Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.
Amasra’daki yaşanan maden faciasına ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli, “Elbette malum patlamaya yol açan kusur, ihmal ve eksik olarak değerlendirebilecek ne varsa mutlaka gün yüzüne çıkarılacaktır. Bu konunun biz de sonuna kadar takipçisi olacağız. Ancak maden ocağındaki patlamayı bahane ederek felakete siyasi bir içerik katmak için el ovuşturan kim ya da kimler varsa bize göre samimi değildir, dürüst ve iyi niyetli olarak da görülemeyecektir. Acı üzerinde istismar yapmanın mert ve sorumlu bir tavırla hiçbir ilgisi olamaz.” diye konuştu.
Facianın hesabının sorulacağını söyleyen Bahçeli, “Aksini düşünmek bile abestir. Amasra’yı konuşuyorken sekiz yıl önceki Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklı bir yaklaşımdır. Biz patlamış ve alev almış maden ocağından kardeşlerimizin bulunup çıkarılmasını bekliyorken sosyal medyadan provokasyona heves edenler, ortamı kızıştırmak için devreye girenler hem alçak hem de ahlaksızdır.” ifadelerini kullandı.
Sayıştay’ın 2017 ile 2019 raporlarında Amasra Müessese Müdürlüğü’yle ilgili bölümlerine değinen Bahçeli, şunları söyledi:
“Deniliyor ki, mezkur Sayıştay raporları eksi 300 metrede dahi kazı yapılmasının neden olduğu risklere dikkat çekmiş. Alınması gereken önlemler de madde madde sıralanmış. Belirli bir süreyle denetim görevini yapan denetçiler her şeyi biliyor ve görüyor da bir tek söz konusu müessese müdürlüğünün işçi, memur, mühendis ve yöneticileri mi ne yapacaklarını hangi tedbirleri alacaklarını bilmiyorlar?”
Bugüne kadar tam 256 köy ziyareti de gerçekleştirdiklerinin bilgisini veren Bahçeli, 23 Ekim’de bu defa da Manisa’da miting düzenleneceğini duyurdu.
“FETÖ’cülerle görüşüp görüşmediğini açıklığa kavuşturmak mecburiyetindedir”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretini değerlendiren Bahçeli, “Türkiye’yi yabancı ülkelerde şikayet etmek, jurnalcilik yapmak, yabancıların karşısında el pençe divan durmak şerefli bir tavır değildir. Newyork’un en işlek caddesine çıkmak, ergenler gibi video çekmek, bu suretle Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı’na kara çalmaya teşebbüs etmek adamlık değildir, siyaset değildir, mertlik hiç değildir. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu dersini tarihten değil Türkiye düşmanlarından aldığını açık seçik gözler önüne sermiştir.” dedi.
“Kılıçdaroğlu’na soruyorum, o gizemli 8 saat içinde neredeydin.” diyen Bahçeli şöyle devam etti:
“Kimlerle fiskos yaptın, kimlerle geniş bir planın parçası olmayı içine sindirebildin? Kılıçdaroğlu bu 8 saatin esrarını milletimize açıklamak zorundadır. FETÖ’cülerle görüşüp görüşmediğini, Pensilvanya’da mola verip vermediğini açıklığa kavuşturmak mecburiyetindedir.”
“Yalan haberlerin önüne geçilmesi için büyük bir zaruretti”
Bahçeli, sosyal medyanın tehlikeli bir mecra olduğunu söyleyerek, “Bu mecrada her türlü haşerat da meydanı boş bulduğundan at oynatmaktadır. Gelişmiş ülkelerde benzerlerine şahit olunduğu üzere, sosyal medyanın hukuki ve ahlaki sınırlara getirilmesi, yalan ve iftira mahiyetli haberlerin önüne geçilmesi iç barış ve huzur ortamı için büyük bir zaruretti.” şeklinde konuştu.
“Bu haliyle çekicin mesela Kalaşnikof’tan ne farkı vardır?”
“Ülkemizin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni, genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayanlara yasal tedbir alınmasının neresi zulümdür.” diyen Bahçeli, “CHP’li bir milletvekili, eline çekici alıp Genel Kurul kürsüsünde telefon kıracak kadar alçalabilmiştir. Sen o çekici telefona değil, kafana vurursan belki ayılabilir, kendine gelebilirsin. Bu çekiç Genel Kurul’a nasıl getirilmiş, kürsüye nasıl çıkarılmıştır? Çekiç de aynen bir silah gibi suç unsuru değil midir? Bu haliyle çekicin mesela Kalaşnikof’tan ne farkı vardır.” ifadelerini kullandı.