Fatma KAYTEZ
Uzun soluklu bir marka olmak, asırları geride bırakmak hiç de kolay değil. Hem Türkiye’de hem de dünyada şirketlerin ömürlerinin de giderek kısaldığı belirtiliyor. Zamana ayak uydurmak sürdürülebilir bir yapı kurmak, bir markayı geleceğe taşımanın kolay olmadığına dikkat çekilirken, 1955 yılında Fortune 500’e giren şirketlerin bugün sadece yüzde 12’sinin faaliyet gösterdiği kaydediliyor.
Köklü şirketleri bir araya getiren Yüzyıllık Markalar Derneği’nin Başkanı Dr. Gürsel Arseven, Avrupa ülkelerinde de şirketlerin yaş ortalamalarının hızla düştüğünü vurguladı. Arseven, “Kuruculardan itibaren devam eden nesillerin yönetim şekli, aldıkları kritik kararlar, değerlerine bağlı kalırken gelecek stratejilerini iyi belirlemeleri, popüler uygulamalardan ziyade sürdürülebilirlik ve itibar kavramlarını öncelemeleri çok belirleyici. Bazen nesiller arası geçiş iyi yönetilemiyor, buna ek olarak ekonomik, sosyolojik ve kültürel etkenler de var tabii ki. En önemlisi ekosistemin bu yapıları desteklemesi. Nitelikli insan kaynağı, eğitim, ekonomik dengeler, tedarik, yönetim becerileri gibi unsurlardan bağımsız yapılar düşünemeyiz. Dolayısıyla markalar hayatın içinde, ülke gerçeği ile markalar aynı sistemdeler” görüşünü kaydetti.
Marka kavramının kendi içinde bir gelişim ve dönüşüm sürecinin olduğunu söyleyen Dr. Gürsel Arseven, “Fakat değişmeyen konular; güven ve itibar” dedi. Hatta bunların gün geçtikçe daha çok önem kazanan kavramlar olduğunu vurgulayan Arseven, sözlerine şöyle devam etti: “Yüzyıllık Markalar Derneği’nin üyeleri ile yapılan araştırmalardan markayı; itibar, taahhüt, söz, güven olarak tanımladıklarını görüyoruz. Zannediyorum başarı bu kavramların içinde saklı. Paydaş ve çalışan ilişkileriniz, konjonktür, zamanın ruhu, müşterilerinizin beklentisi, talepleri, ihtiyaçları, dönüşen mecralar, alışkanlıklar, bunları okuyabilmek, değerleri koruyabilmek öte yandan yenilikleri takip etmek ve yenilikçi olabilmek diğer unsurlar.”
Yüzyıllık markaların çoğu gıda sektöründen
Yüzyıllık Markalar Derneği’nden elde ettiğimiz bilgilere göre Ülkemizde yüz yılı aşan 200’ün üzerinde marka bulunuyor. Bu markaların çoğunluğu da gıda sektöründe faaliyet gösteriyor. Dernek Başkanı Dr. Gürsel Arseven, kurulduklarından bu yana bu konuda farklı araştırmalar yaptıklarını söyledi. “İlk araştırmamız Tarih Vakfı ile yaptığımız proje kapsamında geniş bir literatür taraması ile hazırlandı” diyen Arseven, daha sonra bir araştırma şirketi ile birlikte ellerindeki verileri analiz etmek için bir süreç yürüttüklerini, markaların evrak ve arşivlerinin niteliğini irdelediklerini söyledi. Arseven, “Ayrıca Türkiye’deki Ticaret Odaları ile iletişim kurarak araştırma sürecini devam ettirdik. Bu bağlamda net veriye ulaşmak çok kolay değil. Dernek üye kabul süreci bir protokole bağlı ilerliyor. Bu süreç üyelik şartları dahilinde tarihi evrak, markanın soy ağacı, tarihçesinin belgelenmesi ve onay süreci aşamalarını içeriyor. Derneğin üyesi olmayan veya başvuruda bulunmayan markaların arşivleri ile ilgili veri erişimi kısıtlı olduğu için araştırma süreci de kısıtlı kalıyor. Elimizdeki verilerden 200’ün üzerinde marka olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
2012 yılında köklü markalar bir araya geldi
Dernek olarak 2012 yılından bu yana hizmet verdiklerini hatırlatan Dr. Gürsel Arseven, Yüzyıllık Markalar Derneği’nin ülkemizde köklü markaların değerlerini korumak, geliştirmek ve bu ortak değerleri, biriktirdikleri deneyimi gelecek nesillere tek elden aktarmak için kurulduğunu kaydetti. Arseven, “Derneğe üyelik sürecinin aynı zamanda bir akreditasyon fonksiyonu var. Bu süreç üyelik şartları dahilinde tarihi evrak, markanın soy ağacı, tarihçesinin belgelenmesi ve bir protokol çerçevesinde onay süreci aşamalarını içeriyor. Burada amaç arşivin ve hafızanın önemine dikkat çekmek. Hem üyelerimize hem de yeni başvuruda bulunan markalara bu konuda danışmanlık hizmeti de sunuyoruz ve işin uzmanları ile bir araya getiriyoruz” diye konuştu.
