HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Meclis grup toplantısında gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Buldan konuşmasında, “Açlık ve yoksulluk sınırı olmayacak, servet sınırı olacak. Gece yatağa aç ve üşümüş bir şekilde girecek hiçbir yurttaşımızın olmadığı bir Türkiye olacak. Çokluk içinde yokluğu yaşatan bu harami düzeni sona erdirmekte kesinlikle kararlıyız. Tarihe ve halkımıza olan sözümüzdür, bunu da başaracağız.” dedi.
Buldan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Hepimizi derinden üzen müzisyen Onur Şener’in katledilmesini; katledenleri ve bu kışkırtılmış cehalet iklimini sürekli besleyenleri kınıyor ve şiddetle lanetliyorum. Sevgili Şener’e Allah’tan rahmet, ailesine, sevdiklerine ve arkadaşlarına başsağlığı dileklerimi buradan iletmek istiyorum. Onur Şener’i katledenlerin en ağır şekilde ceza alması için yargı sürecinin takipçisi olacağımızı bu kürsüden bir kez daha ifade ediyorum.
“Nagihan Akarsel’in katledildiğinin haberini aldık”
Biraz önce aldığımız bir bilgi ile Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi Nagihan Akarsel’i silahlı suikast sonucu katledildiği haberini aldık. Tam da Genel Kurul’a sansür yasasının getirileceği bugünlerde gazetecilik mesleğini yürüten ve sürdüren üstelik bir kadın olan gazeteciyi katledenleri buradan şiddetle ve nefretle kınadığımızı belirtmek istiyorum. Akarsel’in ailesine de arkadaşlarına da çalışma arkadaşlarına da buradan başsağlığı dileklerimizi iletiyor, kendisine Allah’tan rahmet diliyorum.
“Meydanı iktidara bırakmayacağız”
Bu yasama yılında da özellikle ülke sorunlarını en etkili şekilde Meclis’e taşımaya ve halkımızın, ezilenlerin Meclis’teki en güçlü sesi olmaya devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Sokakları, meydanları nasıl ki faşizme bırakmadık, Meclis’te de siyasette de meydanı iktidara bırakmayacağımızı özellikle belirtmek istiyorum.
Sorunların çözüm yeri Meclis; çözümü demokratik siyasettir. Demokratik siyasetin gücü de cesareti de HDP’dir, sizlersiniz, halkımızdır, emekçilerdir. Bugün aramızda cezaevlerindeki işkence ve hukuksuzluklara karşı adalet nöbetini sürdüren sevgili annelerimiz var. Haklı ve onurlu mücadelenizi buradan bir kez daha selamladığımı ifade etmek istiyorum. Yalnız değilsiniz sevgili anneler, asla yalnız kalmayacaksınız, asla yalnız yürümeyeceksiniz.
“Cezaevinde olup bitenlere Meclis olarak mücadele edelim”
Cezaevleri sürekli gündemimizdedir. Dün Grubumuz Adalet Bakanlığı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Bu acil konuyu kamuoyunun dikkatine sunmaya çalıştı. Yakın zamanda Adalet Bakanı ile yeniden bir görüşme gerçekleştireceğimizi de buradan bir kez daha belirtmek istiyorum. Grubumuz yeniden bir araştırma önergesi vererek bir araştırma komisyonunun kurulmasını Genel Kurul’da talep edecek. Buradan hem parlamentoya hem de bizim dışımızdaki hem muhalefet partilerine ama aynı zamanda iktidar partisine gelin bu komisyonu derhal kuralım ve çalışmalarına bir an önce başlayalım çağrısını yapıyorum. Cezaevinde olup bitenlere Meclis olarak müdahale edelim hem ölümleri hem hukuksuzlukları acil olarak durduralım. Bu görev hepimizin görevidir. HDP olarak sonuç alana kadar aileler ile birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
“Yolsuzluklar bitmeden enflasyon düşmez”
Demokraside, hukukta, insan haklarında, yargıda ve adalette bırakalım adım atmayı her gün yeni kumpaslar kurarak bu ülkeyi yasaklar cehennemine dönüştürerek ekonomiyi nasıl düzelteceksiniz? Bu soruyu buradan iktidar partisine bir kez daha sormak istiyoruz. Enflasyonun düşmeyeceğinin en açık kanatı Sayıştay’ın tespit ettiği seri yolsuzluk ve usulsüzlerdir. Kurumlardaki yolsuzluk ve çürüme diz boyu. Kaynakların nereye harcandığının bile belli olmayan bir süreç yaşıyoruz. Çünkü ortada hukuk bırakmadılar. Hukukun olmadığı yerde çürüme de olur suç düzeni de olur. İşte bizim yaşadığımız tam da budur. Yolsuzluklar bitmeden enflasyon düşmez. Bu kadar net ve açık ifade etmek istiyorum. Bunlar enflasyonla değil halkla, emekçilerle, kadınlarla, gençlerle, muhalif medya ile mücadele eden bir AKP, MHP zihniyetidir.
