Genel Kurulda, bütçe üzerindeki konuşmaların ardından soru-cevap işlemine geçildi.
Enerji Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, büyüyen ve güçlü Türkiye’nin her gün 1 milyar kilovatsaat elektriğe, 1 milyon varil petrol, ortalama 150 milyon metreküp doğal gaza ve yaklaşık 400 bin ton kömüre ihtiyacı bulunduğunu belirtti. Bakan Bayraktar, “Türkiye’nin büyüyen ve gelişen ekonomisi için mutlaka bu enerji tedarikinin sağlanması lazım. Bunu sağlarken dışa bağımlı kaynaklarla bunu yapmak istemiyoruz. Enerjide tam bağımsız bir ülke olmak istiyoruz.” dedi.
Enerji güvenliğini sağlamak için yatırımları sürdürmek zorunda olduklarını anlatan Bayraktar, 21 yıldır olduğu gibi bundan sonra da tüm kaynakları, milletin refah seviyesini yükseltmek, Türkiye ekonomisini daha rekabetçi ve daha güçlü kılabilmek ve gençlere yeni istihdam kaynakları sunabilmek için kullanmaya devam edeceklerini söyledi.
Akkuyu Nükleer Enerji Santraline yönelik eleştirilere değinen Bayraktar, şöyle devam etti:
“Burada ‘Dünya nükleerden vazgeçti, biz neden nükleer yapıyoruz’ diye eleştiri geldi. Bu kesinlikle doğru değil. Dünyada şu anda aktif 412 santral elektrik üretiyor. Birçok gelişmiş ülkenin elektrik ihtiyacının büyük kısmı nükleer enerjiden karşılanıyor. Şu anda 17 ülkede 58 yeni reaktörün inşası devam ediyor. Dünyada ülkeler ortalama olarak enerji ihtiyacının yüzde 10’unu nükleerden karşılıyor.
Biz de elektrik talebimizin yüzde 10’unu nükleerden karşılayalım istiyoruz. Birleşmiş Milletlerdeki iklim değişikliğiyle alakalı Taraflar Konferansında net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmek için dünyadaki mevcut nükleer kapasitenin 2050 yılına kadar 3 katına çıkarılması gerektiği konusunda bir deklarasyon yayınlandı. Dünya nükleere doğru gidiyor. Çevreyle alakalı kaygılarımızda ciddiysek mutlaka dünyanın nükleer gücünün artması gerekiyor.”
Bayraktar, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projesinin 2010 yılında hükümetler arası anlaşmayla ve TBMM’de onaylanmış bir kanun kapsamındaki hukuki metinle yürütüldüğünü, hukuka uygunsuzluğun söz konusu olmadığını belirterek, tesis ve projelerin Türk şirketi tarafından yürütüldüğünü kaydetti. Bayraktar, “Proje şirketinin yönetimine ilişkin konular, ulusal güvenlik ve ekonomi konularında, ulusal çıkarların korunması amacıyla Türk tarafının yani bizim iznimize ve rızamıza tabidir.” dedi.
“Santralin Rus askeri üssüne dönüşeceği” yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunun altını çizen Bayraktar, “Geçen sene 19 Kasım’da Enerji Komisyonumuzu Akkuyu’ya götürdük. CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin de oradaydı. Siz orada Ruslara ait bir radar sistemi gördünüz mü? Oranın bir Rus askeri üssüne dönüşeceği, limanın kontrolünün onlarda olduğu gibi iddialar kesinlikle söz konusu ve doğru değildir.” ifadelerini kullandı.
Karadeniz’de uzun süren sismik araştırmalar ve çalışmalar sonucunda bulunan doğal gazın 2,5 yıl gibi rekor bir sürede karaya çıkarıldığını söyledi. Karadeniz gazının nisanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından karada yakıldığını anımsatan Bayraktar, “Bu gaz şu anda üretilmektedir, evlerimizde, hane halkımızın kullanımına sunulmaktadır. Hedefimiz ilk fazda üretimi 10 milyon metreküpe daha sonra da 40 milyon metreküpe çıkarmaktır. İnşallah bunu da çıkaracağız.” diye konuştu.
“Bizde neden problem oluyor anlamakta güçlük çekiyorum”
Muhalefet milletvekillerinin “Gabar’daki petrol nerede?” dediğini aktaran Bayraktar, “30 bin varil üretime çıktık diyorum. Herhalde sizleri oraya götürüp, üretimi göstermemiz gerekiyor. Oraya gidip, bunları gördükten sonra burada farklı bir ifade kullanmayalım.” dedi.
Alparslan Bayraktar, petrol ve doğal keşiflerinin milletin refahını artıracağını, cari açığı düşüreceğini vurguladı.
