Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu üyelerini kabul eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yüksek faizler ile bir yere varamayız” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yüksek faize karşıyım. Beni dinlerler dinlemezler o ayrı. Yüksek faizler ile bir yere varamayız. Ekonomide sağlayacağımız güven ve istikrar sayesinde üzerimizdeki büyük faiz yükünden de önemli ölçüde kurtulacağımıza inanıyorum. Bana yatırım lazım, istihdam lazım, üretim lazım, ihracat lazım. Eğer bu 4 başlık yoksa hiçbir şey yok” sözlerine yer verdi.
Bilindiği üzere Ziraat Bankası 4 Ocak’ta sübvansiyonlu tarımsal kredilerin faiz oranlarını yüzde 9’dan yüzde 17’ye çıkarmıştı. Bu yüksek faiz artırımından dolayı, yüzde 100 sübvansiyonlu tarımsal kredi kullanamayan çiftilerin kullanacağı tarımsal kredilerde faiz oranları iki kat artmış olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek faiz konusunda yaptığı eleştirileri kamu ve özel banka ayrımı yapmadan dile getirmesi dikkat çekti.
Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk lirasının dolar karşısında yüzde 12, avro karşısında yüzde 10 değer kazandığını hatırlatan Erdoğan, “Paramızın değerindeki artış, altın fiyatlarında gerileme sayesinde kasım ayında bu yana merkezi yönetim borç stokumuz yaklaşık 150 milyar TL azaldı. Bu netice bile 2020 yılı milli gelir tahminimizin yüzde 3’üne denk geliyor. Ülke risk primimiz de düşüyor. Son 2 ayda 5 yıl vadeli Türkiye CDS’leri 210 baz puanlık bir gerileme ile 320 baz puana indi. Türkiye’nin borçlanma maliyetlerini atacağımız kararlı adımlar ile düşürmeye devam edeceğiz.
Yurt dışındaki yatırımcıların Türk varlıklarına olan talebinin arttığın görüyoruz. Son aylarda ülkemize yurt dışından 15 milyar dolar üzerinde portföy girişi gerçekleşti. Türkiye’ye güvenen yatırımcılar bundan sona da kazanmaya devam edecektir” açıklamalarında bulundu.
Ekonomi ve hukuk alanında yapılacak reformlar konusunda yoğun hazırlık dönemini geride kaldığını söyleyen Erdoğan, yakında reform paketinin kamuoyu ile paylaşılacağını kaydetti. Yüksek faiz ve enflasyon tepkisini yineleyen Erdoğan, “Enflasyon her bir ferdin hayatına dokunuyor. Biz enflasyonu yüzde 30’lardan tek haneleri düşürmüş bir yönetim olarak, faiz oranının yüzde 63 olduğu bir dönemden 4.6 ‘ya, enflasyonu da 6.4’e düşürdüğümüz dönemi biz yaşadık. Boşuna konuşmuyorum. Yüksek faize karşı olduğumu söylemek boşuna değil.
Bütün bunları bu işi yaşayarak söyleyen birisiyim. Şu anda karşımda ağırlıklı yatırımcılarımız var. Birçoklarınızın faiz yükü altında nasıl ezildiğinizi biliyorum. Bu bankaların sizi nasıl sömürdüğünü biliyorum. Yeri geldiği zaman Türkiye’yi bir faiz cenneti haline getirmekten bahsediyoruz, öbür tarafta bankalarımız gerek kamu gerek özel sektör ne kadar kar etmişler bunu konuşuyorlar.
Tamam, da sen ne kadar yatırımcı kazandırdın bu ülkeye bunu söylesene. Bunu konuşmuyorlar. Bana yatırım lazım, istihdam lazım, üretim lazım, ihracat lazım. Eğer bu 4 başlık yoksa hiçbir şey yok. Biz bununla övüneceğiz. Şu anda dünyaya bakalım ABD’de faiz oranı ne, Japonya’da faiz oranı ne eksi. Gelelim Avrupa’ya -1-2. İsrail eksi. Bütün bunlar ortadayken biz yüksek faizlerle övünüyoruz. Yüzde 20-25-30’lara kadar gitti.
Birçok şirketimizi adeta batırmakla övünüyoruz. Beni dinlerler dinlemezler ben bunlara karşıyım. Bunlarla mücadelemi de sonuna kadar devam ettireceğim. Kim ne derse desin. Ben buna inanmıyorum. İnandığım tek şey var yüksek faiz ile bir yere varamayız. Bana ‘efendim şu kadar borcumuz var bu borcu ne ile ödeyeceğiz’. Bu borcu yüksek faizle dışarıdan kendimize imkan sağlamakla değil kendi kaynaklarımızla nasıl öderiz onun çalışmasını yapacağız. Kur istikrarı enflasyonla mücadelede önemli bir yer tutuyor. Ama domates patates leblebi çekirdek bütün bunlarla beraber biz bu işle mücadele ederiz diyorsanız bir yere varamazsınız. Asıl iş faizi düşürmek suretiyle enflasyonu aşağı çekmektir. Bu enflasyonla mücadelede altyapıyı faiz oluşturuyor.