Tunç, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Tunç, daha önce yeni anayasayla ilgili uzlaşma komisyonlarının kurulduğunu ve herhangi bir sonuca ulaşılmadığını belirterek “Demokratik, sivil, vatandaşın haklarını, devletin görevlerini tam anlamıyla ortaya koyan, toplumsal sözleşme diyebileceğimiz yeni, sivil bir anayasaya milletimizi kavuşturmak istiyoruz.” diye konuştu.
Bakan, başörtüsünü yasaklayan bir mevzuat hükmünün bulunmadığını, yasağın yıllarca keyfi olarak sürdürüldüğünü belirterek Meclis açıldığında hem başörtüsüne yasal güvence hem de ailenin korunmasıyla ilgili bir madde değişikliğini hayata geçireceklerini ifade etti.
Kira anlaşmazlığı için 438 başvuru
Tunç, kira, kat mülkiyeti, ortaklığın giderilmesi ve komşuluk uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulamasının bugün başladığını anımsatan ve ilk gün yapılan başvurulara ilişkin bilgi verdi.
Bakan şöyle devam etti: “Bugün itibarıyla 494 başvuru olmuş. Kira uyuşmazlıklarından kaynaklanan 438 başvuru arabuluculuğa gitmiş. Ortaklığın giderilmesi ve uyuşmazlıklardan kaynaklı 19 başvuru olmuş. Kat mülkiyeti uyuşmazlıklarından kaynaklı 32 başvuru olmuş. Komşuluk hukukundan doğan uyuşmazlık 4 başvuru olmuş. Tarımsal üretim uyuşmazlıklarından kaynaklı 1 başvuru olmuş.”
Başvurular sonrası arabulucuların tarafları hızlı bir şekilde toplantıya davet edeceğini ve uzlaştırmaya çalışacağını belirten Tunç, “Arabulucu zemini hazırlayacak, onlara bir çözüm önerisi sunmayacak. Onlar kendi çözümlerini kendileri bulacaklar. Kendileri birbirlerine ne istediklerini söyleyecekler ve üç haftada bunu bitirecekler, bir hafta ilave süre, 4 haftada.” diye konuştu. Tunç, arabuluculuk görüşmeleri sonucu anlaşma sağlanamazsa dava açılabileceğini ifade etti.
Boşanma davalarının uzunluğundan yakındı
Uzun süren boşanma davalarının tarafları mağdur ettiğini de dile getiren Tunç, bu davaların kısa sürede sonuçlanması gerektiğini ifade etti.
Tunç, “Bir boşanma davasının 5 yıl, 10 yıl sürmesini kabul edemiyoruz. Tabii bu yargı mensuplarımızın karar verememesinden kaynaklanmıyor. Taraflar arasındaki mal ayrılığı, nafaka, tazminat problemleri, tüm bunlar tek dava içinde görüldüğünde boşanma davası da bu süreç içinde gecikiyor.” diye konuştu.
Boşanma ve tazminat konularını ayrı ayrı değerlendirebileceklerini ancak bunun kesin bir karar olmadığını kaydeden Tunç, aile hukukuyla ilgili düzenleyecekleri sempozyum sonucunda, avukatların da görüşleriyle, bu sorunlara çözüm bulmak istediklerini anlattı.
Bakan Tunç, nafaka konusunda kadınları mağdur etmeyecek, “diğer taraf” açısından da yakınmaları giderecek bir çalışmayı gelecek günlerde gerçekleştireceklerini söyledi.
Deprem soruşturmalarında 260 tutuklama
Deprem soruşturmalarına ilişkin de bilgi veren Tunç, “Şu anda 260 şüpheli tutuklu. 778 kişi adli kontrolle serbest. 9 şüphelinin yurt dışında bulunduğu anlaşıldı. 109 şüphelinin de depremde vefat ettiğini tespit ettik. Bunların içinde müteahhitler, yapı sorumluları, yapı sahipleri, binada sonradan değişiklik yapanlar var.” ifadelerini kullandı.