Migros’tan üretime ve istihdama katkı
Migros’un deprem bölgesindeki üreticilerin yeniden ayağa kalkabilmesi için ilk günden bu yana desteğini kesintisiz olarak sürdürdüğü belirtilirken, ürün alımları için yürüttüğü seferberlik kapsamında üretici ve çiftçilere ivedilikle gelir yaratacak çalışmalara imza attığı kaydedildi.
Migros, bölgede açtığı yeni mağazalar ve faaliyete tekrar geçirdiği mağazalarıyla önemli bir istihdam yarattı. Migros, deprem bölgesindeki yerel çiftçilerden bugüne kadar 70 bin tona yakın meyve, sebze, et, kuru gıda ve balık alımı gerçekleştirdi.
Migros, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ile deprem bölgesinde tarım ve hayvancılıkla uğraşan kadınların ihtiyaç ve beklentilerini anlamak üzere bir çalıştay düzenledi. Migros, çalıştay sonrası KAGİDER ile birlikte çözüm önerilerini de masaya yatırdı. Bölgesel kalkınmaya ve toplumsal gelişime yönelik çocuklar için Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile işbirliği gerçekleştiren Migros, Ateşböceği Eğitim Tırını hayata geçirdi.
DeFacto’nun yardımları sürüyor
DeFacto, depremin ardından başlattığı yardım çalışmalarını iki ayrı proje ile devam ettiriyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile imzaladığı protokol kapsamında deprem bölgesinde bakanlığın korumasında bulunan tüm çocukların 1 yıllık giyim ihtiyacını karşıladı.
‘Üretim Hiç Durmasın’ hareketi kapsamında 33 tedarikçiye Tedarikçi Finansman Sitemi (TFS) ile 6,5 milyon adet ürün siparişi geçildi. Bölgedeki istihdamın desteklenmesi için de yıl boyunca 400’e yakın kişiye istihdam sağlandı. Tüketiciler nezdinde de farkındalık oluşturmayı amaçlayan marka, deprem bölgesinde üretimi yapılan tüm ürünlere özel ‘deprem bölgesinde üretilmiştir’ etiketi uyguladı.
Ayrıca Ticaret Bakanlığı tarafından başlatılan ‘Deprem Yardımlaşma Seferberliği’ kapsamında da 16 bini aşkın ürün siparişi oluşturularak bölgeye sevk edildi. Kızılay ve AFAD aracılığıyla da bölgeye ürün desteği verildi. DeFacto Pazarlama ve Mağazacılık Genel Müdürü Barış Sönmez, “Deprem bölgesinde üretim ve istihdamı korumak adına elimizi taşın altına koyduk. Deprem sonrasında 11 ilimizin ekonomisine ve finansman akışına canlılık katarken, bölgenin sürdürülebilir istihdamına da destek vermeyi hedefledik” dedi.
Depremzede kız çocukları için proje
Yasemin Açık Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, depremin ilk gününden itibaren bölgedeki yaraların sarılması için grup şirketleri üzerinden yürüttükleri destek çalışmalarının, bundan sonra daha bütüncül bir yaklaşımla sürdürülebilmesi için Yasemin Açık Vakfı çatısı altında gerçekleştirileceğini belirtti.
Açık, “Bir Elazığlı olarak yalnızca kendi şehrimi değil bölge halkını yakından tanıyor, acılarını tüm kalbimle paylaşıyorum. Yasemin Açık Vakfı olarak öncelikle depremden etkilenen 11 kentimizin de içinde olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimize değer katacak çalışmalar yapacağız. Kız çocuklarını eğitim hayatları boyunca destekleyip, iş hayatına atılmalarına yönelik kapasite geliştirme programları ve mentorluk süreçleriyle de yanlarında olmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Deprem erken uyarı sistemi, cebe girecek
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoparkı’nda geliştirilen yapay zekâ tabanlı EDİS Deprem Erken Uyarı Sistemi, depremi yerinde (fay hattı üzerinde) tespit ederek depremden etkilenebilecek bölgelere, deprem sarsıntıları ulaşmadan bir uyarı gönderiyor.