Tescil, rekabet avantajı sağlıyor
Yüzyıllık Markalar Derneği’nin şu anda 41 üyesi olduğunu dile getiren Dr. Gürsel Arseven, dernek çatısı altında markanın yüzyıllık, köklü bir marka olduğunun bir anlamda tescil edildiğini söyledi. Arseven, “Dolayısıyla mirası olan köklü markaların “Yüzyıllık Marka” üyelik statüsünü edinerek bir farklılık ve farkındalık sunmaları mümkün oluyor. Özellikle üyelerimizden biliyoruz ki dernek üyeliği yurt dışında da çok ilgi görüyor. Fuarlara katılan markalarımıza mutlaka soruyorlar, tescil bir rekabet avantajı sağlıyor” dedi.
Öte yandan yüzyıllık bir marka olarak aynı amaçları paylaşan markalar ve paydaşlarla bir arada olmanın ufuk açıcı bir değeri olduğuna da dikkat çeken Arseven, farklı sektörden, farklı şehirlerden, farklı büyüklük ve kurumsal yapılardaki markaları ortaklaştıran değerin marka mirasları olduğunu ifade etti. Arseven, şöyle devam etti: “Derneğin üzerinde çalıştığı projeler köklü markaların dahil olmak istediği, değerlerine uyumlu projeler, üye markalarımızdan aldığımız geri bildirimler bu anlamda çok olumlu oluyor. Dernek çatısı altında üye markalar için hem marka mirasını, köklü değerlerini korumanın yollarına eriştikleri hem de markalarını ileriye taşımak için bir arada ürettikleri, ortak mirası sunabildikleri bir yapı var. En temelde dernek köklü markalar için bir çatı oluşturuyor ve geçmiş, bugün gelecek bağlamında ortak yayın projeleri, araştırmalar, etkinlikler, ders programları organize ediyor. Derneğe üyelik için mutlaka bir tarihi evrak, kayıt, belge ihtiyacı bulunuyor. Şartları yerine getiremeyen markaların üye olma imkanı yok. Üyelikten bağımsız biz tüm markalara bu konuya özel olarak ilgi göstermelerini mutlaka araştırma yapmalarını ve kayıt tutmalarını öneriyoruz. Derneğe başvuruda bulunan markalarımıza önerdiğimiz araştırmalar sonucunda tarihi evrak bulan ve aramıza katılan markalarımız oldu.”
Birçok projeye imza atıldı
Dr. Gürsel Arseven, dernek olarak kuruldukları yıldan bu yana gerçekleştirdikleri çalışmalardan da bahsetti. Yüzyılık Markalar Derneği’nin arşiv ve araştırma konusunun önceliklendirdiği alanlardan biri olduğunu vurgulayan Arseven, derneğin kuruluşundan birkaç yıl sonra tüm markaların araştırma süreçlerini kapsayacak ve nitelikli çıktıları olacak bir proje hazırladıklarını hatırlattı. Arseven, “Kısa süre içerisinde de Kalkınma Ajansı ile projemizi hayata geçirdik. Paydaşlarımız arasında Tarih Vakfı vardı. Tarih Vakfı bir senelik araştırma sürecinde tüm üye markalarımızın belgelerini inceledi, araştırdı ve içerikleri oluşturdu. Ayrıca tüm üyelerimiz ile arşivcilik üzerine de çalışmaya başladık. “Yüzyıllık Hikayeler” kitabı bu çalışmanın sonucunda ortaya çıktı” dedi. Başta üniversiteler, müze ve kültür sanat kurumlarının işbirliği yaptıkları kurumlar olarak sıralayan Arseven, her yıl sayısız konuşmaya katıldıklarını da kaydetti. Arseven, “Geçtiğimiz yıllarda IKSV Tasarım Bienali’ne markalarımızla katılım sağladık. Pera Müzesi’nde bir “Yüzyıllık Marka Zirvesi” projemiz vardı, pandemi sebebiyle içeriğini dönüştürerek “Geçmişten Geleceğe Markalaşmak” başlığı ile online bir eğitim serisine çevirdik” dedi.
