Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
Deprem gerçeği ile bir kez daha yüzleşen ve 45 bine yakın canını enkaz altında kaybeden Türkiye, yaralarını sarmaya çalışıyor. Depremin vurduğu 11 ilde 100 bine yakın bina kullanılamaz hale gelirken depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta Onikişubat ilçesi İsmet Karaokur Bulvarı üzerindeki Sara Sitesi’nin alt katında faaliyet gösteren bir züccaciye dükkanının sapasağlam ayakta kalması ve porselen tabaklar dahil hiçbir eşyanın kırılmaması dikkat çekmişti.
Binanın inşaatını yapan Öncül Gayrimenkul Yapı’nın yetkilisi Mehmet Akın Öncül, DÜNYA’ya yaptığı açıklamada, projede teknik neyi gerektiriyorsa ona uyduklarını söyledi. Öncül, “Yaptığımız olağanüstü bir durum değil sadece işimizi kurallara uygun yaptık” dedi. Akın Öncül’e göre, inşaat yaparken her aşama ayrı bir önem arz ediyor.
Kaba inşaatta zemin etüdü, kalıpçının beton dökerken özeni, demircinin demir bağlarken dikkati, beton döktükten sonra sulama, temel yalıtımı, yapı denetimi hepsi ayrı ayrı önemli. “Betonundan denetimine, işçisinden şantiye şefine bu bütünsel bir iş” diyen Öncül’e göre bunların hepsi bir takım işi ve takımın ortak kurallar, ortak değerler etrafında hareket etmesi gerekiyor.
“Bizde beton günü bayram olur’’
Firma olarak takım ruhunu yakaladıklarını söyleyen Öncül, “Bizde beton döküleceği gün bayram günüdür. Şantiye şefimiz, mimar, mühendis arkadaşlarımız, işçilerimizle tatlılar yenir. Amaç takım ruhunu yakalamaktır” diye konuştu.
Öncül’ün ev alacaklara uyarısı var: “Ev alırken mutfak dolabına, seramiğine değil kolonuna, yapım tekniğine, zemin etüdüne bakın. Dolabı, seramiği değiştirebilirsiniz ama bozuk kolona müdahale edemezsiniz.” Mehmet Akın Öncül, 2019 yılında bir müşterinin ilk kez kendisine depreme dayanıklılıkla ilgili soru sorduğunu söyledi.
Kahramanmaraş merkezli faaliyet gösteren Öncül Yapı’nın konut, iş yeri ve AVM olarak bitmiş 7, devam eden 1 tane projesi bulunuyor. Mehmet Akın Öncül’ün verdiği bilgiye göre bu projelerden hiç biri hasar almadı.
Yıkılan yerlere prestij sokağı önerisi
Yaşanan depremi ‘hayal bile edilemez’ şeklinde tanımlayan Mehmet Akın Öncül, yeni felaketler yaşanmadan çok acil kentsel dönüşümün halledilmesi gerektiğini vurguladı. Depremde yıkılan binaların ağırlıklı 1999 öncesi yapılar olduğuna işaret eden Öncül, “Eski binalarımızı gözden geçirip kentsel dönüşüm olur, güçlendirme olur acilen dönüştürmemiz lazım” dedi.
Bölgedeki inşaatların fay hattından uzak yerlerde az katlı olarak yapılmasının önemine işaret eden Öncül, yıkılan yerlerde de az katlı, statiğe uygun yapılarla prestij caddeleri yapılmasını önerdi. Yıkılan binalarda tek sorumluyu müteahhit olarak görmeyen Öncül, satın alan ya da kiralayanların tadilat yaparken taşıyıcı sistemlere zarar verebildiğine dikkat çekti.
“Yerel müteahhitler sürece dahil edilsin”
Mehmet Akın Öncül, depremde yıkılan 11 ilin yeniden inşası sürecinde yerel müteahhitlerin de işe dahil edilmesi gerektiğini dile getirdi. Öncül, “İnşaat ekonomide lokomotif bir sektör, mobilyadan evtekstiline kadar birçok sektörde itici güç. Yıkılan illerimi yeniden inşa edilecek.
Bu süreçte yerel müteahhitlerle de iş yapmak bölgedeki ekonomiye, gelişime büyük katkı sağlar. Bölgede gerçekten işe ihtiyacımız var. İstihdama, malzeme desteğine ihtiyacımız var. İstihdama destekler var bunların sigorta primi, stopaj desteği şeklinde devam etmesi lazım” diye konuştu.
“Manevi olarak inanılmaz bir huzur”
Yaptıkları işin sağlam ve güvenilir olmasının, hele de büyük bir depremin ardından ortaya çıkmasının manevi olarak kendisine büyük bir huzur verdiğini ifade eden Mehmet Akın Öncül, “Yaptığımız işe güveniyoruz ama böylesi büyük bir felaketi ayakta atlatması tarifsiz bir his. Bizim yapımızın ayakta olduğunu görmek ne kadar huzur veriyorsa diğerlerinin yıkıldığını görmek de o kadar moral bozucu oldu” dedi.
“Kızımı Mersin’e götürdüm”
Mehmet Akın Öncül, çekirdek ailesinden can kaybı olmadığını kaydederek, “Ancak çok arkadaşımızı kaybettik. Deprem nedeniyle bölgemizde okullar 27 Mart’a kadar kapalı. Kızımın okula devam edebilmesi için Mersin’e yerleştirdim. Bölgeden insanlar özellikle çocukların eğitimi için Kayseri, Ankara, İstanbul, Mersin’e göç etti” ifadelerini kullandı.