Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:
Bu şehrin her taşında tarihin ve medeniyetin kalbi atıyor. Peygamber yoldaşlarının izi sürülüyor. Dicle’nin ve Fırat’ın coşkusu, bereketi, asaleti bu şehrin her karış toprağında kendini belli ediyor. Şu anda karşımdaki muhteşem topluluk aynen bunu haykırıyor.
Bereketli hilalin sembolü bu şehir, kardeşliğin, barışın, birlikte yaşamının timsali olarak hep başı dik durmuştur. Birlik ve beraberliğinin ahdini yüreğine yazan bu şehri her şeyiyle seviyoruz. Bu sevgiyle Diyarbakır’ın tüm ilçelerini, mahallelerini, sokaklarını ayrı ayrı selamlıyorum. Diyarbakır’ın büyük şahiri Ahmet Arif ne diyor ‘Bunlar engerek ve çiyanlardır.
Bunlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır. TAnı bunları, tanı da büyü.’ Diyarbakır 40 yıldır ekmeğine taş koyanlara birliğini ve beraberliğini muhafaza etmenin mücadelesini veriyor. Geçmişte bu şehre yapılan zulümler oldu mu? Elbette oldu. Eski Diyarbakır Cezaevi bunun şahidi değil mi? İşine, aşına, özgürlüğüne göz dikmeye kalkanların zulmü daha vicdansız daha ahlaksızdır.
Kardeşlerim, Kürt kardeşlerimi sokağa dökerek 51 yavrumuzu Diyarbakır’da öldürmediler mi? Şimdi bu Selo nerede? Yasin Börü yavrumuzu bunlar şehit etmediler mi? Ya bu yavrularımızın üzerinden arabalarla geçerek bunları şehit etmediler mi? Bunların derdi Kürt, mürt falan değil. Bunlar katil, bunlar terörist. Bu teröristlere 14 Mayıs’ta gerekli dersi vermeye var mıyız? Öyleyse durmak yok yola devam!
Evlatlarının hasretiyle yanan Diyarbakır annelerine bile tahammül edemeyenlerin insanlıkla ilgisi yoktur. Esasen bunların derdi hiçbir zaman Diyabakır olmadı. Bunların söyledikleri o süslü cümlelerin gerisindeki gerçek kimlikleri, parasını verenin Türkiye’ye karşı kullandığı birer katiller ordusu olduklarıdır. Kollarına kim girerse kendi topraklarına silah doğrultanlara başka ne denir?
Öyle olmasaydı yürüttüğümüz çözüm sürecinde uzattığımız dala hançer saplamazlardı. Derdi hukuk olanın yapacağı iş silahı bırakıp bu ülkenin ortak geleceğimizdeki yerini almaktır. Ama öyle yapmadılar. Bunlara verilen gören emperyalizmin uşaklığını yapmaktır.
Sizlerin oyuyla bu millete düşmanlık yapan, ideolojik sapkınlıkları meclise gönderenlerin Diyarbakır’a hizmet gibi bir çabası olabilir mi? Kardeşlerim, Kandil’den ne diyorlar? Kandil’den Bay Bay Kemal’i destekleyeceklermiş. Oradan talimat veriyorlar. Benim Kürt kardeşlerimi de böyle kandıracaklarını sanıyorlar.