“Yandaşlarına yutturabilirsiniz”
Bugün biliyorsunuz sosyal medyaya sansür yasasını Meclis’te görüşmeye açacaklar. Meclis açılır açılmaz ilk işleri yasakçılık oldu! İşte bunların çözümü budur; yasaklardır, sansürdür, engellemedir, inkardır. Ekonomik kriz tweetlerini yasaklayınca enflasyonu da düşürmüş olacaklarını sanıyorlar. Kafaları böyle çalışıyor. Halkın yaşadığı zulmü halktan gizleyeceklerini sanıyorlar. Esnaf bitmiş tükenmiş, emekli, asgari ücretli aç yatıyor. Çocuklar okula aç gidiyor ve çocuklar yatağa aç giriyor. Çiftçi traktörüne kadar hacizli. Milyonlarca insan borç batağında. Ülkenin üçte ikisi yoksulluk, dörtte biri açlık sınırının altında. Kiralar, faturalar ödenemez durumda. Her gece ansızın getirilen zamlarla vatandaşın ümüğüne çökmeye devam ediyorlar. Saray’ın günlük 10 milyon lira olan israfını 85 milyona ödetmeye devam ediyorlar. Kalkmışlar bir de hiç utanmadan, sıkılmadan ‘biz çözeriz’ masalını hala anlatmaya devam ediyorlar. Hadi oradan! Siz bu masalı ancak kendi çevrenize anlatabilirsiniz, kendi yandaşlarınıza yutturabilirsiniz. Türkiye halkları artık sizin masalınıza hikayenize kanmıyor, seçimleri ve sandıkları bekliyor. Sandıklarda AKP-MHP bloğuna iyi bir ders verilecek.
“Emeğinizin verilmeyen karşılığı için alacaklısınız”
Bugün borç batağındaki milyonlar asla unutmasın; sizler borçlu değil, alacaklısınız. Bu iktidar düzeninden alacaklısınız. Zamlar karşısında her gün eriyen ücretleriniz için alacaklısınız. Emeğinizin verilmeyen karşılığı için alacaklısınız. Yok edilen geleceğiniz, çalınan umutlarınız için alacaklısınız. Aç yattığınız geceler, işsiz umutsuz geçirdiğiniz günler için alacaklısınız. Şimdi bütün bunları söke söke hem de misliyle bu iktidardan almak için daha çok mücadele etme zamanıdır. Kesinlikle bu düzen böyle gitmeyecek, böyle sürmeyecek. HDP ve kurduğumuz Emek ve Özgürlük İttifakı bunun en büyük güvencesidir.
Bu suç, rant ve servet şebekesine karşı halkın hakkı olanı halka teslim etmekte kesinlikle kararlıyız. Hep beraber üretecek, hep beraber eşit bir şekilde adil paylaşımı sağlayacak ekonomik yaşamı kuracağız. Açlık ve yoksulluk sınırı olmayacak, servet sınırı olacak. Gece yatağa aç ve üşümüş bir şekilde girecek hiçbir yurttaşımızın olmadığı bir Türkiye olacak. Çokluk içinde yokluğu yaşatan bu harami düzeni sona erdirmekte kesinlikle kararlıyız. Tarihe ve halkımıza olan sözümüzdür, bunu da başaracağız.” (ANKA)