Akbank, Sabancı Üniversitesi ve Deloitte işbirliğiyle “Yüzyıllık Marka Olmak” araştırma projesini hayata geçirdiklerini de ifade eden Dr. Gürsel Arseven, araştırmanın yaklaşık bir yıl sürdüğünü tüm üye markalarıyla derinlemesine görüşmeler yaptıklarını söyledi. Arseven, “Tüm bu çalışmaları yürütürken hedefimiz bir müze açmaktı. Ocak 2023’de Sultanahmet’te üyemiz Türkiye Turing Otomobil Kurumu’nun ev sahipliğinde “Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi”nin açılışını gerçekleştirdik. Mekan aynı zamanda geçici sergilere de ev sahipliği yapacak” dedi.
Köklü markalara Hafızaevi’ne davet çağrısı
Başkanı Dr. Gürsel Arseven, “Tüm yüzyıllık markaları önce arşivlerine, hafızalarına sahip çıkmaya ve araştırmaya davet ediyoruz, sonra da Yüzyıllık Markalar Derneği çatısı altında buluşup Hafızaevi’nde yerlerini almaya” dedi.
Yüzyıllık Markalar Müzesi için önemli bir adım
Dr. Gürsel Arseven, bu yılın Ocak ayında Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi’ni açtıklarını kaydetti. Yüzyıllık Markalar Müzesi için bunun önemli bir adım olduğunu kaydeden Arseven, “Bu mekanda amacımız Türkiye’deki yüzyıllık markaların hafızasını, biriktirdikleri kurumsal kültür, değerler, hafıza ve içeriği sunmak, onlarca yıldır ayakta kalabilmiş, geçmiş ile gelecek arasındaki bağın canlı temsilcileri olan köklü markaları ortak bir alanda görünür kılmak. 2023 ve Cumhuriyet’in 100.Yılında Hafızaevi’ni hayata geçirmek için güzel bir zamanlama oldu” dedi. Hafızaevi’nin Sultanahmet’in merkezinde üyeleri Türkiye Turing Otomobil Kurumu ile birlikte hazırladıkları küçük bir müze olduğunu söyleyen Arseven, Hafızaevi’nin ziyaretçilerine Türkiye’deki köklü markaları, kuruluş hikayelerini, kurucularını hatırlatarak tarihte kısa bir yolculuğa çıkardığını ve hafızaları tazelediğini ifade etti. Arseven, “Projenin Küratörü Kamil Fırat ve Mimarı Aslı Dağaltı Dilsiz nefis bir iş çıkardılar. Mütevazi bir yaklaşımla bu küçük mekanı en verimli şekilde tasarladılar. Girişten itibaren markaların logoları, bir üst katta hikayeleri ve kurucuları, ikinci katında ise geçici sergi alanı mevcut. Ekim sonuna kadar Türkiye Turing Otomobil Kurumu’nun sergisi devam edecek, Kasım ayında yeni bir sergi açacağız.”
Her ay yeni bir etkinlik ve sergi olacak
Derneğin yönettiği Hafızaevi’nin iletişim faaliyetlerinin önümüzdeki süreçte de devam edeceğini dile getiren Gürsel Arseven, her ay düzenli etkinlikler ve değişen marka sergilerinin ziyaretçileri karşılayacağını kaydetti. Bu yıl Yeditepe Üniversitesi ile bir ders programı hazırladıklarını da hatırlatan Arseven, “Yıl içinde farklı Üniversitelerde de konuşma ve seminerlerimiz olacak. Yıl içinde üyelerimiz ile bir araya geldiğimiz kapalı grup etkinlikler düzenliyoruz” dedi.
Cumhuriyetimizin 100. Yılında yüzyıllık markalara çağrı
Bu yılın başından itibaren “Cumhuriyetin 100.Yılında Yüzyıllık Markalara Çağrı” projesini başlattıklarını bildiren Yüzyıllık Markalar Derneği Başkanı Dr. Gürsel Arseven, bu projeye 2024 yılında da devam edeceklerini kaydetti. Arseven, “2024 yılında Yüzyıllık Markalara Çağrı programı ile daha nitelikli veriler ışığında bir araştırma projesi planlıyoruz” dedi. Yıl bitmeden bir projeleri daha olacağını açıklayan Gürsel Arseven, projenin henüz tamamlanmadığını yakında duyurusunu yapacaklarının müjdesini verdi.