CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmesinin ardından partide ‘değişim’ çağrıları gelmişti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da bu çağrıları dillendirenlerin başında geliyordu.
Halk TV yazarı Fikret Bila’ya konuşan Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun yanı sıra Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş ile İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’in çok başarını olduğunu ifade etti.
CHP lideri, “İmamoğlu’nun yeniden İstanbul Belediye Başkanlığı’na aday olmasını istiyor musunuz” sorusuna şu yanıtı verdi: “Elbette. Bütün belediye başkanlarımız işlerini çok iyi yaptılar yapıyorlar. Çok başarılılar. Bu nedenle yeniden aday olmalarını isterim. Bu en doğal haklarıdır. Başarılı hizmetlerini sürdürmeleri gerekir. “
Vergi ve zamları eleştirdi
Kılıçdaroğlu’nun öne çıkan açıklamaları şöyle:
– (Vergi ve harç zamları) Bunun adı ekonomik soykırımdır. İktidar seçimden sonra yaptığı vergi artışları ve temel ürünlere gelen zamlarla toplumun her kesimine karşı ekonomik soykırım uygulamaktadır. Sadece dolar garantili ihale alanlar. dolar garantili banka hesabı bulunanlar hariç taksi şoföründen esnafına, işçisinden memuruna, emeklisine kadar her kesim bu soykırıma maruz kalmaktadır.
– Peki hükümet bu kararları niye alıyor? Bu politikayı niye uyguluyor? Çünkü Hazine’de hiç para bırakmadılar. Beşli çeteye dolar garantili ihaleler verdiler. Şimdi bu sözlerini tutabilmek paraları ödeyebilmek için kaynağa ihtiyaçları var. Kaynağı nasıl bulacaklar? Tabii ki vatandaşın cebine el atarak bulacaklar. Şimdi yaptıkları budur. Beşli çeteye ödeme yapabilmek için vergilerle zamlarla vatandaşın cebinden kaynak yaratıyorlar. Bu kabul edilemez.
‘Kamu kurumlarını da satacaklar’
– Bundan sonra vergi artışları ve zamlar devam edeceği gibi milletin alın teri ile kurulmuş kamu kurumlarını da satacaklar. Onları da peşkeş çekecekler. Varlık Fonu’nun tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz. Şeffaflık yok. Orada kamuya ait kurumları Körfez ülkelerine peşkeş çekebilirler. Ayrıca Varlık Fonu’nda neler olduğu da tam olarak bilinmiyor. Örneğin ortaya 25 milyon dolarlık bir rüşvet iddiası atıldı. Bu iddia rüşvetle de sınırlı değil. Rüşvetin paylaşılması ile ilgilidir. Biz bu konunun takipçisi olacağız.
‘Batı’da hiçbir itibarı kalmadı’
– İktidar sıfırı tükettiği için ve dış piyasalarda itibarı kalmadığı için Batı’dan para bulamıyor. İktidarın Batı’da hiçbir itibarı kalmadı. Hiçbir ülke borç vermek istemiyor. Bu nedenle Körfez ülkelerine gittiler. Birleşik Arap Emirlikleri ile temas kurdular. Onlar da hemen ‘evet’ demiyorlar. Sizin karlı hangi yatırımınız var hangi kurumunuz var diye soruyorlar. Türkiye’yi bu duruma düşürdüler. Ayrıca vatandaştan da borç alamıyorlar. Çünkü Türk lirasının değerini çok düşürdüler. Vatandaş da iktidara güvenmediği için borç vermiyor. Ve iktidar kendi vatandaşından dolarla borçlanıyor. Buna ekonomi literatüründe ilk günah derler. Bunlar ilk günahı çoktan işledi. Artık kendi vatandaşlarından bile borç alamayan vatandaşlarına güven veremeyen bir iktidar var.
Kurultay takvimi
– Kurultay sürecini başlattık. İlçe kongreleri, il kongreleri yapılacak. O süreç normal olarak takip edilecek. Ardından da kurultay yapılacak. O süreç tamamlandıktan sonra kurultay tarihini yetkili organımız olan parti meclisimiz belirleyecek.
‘Yenileşmenin önünde hiçbir engel bırakmayacağım’
– (Eleştirilere ne diyor?) Elbette bütün eleştirileri dikkate alıyoruz. Yol gösteren eleştirilerin başımızın üstünde yeri var. Ancak eleştirilerin de makul bir düzeyde ve saygı içinde yapılması gerekir. Bazıları eleştiri yapıyorum diye hakaret ediyor. Bu kabul edilemez. Size şunu da söylemek isterim ki medyada da CHP’ye dönük bir soykırım var. Bizler de partililerimizin vatandaşımızın nabzını tutuyoruz. Ben partimi güvenli limana götüreceğimi söyledim. Bunu yapacağım ve yenileşmenin önünde hiçbir engel bırakmayacağım. CHP bu süreçten parçalamak güçlenerek çıkacaktır.