EDİS Türkiye Kurucu Ortağı ve CEO’su Ali Emre Erişen, “Ülkemizin tümünde aktif olması için ise 5 yıllık bir planımız var. Geliştirdiğimiz sistem geleneksel deprem erken uyarı sistemlerinin dışında daha az maliyet ile depremin yıkıcı sarsıntılarından önce saniyeler hatta bulunduğunuz konuma göre dakikalara kadar uzanan bir süre kazanarak tedbir alma ve depreme hazırlıklı olma imkânı veriyor.
Şu ana Marmara bölgesinde bankalardan, holdinglere, sanayi şirketlerinden, AVM’lere kadar binlerce kişi ve kurumda sistem aktif olarak kullanılıyor. Bireysel kullanıcılar için yeni bir cihaz geliştirdik, eş zamanlı olarak cep telefonu uygulamasının da testlerini yapıyoruz. Yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.
“Sağlam yapılar inşa etmeliyiz”
Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, sağlıklı yapılar üretmek için “Sıfır Hata, Sıfır Tolerans” vizyonuna sahip olmamız gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’nin yapılarını, konutlarını, fabrikalarını, okullarını sağlam ve güvenli bir şekilde inşa etmesi gerektiğini belirten Hinginar, “Ülkemiz yaşanan afet sonrasında bunu bir milat olarak kabul ederek, akılcı bir planlamayla tüm önceliklerini deprem gerçeği üzerinden yapmak durumundadır.
Türkiye’de dünyanın en kaliteli yapı malzemeleri üretiliyor. Ülkemizdeki yapı malzemelerinin ihracatı Türkiye’nin toplam ihracatı içinde ikinci sırada yer alıyor. Mühendislik ve müteahhitlik firmalarımız dünya çapında işler yapma yeteneğine sahip. Tek yapmamız gereken şey ise yapılarımızı da tıpkı geleceğimizi inşa eder gibi güvenli ve sağlam bir şekilde yapmak” diye konuştu.
Depremzede 100 çocuk için ek kontenjan…
Deprem bölgesindeki 100 öğrenciye ek kontenjandan sağlayan, 100 çocuğa da burs veren Darüşşafaka Cemiyeti, bu yıl da 11 ilde depremzede 100 çocuk için ek kontenjan oluşturacağını açıkladı. Darüşşafaka’nın açıklamasında, “Güzel ülkemizde yaşadığımız felaketin ardından, ‘Eğitimde Fırsat Eşitliği’ misyonumuzla, 70 ilimiz için 120, afetten etkilenen 11 ilimiz içinse ek 100 kontenjan oluşturduk. Bu toprakların ‘iyileştiren okulu’ Darüşşafaka’nın kapıları, o günden sonra deprem bölgesinden 100 çocuğumuz için umut oldu, gelecek oldu” denildi.
Şişecam’dan 225 milyon TL’lik destek
Şişecam, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 10 ili etkileyen deprem felaketinin ardından yardımlarını bölgeye ulaştırmak ve yaraları sarmak için seferber oldu. Depremin hemen ardından kamu kurumlarının koordinasyonuyla teknik ve insani yardımları içeren 45 tırı bölgeye ulaştıran Şişecam’ın Gönüllü Acil Vaka EkibiSAVE, kurtarma, lojistik ve dağıtım desteği ile afetzedeler için bölgede uzun süre çalıştı. Şişecam’ın bugüne kadar bölgeye yaptığı yardımların toplamı ayni desteklerle birlikte 225 milyon TL’ye ulaştı.
Deprem bölgesine 1,9 milyar
Toroslar EDAŞ, başta Hatay ve Gaziantep olmak üzere depremin ilk gününden başladığı çalışmalarını 1,9 milyar liralık bütçeyle yıl boyunca sürdürdü. Türkiye’de 22 milyonu aşkın kullanıcıya elektrik dağıtım hizmeti veren Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nin, Başkent EDAŞ ve Ayedaş’la birlikte 3 şirketinden biri olan Toroslar EDAŞ, kardeş şirketlerinden gelen ekip ve ekipman desteğiyle, başta depremin en yoğun etkisini gösterdiği Hatay’da olmak üzere, bölgede büyük bir mücadeleye imza atarak, şebekesini deprem öncesi kapasiteye ulaştırdı.