Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Hatay’da “Millet Buluşması” toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, “Hiçbir ayrım yapmadan, hiç kimseyi ötekileştirmeden 85 milyonu kucaklamak boynumun borcu. Zor günlerden geçiyoruz, acılarımız yoğunlaşıyor. Acılarımızı hafifletmek için her birimiz her türlü fedakarlığı yapıyoruz, biliyorum. Bazı acılar var ki, onlar yüreğimizin bir köşesinde devamlı durur. Bu acılardan birisini sizler de bizler de yaşıyoruz” dedi.
“Depremin yarattığı acı tüm dünyada yankılandı” diye sözlerini sürdüren CHP lideri, “Birlikte olmak, beraber olmak gibi hasleti asla unutmayacağız” ifadelerini kullandı.
“Ne günlere kaldık…”
“Bundan sonra millete sesleneceğim. Bayrağımızın ne kadar değerli olduğunu biliriz. Vatanımız da bizim için değerlidir” diye konuşan CHP lideri sözlerini şöyle sürdürdü:
“Buraya gelirken mezarlıkları ziyaret ettik. Büyükşehir Belediyesi, Türk bayrağı ve Hatay Büyükşehir Belediyesi bayraklarını asmış. Ankara’dan talimat, ‘Bayrakları indirin’ diye. Bunun olur olduğunu görmek benim vicdanımda derin yaralar açtı. Asla kabul etmiyoruz. Bayrağımıza sahip çıkmak namusumuzdur, vatanımıza sahip çıkmak da namusumuzdur. Depremde hayatını kaybettiği vatandaşların mezarlığı Büyükşehir Belediyesi’ne aittir. Bir toplumu ayrıştırmak kadar tehlikeli bir şey yoktur. Bir bakan telefon edecek, indirecekler bayrakları. Ne günlere kaldık…”
CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Depremin olduğu andan itibaren hepimiz hareket halindeydik. Depremin olduğu yerde büyük bir travma vardı, o şoku atlatmamışlardı. Ama Anadolu’dan binlerce insan geldi. Arama kurtarma ekipleri, yiyecekler… Ekrem İmamoğlu koordinatör olarak görev yapıyor. Kendisine teşekkür ederim. 6693 kişi İBB koordinatörlüğünde görev yaptı” ifadelerini kullandı.
“Herkes kenti terk etmeye başlamış”
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “14 Mayıs’tan sonra yeni bir güne başlayacağız. Hatay’da, Kahramanmaraş’ta yeni bir anlayışı görecek. Hiç kimsenin ötekileşmediği bir ufku görecek. Şimdi ‘Çiftçinin, esnafın kredisi var ödesin’, nasıl ödeyecek? Herkes kenti terk etmeye başlamış. Olağanüstü hallerde olağanüstü kararlar alınır. Esnafın, çiftçinin kendisine dönmesi için ona destek vereceksiniz. Bir olayla karşılaştığınızda derhal planlarsınız. Kısa, orta, uzun dönemde ne yapacağım…
Aksi halde devleti yönetemezsiniz. Beşeri sermayeden büyük kayıp var. Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya’ya gittim. Hatay’a 4’üncü gelişim. Nitelikli eleman kenti terk etmiş vaziyette. Fabrikaların çalışması, esnafın dükkan açması lazım. Okulların açılması lazım. Yapamıyorsanız bize söyleyin yaparız hepsini. Bir kenti kent yapan unsurlardan birisi de o kentteki entelektüel birikimdir. Kenti kent yapan ruhtur, bu ruhun korunması lazım.”