Anasayfa / Haberler / CHP’li Sarıbal uyarıyor: ‘Mermer ve bor atıkları Bursa’da dereleri de gölü de zehirliyor’

CHP’li Sarıbal uyarıyor: ‘Mermer ve bor atıkları Bursa’da dereleri de gölü de zehirliyor’

Kentin merkezindeki bir termik santral projesi, taş ocakları ve atık yönetimi sorunlarıyla karşı karşıya olan Bursa’da Mustafakemalpaşa ilçesindeki tarım faaliyetleri ve Uluabat Gölü de mermer ocaklarının tehdidi altında. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’a göre, Mustafakemalpaşa Mermer Organize Sanayi Bölgesindeki faaliyetlerin yarattığı atıkların karıştığı tüm akarsuları kirletiyor; bu akarsularla sulanan tarım arazileri kirlenmeye uğruyor; nihayetinde atıklar Uluabat Gölünde toplanıyor. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci işletilmeyen Mermer Organize Sanayi Bölgesinin tarımsal arazilerdeki gıda güvenliğini riske ettiğini ifade eden Sarıbal, “Telafisi mümkün olmayan zararların bedelini çiftçi, köylü kısacası halka ödetmek istiyorlar” diye konuştu.

‘Bu tahsis neye göre yapıldı?’
300 dönümlük bir arazi içerisinde 20 dönümün mermer atıklarını dökmek için firmalara tahsis edildiğini belirten Sarıbal, “Buranın tarıma geri kazandırılması mümkün değilken, köylüye kamulaştırma bilgisi dahi verilmeden tahsis yapılması hangi yetkiye dayandırılmaktadır? Bu alanın tahsisini kim, neye göre yapmıştır” diye sordu. Sarıbal, Gündoğdu yakınındaki bin 700 dönümlük arazinin 685 dönümünün de şu an mermer ocağı işletmecilerine tahsis edilmeye çalışıldığını söyledi. Usulsüz ve halktan habersiz tahsise Sarıbal şu sözlerle tepki gösterdi: “Bir köyün merası, verimli arazisi, hayvancılık ve tarım için önemli alanları nasıl olur da mermer atıklarının bırakılması için feda edilir? Önceden haber vermeksizin gelip istimlak yapılacak diye pazarlık yapılmış. Kendi toprağı üzerinde, verimli tarım arazisi statüsündeki bir arazi üzerinde köylünün hiç mi hakkı yok ki, kimse bilgi dahi vermiyor.”

‘Suda mermer atığı da var, bor da’
Ancak Sarıbal’a göre Uluabat Gölüne deşarj edilen atıklar yalnızca mermer ocaklarından gelmiyor. Bor işleme faaliyetlerinin de çevre güvenliği ve sağlığı adına zararlar oluşturduğunu ifade eden Sarıbal, “Bor havuzlarının atık suları Kemalpaşa (Kirmastı) deresine boşaltılıyor. Uygulama herhangi bir ÇED raporu olmadan yapılıyor. Üstelik bu sularda yoğun oranda Bor’a rastlandığı daha önce raporlarla kanıtlanmış” açıklamasını yaptı ve DSİ’nin sulama kanallarına karışan bu atık suların, çevre yatırımları ile tahsislerinin kamu yararı uyarınca yapılması ilkesine aykırılık oluşturduğunu belirtti. Sarıbal Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’eyse kendi sözlerini anımsatarak seslendi. Bakan Çelik’in, “200 yıl sonra torunlarımız, toprağı saksıda görme imkanına sahip olacak” sözlerini hatırlatan Sarıbal, “Bakan kalkmış, ‘Ülkemizde de her yıl 100 bin hektar arazinin tarım dışı kaldığını görüyoruz’ diyor. Bu vahim tablo işte bu zihniyetin yönetimi altında gerçekleşiyor. Eğer bu kayıp devam ediyorsa, ilgili bakan önlemek için ne yapıyor? Önleyemiyorsa, koltuğunda oturmaya neden devam ediyor?” diye sordu.

www.birgun.net

Hakkında Çiğdem Gkhüseyinoğlu

Diğer Haber

Sodyum Molibdat nedir?

Sodyum molibdat, kimyasal formülü Na₂MoO₄ olan beyaz kristal bir tuzdur. Bu bileşik, endüstriyel, kimyasal ve …

[ajax_load_more loading_style="infinite fading-circles" container_type="div" post_type="post" images_loaded="true" placeholder="true" button_loading_label="Haber Yükleniyor..." scroll_distance="500px"]