Avrupa Sayıştayı’nın (ECA) Pazartesi günü yayınladığı denetim raporuna göre, 2014 yılından bu yana organik tarımı desteklemek için ayrılmış yaklaşık 12 milyar euro (455,5 milyar Türk Lirası) tutarındaki AB fonu, üretimin artırılmasına aracı olamadı.
Raporda, çiftçilerin organik ürün üretimini gerektiren koşullardan mahrum kaldığı, organik tarımın çevresel faydalarının ölçülemediği ve AB’deki gıda pazarının sadece yüzde 4’ünü oluşturduğu vurgulandı.
AB’nin 2030 yılına kadar organik tarım yapılan tarım arazilerini yüzde 25’e çıkaracak bağlayıcı olmayan bir hedef belirlediği ve ülkeler arasındaki önemli tanım farklılıklarından ötürü bu hedefin büyük olasılıkla gerçekleşmeyeceğinin altı çizilirken, AB’nin yürütme organlarına “ulaşılabilir hedefler” koyulması yönünde tavsiyede bulunuluyor.
Bulgaristan, İrlanda, Malta, Hollanda ve Polonya’da organik tarıma ayrılan arazi büyüklüğünün yüzde 5’ten az olduğu, Avusturya’da ise yüzde 25’i aşmış olması, AB ülkeleri arasındaki farklılığı gözler önüne seriyor.
Rapora katkıda bulunanlar, Ortak Tarım Politikası (CAP) kapsamında 2027 yılına kadar sektör için ayrı bir 15 milyar euro (569,4 milyar Türk Lirası) tutarında fonun planlandığına dikkat çekip, “Avrupa’daki organik tarım uygulamalarının iki katına çıkarılması gerekiyor” denildi.
Rapor, çiftçilere tahsis edilen AB fonlarının “tutarsız bir şekilde uygulandığını” da ortaya koyuyor. Fonların, çiftçilerin bitki veya hayvan refahı standartları gibi organik tarımın temel ilkelerini uygulayıp uygulamadıklarına bakılmaksızın aktarıldığı ifade ediliyor.
Diğer bir endişe ise, çiftçilerin organik tarımda genellikle organik olmayan tohumlara başvurması ve bunun için “yaygın yasal uygulamaları” takip etmeleri.
Organik tarım, AB’nin 2020 tarihli “Tarladan Sofraya” stratejisi kapsamında çevresel ve iklim etkilerini azaltma hedefi olarak öne çıkarıldı. Ancak bu hedefle ilgili olarak, henüz herhangi bir özel politikanın geliştirilmediği veya yasa çıkarılmadığı kaydediliyor.
ECA’dan yetkililer, Avrupa Komisyonu’nu organik tarım için “kapsamlı bir AB politikası” geliştirmeye ve üye devletleri bu sektörü destekleyecek ulusal politikalar oluşturmaya çağırıyor.
ECA’nın denetimden sorumlu üyesi Keit Pentus-Rosimannus, organik tarım yapılan alanların artırılmasının “kalıcı başarı için yeterli olmadığını” vurgulayarak, AB fonlarına tamamen bağımlı bir sistemin geliştirilmesi riskine atıf yaptı. “Komisyon’dan, yalnızca araziyi değil, aynı zamanda piyasayı ve üretimi teşvik etmenin yollarını yeniden değerlendirmesini istiyoruz,” dedi.
Alman Profesör Peter Strohschneider, Avrupa’nın biyolojik gıda üretim potansiyeline ulaşabilmesi için “organik üretime dayalı uygulamaların artırılması”na yönelik ihtiyacı vurguluyor.
EıroNews