Bayraktar, 2002’de asgari ücretlinin, aldığı maaşın yüzde 20’siyle elektrik faturası ödediğini, 2023’te ise asgari ücretin yüzde 2,6’sıyla bu faturanın ödenebildiğini belirterek, şöyle konuştu: “Doğal gazda 1 Aralık 2002’de asgari ücretli aldığı ücretin yüzde 25,7’sini doğal gaz faturası için ödüyordu, 1 Aralık 2023’te bu oran yüzde 6’ya düştü.” ifadesini kullandı.
GES kapsamında toplam 76 bin megavatlık kapasitenin tahsis edildiğini bildiren Bayraktar, yeni santral kapasitelerinin açılacağını söyledi.
Bayraktar, yaz saati uygulamasına ilişkin soru üzerine ise şunları kaydetti:
“Türkiye’de 1940 yılında yaz saati uygulamasının Avrupa ile aynı tarihlerde yapılmasına karar verilmiş. 1962-1972 arasında Türkiye’de aralıklı olarak bugünkü gibi yaz saati uygulaması yapılmış. 1978-1984 arasında ise sürekli yaz saati uygulanmasına geçilmiş. 1984’ten sonra da Batı ile daha uyumlu olabilmek için yaz saati uygulaması değiştirilmiş.
Biz 20 Kasım 2015’te İstanbul Teknik Üniversitesi ile bir protokol kapsamında yaz saati uygulamasının enerji verimliliğine etkisini araştırmışız. Burada 11 kişilik bir akademisyen heyeti var. Bu heyetin içinde psikoloji danışmanlık ve rehberlik bölümü uzmanları, sosyologlar ve diğer teknik arkadaşlar var… İstanbul’da güneş saat 8.20’de ağarıyor, Paris’te saat 8.34’te, Berlin’de yine saat 8.30’da. Oralarda hiçbir problem olmuyor, bizde neden problem oluyor anlamakta güçlük çekiyorum.”
“Türkiye bedel ödedi ama Suriye’ye girmeden önce ödedi”
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, bazı milletvekilleri tarafından “Suriye’ye girdikten sonra çok bedeller ödendi” sözlerinin sarf edildiğini anımsatarak, “Çabuk unutuyoruz. Türkiye bedel ödedi ama Suriye’ye girmeden önce ödedi.” dedi. Güler, operasyonlar olmadan önce toplamda 600 şehit verildiğini bildirdi.
Güler, TSK personelinin yaşamlarını daha iyi şartlarda sürdürebilmesi için özlük haklarına yönelik çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Bu konuyla ilgili daha önce Meclis’e gelen kanun teklifinin kadük olduğunu kaydeden Güler, “Şu anda bunları hazırladık, tekrar Meclisimize sunuyoruz.” dedi.
Makine Kimya Endüstrisinde teftiş kurulunun neden kaldırıldığının sorulduğunu belirten Güler, teftiş kurulunun yerine iç denetim direktörlüğünün kurulduğunu bildirdi. Güler, MKE AŞ’nin Sayıştay, MSB, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bağımsız denetim kurumlarınca da denetlediğini kaydetti.
“Her iki taraf da çok memnun”
Balkanlar’daki en büyük NATO Misyonu Kosova Gücü (KFOR) Komutanlığını Türkiye’nin devraldığını hatırlatan Güler, “Hem Kosova ile hem de Sırbistan ile ilişkilerimiz mükemmel. Kendim bizzat her ikisine de gittim. İlgili devlet başkanlarıyla da görüştük. Şu anda büyük bir şeffaflık içerisinde, tarafsız bir şekilde KFOR’da komutanlığımızı sürdürüyoruz. Her iki taraf da çok memnun.” diye konuştu.
Afrika ile ilişkilere de değinen Güler, Afrika’da 21 ülkeyle askeri eğitim işbirliği faaliyetlerinin devam ettiğinin bilgisini verdi. Güler, bunlardan en önemlisinin TSK’nın, Libya’da ve Somali’de gösterdiği başarı olduğunu söyledi.
İhraç edilen yerli ve milli ürünlere ilişkin bir soru üzerine ise Güler, “Yerli milli ürünlerin tamamı, ihraç edilen ürünlerin tamamı, TSK tarafından sahada bizzat kullanılıyor. Bunlarla ilgili düzenlemeler yapıyor, birlikte çalışıyoruz. Bunun sonunda da mükemmel ürünler ortaya çıkıyor. Çok büyük faydasının olduğunu ifade edebilirim.” dedi.
Bu arada bütçe üzerinde şahsı adına söz alan DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık ile İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır, iktidarın enerji alanındaki politikalarını eleştirdi.
Konuşmaların tamamlamasından ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Milli Savunma bakanlıkları ve bağlı kurumların 2024 yılı bütçeleri kabul edildi.
TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi yarın saat 11.00’de toplanmak üzere kapattı.