Kocaeli Üniversitesi ve Körfez Belediyesi işbirliğiyle ile gerçekleştirilen “4. Uluslararası Marmara Sosyal ve Fen Bilimleri Kongresi”ne Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile yurt içinden ve yurt dışından akademisyenler, salgın tedbirleri kapsamında kongreye online olarak katıldı. Kongrede Covid-19 sürecinde eğitim, belediyecilik ve sosyalleşme, ekonomiye ve ticari hayata etkileri, toplum psikolojisine etkileri, sanayi, sağlık durumları ile gelecek ve sürdürülebilirlik konuları görüşülerek, katılımcılar 326 bildiri sunacak. Kongre Başkanlığını Körfez Belediyesi Meclis Salonunda Kocaeli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Öznur Gökkaya yönetti. Kongre açılışına Bakan Pakdemirli, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt, Panel Başkanı Doç. Dr. Öznur Gökkaya katıldı.
2020 yılını Tarım ve Orman Bakanlığı olarak dijitalleşme yılı olarak ilan ettiklerini söyleyen Bakan Pakdemirli, “Koronavirüse hazırlıksız bir şekilde yakalanan dünya bundan daha sonra yeni bir çıkış aramaktadır. Görüyoruz fakat son 200 yıldır rekabet halinde olan küreselci, millet devletçi, popülist hareketler, yeni zor mücadelesinin esas aktörleri olacaktır. Belli ancak eski alışkanlıklar basit terk edilmeyecektir. Bu akışın istikametini bugün alınan kararlar, bu süreçte uygulanan politikalar, bundan daha sonra ortaya konulacak sosyal ve iktisadi duruş belirleyecektir. Bu noktada sosyal bilimcilerin yaptıkları araştırmalar bu adaleli akışın yönünü ve çevresini şekillendirecektir. Pandemi sonrası dünyada bu üç esas unsurunun daha fazla önem kazanacağı açık. Bio güvenlik, siber emniyet ve yiyecek güvenliği. Önümüzdeki on yılların gündemi bu olacak. İhtiyaçlar hiyerarşisine kadar insan için önce yeme içme ihtiyaçları anında akabinde ise güvenlik ihtiyacı kazanç. Bizim atalarımız ihtiyaçlar hiyerarşisinde asırlar önce daha hoş özetlemiş ve ‘Karnı tok, sırtı pek’ demiş. Yani gıda ve güvenlik. Bizler pandemi öncesinde de dünyanın ve insanlığın gidişatını birazcık erken aydın, 2020 yılını Tarım ve Orman Bakanlığı olarak dijitalleşme yılı olarak duyuru etmiştik. Teknoloji imkanlarından daha pozitif adet edinmek, dijital çağda daha seri ve yaygın işler yapabilmek, küresel rekabet içerisinde daha faal bulunabilmek için duyuru etmiştik” dedi.
’14 BİNDEN POZITIF ÇİFTÇİ KAYIT OLDU’
Teknoloji programını halkın hizmetine sunduklarını ifade eden Bakan Pakdemirli, “Geldiğimiz noktada pandemi bu dijitalleşme işini tercihe değil, mecburiyete bıraktı. Biz de bakanlık olarak bu kapsamda son 4 ayda teknoloji ve tarımın yolunun kesiştiği projeleri birer birer devreye aldık, sahaya indirdik. Çiftçilerimizin ürünlerine rahatlıkla pazar bulabileceği, tüketicimiz ve esnafımızın aradığı kalitede ve standartta ürünü arz edebileceği teknoloji platformu olan Online Dijital Tarım Pazarı’nı halkımızın hizmetine sunduk. Lansmanından bu yanlamasına sisteme 14 binden artı çiftçimiz kayıt oldu. Ben inanıyorum fakat fırsat eşitliği projesi olan DİTAP ile ufak imalatçı ve anapara sahibi benzer ortamda daha etkin bir şekilde buluşacak. Bu çoğu bakımdan kayda değer, tasarruflar yaparak enerjilerini doğru yolda kullanabileceklerdir. Biz tarımda inovasyona inanıyor ve geniş tabanlı uygulamalara yatırım yapıyoruz” diye konuştu.
‘18.8 MİLYON TON GIDA ÇÖPE GİDİYOR’
‘Gıdanı koru, sofrana sahip çık’ kampanyasını duyurduklarını bildiren Bakan Pakdemirli konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tekrar salgın döneminde lansmanını gerçekleştirdiğimiz Tarım ve Orman Akademisi Uzak Eğitim Portalı sektör içerisinde içsel ve bilimsel büyük bir dönüşüme vesile olacaktır. İlk dersini benim verdiğim Tarım ve Orman Akademisi’nde bulunan dijital kütüphane uygulamasında tarımla ilgili binlerce kitap ve akademik makaleye hemen erişim sağlanabiliyor. Geçtiğimiz ay Birleşik Milletler Yiyecek ve Tarım Örgütü ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile birlikte, ‘Gıdanı koru, sofrana sahip çık’ kampanyasını duyurduk. Bu kampanyayı epeyce önemsiyoruz çünkü ülkemizde maalesef her yıl 18.8 milyon ton gıda çöpe gidiyor. İsabetli bir farkındalık oluşturduğumuzda ülkemizdeki yiyecek kayıpları ve israfın da gerçekleştirilecek yüzde 2’lik bir iyileşme 10 milyar lira tasarruf demek. Bu da yılda 360 bin ailenin bir yıllık en düşük geçim rakamına karşılık gelmektedir.”