yeni tesis kurulumuna finansman desteği sağlanması önemli görülüyor.
Binalarda depreme dayanıklı ahşap kullanımının yaygınlaştırılması, sıfır atık ve sıfır emisyon çerçevesinde ahşabın yaygın kullanıldığı örnek köyler oluşturulmasının göçün önlenmesine ve tarımsal üretimin sürdürülmesine katkı sağlaması bakımından önem taşıdığının altı çiziliyor.
Sulama sektöründe uzun dönemde ise tesislerin onarımının sağlanarak bölgede tarımsal ekonomi ve istihdam açısından önemli olan sulama hizmetlerinin devamının sağlanması ve tarımsal desteklerin artırılması yoluyla bölgeden göçün önlenmesi önem taşıyor.
En fazla hasar sulama sektöründe
Hayvancılık sektöründe toplam hayvan varlığındaki hasarın tespitine yönelik çalışmalar sürdürülürken, mevcut durumda 8 bin 241 büyükbaş, 64 bin 260 küçükbaş, 42 bin baş kanatlı hayvanın telef olduğu belirlendi. Ayrıca Adıyaman’da 533 bin, Malatya’da ise 168 bin civciv telef oldu. Bu kapsamda, hayvan ölümleri nedeniyle yetiştiricilerin 602,5 milyon lira kayba uğradığı tahmin edildi.
Deprem bölgesinde bulunan 233 bin 230 ağıl ve ahırın 13 bin 284’ü yıkıldı.
Bölgede bulunan yaklaşık 1,6 milyon arı kovanından 5 bin 756’sının zarar gördüğü belirlendi. Bunların yeniden temin edilmesinin maliyetinin 8,6 milyon lira olduğu öngörüldü.
Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Hatay’da bulunan özel sektöre ait 12 ürün deposunda hasarların toplam maliyetinin 221 milyon lira olduğu saptandı.
Deprem bölgesinde yer alan özel sektöre ait bazı iç su yetiştiriciliği tesislerinde meydana gelen hasar nedeniyle 101 ton balık ve 37,4 milyon yavru balık öldüğü ve toplam maliyetin 63,2 milyon lira olduğu hesaplandı.
Gıda sektöründe ise Hatay Gıda Kontrol Laboratuvarında yer alan makine-teçhizatta depremde çıkan yangına bağlı olarak yaklaşık 50 milyon liralık, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’ye bağlı Malatya ve Elazığ Şeker Fabrikalarında ise yaklaşık 1,3 milyon lira tutarında hasar tespiti yapıldı.
Orman Genel Müdürlüğüne (OGM) ait bina ve ekipmanlardaki hasarın toplamının yaklaşık 3 milyar lira olduğu öngörüldü. DSİ tarafından ilk etapta hesaplanan sulama sektörü tahmini hasar tutarı 19,5 milyar lirayı buldu.
Toprak Mahsulleri Ofisine (TMO) ait 18 depoda toplam hasarın 81,6 milyon lira ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) tesislerinde tespit edilen hasarın ise toplam maliyetinin 134,1 milyon lira olduğu tahmin edildi.
Bu kapsamda tarım sektöründe meydana gelen hasarların toplamının ilk tespitlere göre 24,2 milyar lira düzeyinde olduğu belirlendi.
Depremden zarar gören hayvanların telafisi için ise tarımsal destekleme bütçesine 580,3 milyon lira ödenek tahsis edilmesine ihtiyaç duyuluyor. Hayvan yetiştiricilerine dağıtılmak üzere yem için 1 milyar lira ödenek ihtiyacı bulunuyor.
Öncelikle besici ve çiftçinin ihtiyaçlarının karşılanması öneriliyor
Söz konusu rapora göre, kısa vadede alınması gereken politika önerileri arasında hasar gören ahır ve ağılların onarımı, yıkılanların yeniden inşa edilmesi, yıkılan ahır ve ağıllar nedeniyle barınma sorunu bulunan hayvanlar için hayvan çadırı tedarik edilmesi ile hayvan yetiştiricilerine kaba ve kesif yem, ilaç ve aşı tedarik edilmesi yer alıyor.
Ayrıca depo, işleme tesisi ve silo gibi yapıların onarımı ve yeniden yapılması, hayvan kayıpları nedeniyle oluşan zararın, yetiştiricilerin yeniden hayvan alımını sağlayacak şekilde tazmin edilmesi, ilkbahar ekilişlerinin yapılmasının temini amacıyla üreticilere tohum ve gübre desteği verilmesi, bölgede yeterince mevsimlik tarım işçisinin istihdamı için tedbirlerin alınması da kısa vadeli politika önerileri kapsamında bulunuyor.
Öncelikle yapılması gerekenler arasında, traktör başta olmak üzere tarım makinelerinde gerçekleşen hasarın tespiti ve bunların çalışır hale getirilmesi, yıkılan şehirlerin mimarisi yeniden tasarlanırken kent ekolojisi için büyük öneme sahip olan şehir yaşamı ile ormanın bir arada olduğu kent ormancılığı anlayışıyla hareket edilmesi de öneriliyor.
Bölgedeki sulama tesislerinin borçlarının yapılandırılması, Tarım ve Orman Bakanlığınca söz konusu hasarların telafi edilmesine başlanması, bölgedeki yeraltı sularının sulamada kullanımının yeniden değerlendirilmesi de kısa vadeli politika önerileri arasında bulunuyor.
Orta ve uzun vadeli politika önerileri
Orta vadeli politika önerileri arasında TMO tarafından ürün alım işlemlerinin daha etkinleştirilmesi için geçici alım merkezlerinin sayısının artırılması, göç nedeniyle ekilmeyecek arazilerin belirlenerek Tarım ve Orman Bakanlığı aracılığı ile kiralanmasının sağlanması yer aldı.
Diğer orta vadede öneriler ise “yangın, deprem, sel, çığ gibi afetlere müdahale edebilecek kamu kurum ve kuruluşlarının kaynak envanterinin oluşturularak afet öncesi ve esnasında koordinatör kuruma bilgi akışı sağlayan bir program geliştirilmesi, orman yangılarıyla mücadelede kullanılan hava ve kara taşıtlarının sayısının artırılması ve bunların afetlerle mücadele kapasitesinin geliştirilmesi ve depolama tesislerinin güvenliğinin belirlenmesi ve sürdürülebilmesi amacıyla AR-GE faaliyetlerine kaynak ayrılması” şeklinde sıralandı.
Uzun vadede ise uygulanması önerilen politikalar arasında ise şöyle özetlendi:
– Tarım sektöründen çıkışların önlenmesi için deprem bölgesine yönelik destekleme programlarının uygulanması,
– Barajlarda depremler sırasında maruz kalınan sismik aktiviteyi kaydeden deprem kayıt cihazlarının kurulması, barajların depremlerdeki davranışına yönelik bilgi ve tecrübenin artırılması için gözleme dayalı bilgi edinilmesi,
– Deprem bölgesindeki barajlara rezervuar/kuyruk suyu seviyesi izleme, akış göstergeleri ve hava durumu ölçümleri dahil olmak üzere çeşitli sensör türlerini içeren erken uyarı sistemlerinin kurulması.