Küresel ısınmayla birlikte değişen iklim koşullarının getirdiği doğal afetler, her geçen gün sigortacılık sektörünün de ‘iklimini’ değiştiriyor. İstanbul’da son 10 günde yaşanan iki büyük felakette oluşan ve 1.5 milyar TL civarında oluştuğu tahmin edilen hasarın büyüklüğü de sektör şirketlerini önümüzdeki döneme ilişkin farklı adımlar atmaya itiyor.
Gazete Habertürk’ten Sefer Yüksel’in haberine göre, bu doğrultuda bazı şirketlerin teknoloji şirketleri ile de işbirliğine giderek kendi bünyelerinde, Türkiye genelinin doğal afet risk haritasını çıkarmaya başladıkları belirtiliyor. Aslında Türkiye’deki doğal afetlere ilişkin risk haritalarının bulunduğunu ancak bunların deprem için olanının farklı, sel için olanının farklı, yangın için olanının farklı kurumlarda olduğu örneğini veren sigortacılar, artık sigorta şirketlerinin kendi portföylerini iyi yönetme ve doğru fiyatlama yapmak için, bütün doğal afetleri içeren risk haritalarını kendi merkezlerinde toplamak için adımlar attığını belirtiyorlar. Eskiden doğal afet risk haritasının neredeyse sadece deprem üzerinden yapıldığını belirten sektör uzmanları, son birkaç yılda giderek şiddetlenen ve son iki örnekte görüldüğü gibi zirveye çıkan sel ve dolu felaketlerinin sektör için giderek önem kazandığını belirtiyorlar.
Son 10 günde iki felaketin 1.5 milyar lira civarında hasara yol açtığını hatırlatan sigortacılar, sigorta şirketlerinin teknoloji şirketleriyle anlaşarak oluşturacakları doğal afet risk haritasının, depremden sele, doludan fırtınaya ve yangına kadar bütün doğal afetlerde alınacak risklerin daha net görülmesini sağlayacağını ifade ediyorlar.
İklim bozuldukça, sel, dolu, fırtına ya da kuraklık gibi felaketlerin iyice artacağını belirten uzmanlar, sigorta şirketlerinin her türlü koşula göre, kendi bünyelerinde oluşturdukları detaylı risk haritalarıyla hesabını kitabını daha iyi yapacağını, nerede ne risk var doğru ölçümleyip, ona göre fiyatlama yapmaya başlayacağını kaydediyor.
Küresel risk raporlarında orta ve uzun vadeli yaklaşımlarda iklim değişikliğinin etkileri konuşuluyor. Bu konuda geçmişte entellektüel bir tartışma konusu gibi dururken, artık hayatımızı etkiliyor. Artık yağmur daha şiddetli yağıyor ve daha sık sel vakaları görüyoruz, son olayda olduğu gibi dolu taş gibi yağıyor, hava sıcak olunca da adeta çöl sıcakları yaşıyoruz. Önümüzdeki dönemde maalesef bu tip doğa olaylarını daha fazla yaşayacağız. Sigorta şirketleri de kendilerini bu gelişmelere hazırlamak zorunda.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Her 10 otomobilden biri sigorta yaptırmıyor” dedi. Trafiğe kayıtlı her 10 araçtan ortalama 2’sinin zorunlu trafik sigortası yaptırmadığını belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Sigortasız araçların yükü diğer sigortalılara dağıtılıyor. Ancak sigortasız araçların sigortalı olması için hiçbir çalışma yapılmıyor” ifadelerini kullandı. Trafik sigortasında bir başka sorunlu alanın da sigortasız taşıtlar olduğunu anlatan Palandöken, “Sigortasızlık oranı kamyonetlerde yüzde 14.36; kamyonlarda yüzde 22.66; minibüslerde yüzde 21.67 ve otobüslerde ise yüzde 27.94” değerlendirmesinde bulundu.
Şirketler, yeni iklim koşullarına göre kendileri için hazırlattıkları Türkiye risk haritası ile doğal afetlerin hangi sıklıkta ne yoğunlukta yaşanacağını öngörmeyi hedefliyor.
Bu risk haritaları da şirketlere olası afetlerin portföylerini nasıl etkileyeceğini ölçmelerine yardımcı oluyor. Bu ölçümlemeler de doğru fiyatlama yapmalarını kolaylaştırıyor. Tabii ki, bunun tüketici için anlamı ise önümüzdeki dönemde bu doğal afet riski yüksek yerlerde yaşayanların sigorta primlerinin daha yüksek fiyatlardan yapılacağı anlamına geliyor.
Örneğin, sigortacılar, önümüzdeki dönemde iklim değişikliği ve betonlaşma nedeniyle İstanbul’da son iki felaket gibi afetlerin yaşanma ihtimalinin fazla olduğu ve bunun primleri artıracağını belirtiyor.
hasatdergisi.com