Özel, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, RTÜK’ün, Halk TV ve Tele1’e üst sınırdan 5’er kez program durdurma ve idari para cezası verdiğini belirtti. Özgür Özel, bunu, “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kendisine müzahir olmayan, kendisine yandaş olmayan medyayı susturmak için her şeyi nasıl kullandığının ve böyle dönemlerde dahi bu intikamcıl yaklaşımı nasıl sürdürdüğünün bir göstergesi olarak” gördüklerini savundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun deprem bölgesindeki temaslarına işaret eden Özel, Kılıçdaroğlu’nun, CHP’li belediyelerin yanı sıra Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin çadırına da girdiğini hatırlattı.
Samandağ’da Uşak Belediyesi çalışanlarını gördüklerini, Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın ile telefonda görüşerek teşekkür ettiklerini belirten Özel, ayırmamak ve ötekileştirmemek gerektiğini söyledi.
Depremin yarattığı çöküntüden kolay kolay kurtulamayız
Bunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmadığını, 84 milyonun neredeyse yüzde 60’ına hizmet veren belediyenin çadırlarını es geçtiğini, onları görmezden geldiğini ileri süren Özel, “Türkiye’nin böyle bir yaklaşıma değil, Kemal Bey’in dün Kocaeli Büyükşehir Belediyesine teşekkür ettiği yaklaşıma ihtiyacı var.” ifadelerini kullandı.
Özgür Özel, “Valileri il başkanı kılan, kaymakamı ilçe başkanı gören bu anlayıştan kurtulmadan biz ne ekonomik çöküntüden ne depremin yarattığı çöküntüden kolay kolay kurtulamayız.” değerlendirmesinde bulundu.
O milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırmaya çalışıyorlar
Özel, Meclis Karma Komisyonunun, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ve İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin 1 Mart 2023’te savunmalarını istediğini anımsattı. Ali Mahir Başarır’ın Hatay’da görevli olduğunu belirten Özel, “Enkaz altından can kurtarmaya çalışan milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırmaya çalışıyorlar.” dedi.
Kolsuz bacaksız mı kalması gerekiyordu?
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un deprem bölgesinde olmasının önemini vurgulayan ve deprem ile ilgili açıklamalarına dikkati çeken Özel, “Sayın Şentop’a şunu söylemek lazım; iyi diyorsunuz da bunların olması için 43 bin kişinin ölmesi, gerçekte 50, 60 bin kişiyi kaybetmemiz mi gerekiyordu? Binlerce insanın uzuvlarını kaybedip, kolsuz bacaksız mı kalması gerekiyordu?” diye sordu.
TBMM Başkanı Şentop’un “deprem araştırma komisyonu kurulması” yönündeki açıklamasına işaret eden Özel, “Biliyorsunuz ki bunu muhalefet hep istiyor, iktidar hep reddediyor.” dedi.
Yürütme bunun gereğini yapmıyor
Deprem Komisyonu’nun üçüncü kez kurulduğunu ve 5 Ekim 2021’de sonuncusunun raporunun görüşüldüğünü hatırlatan Özel, “Tuğla gibi raporlar, Meclis tarafından çıkartılıyor, tüm kamu kurumlarına yollanıyor. Bu komisyonlara bilim adamları, iktidar muhalefet konunun uzmanı milletvekilleri katkı sağlıyor, olması gerekenleri yazıyor. Ama yürütme bunun gereğini yapmıyor. Şimdi, ‘Bir tane daha kuralım.’ İstanbul depreminden sonra en büyüğünü kurarsınız, Allah göstermesin. Yapmayın bunu, gününde söyleneni dinleyin.” ifadelerini kullandı.
Buna isyanımız, buna çıldırıyoruz
TBMM Başkanı Şentop’un, CHP’nin, “Fay Yasa Teklifi”ni 21 Temmuz 2020’de komisyona sevk ettiğini anımsatan Özel, komisyonda gündeme alınmayan teklifin doğrudan görüşülmesinin de Genel Kurulda AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildiğini söyledi. Özel, “Şentop diyor ki, ‘Yasal düzenlemeye ihtiyaç var’. Arşivde var. Daha 2-3 yıl önce sen imzaladın, yolladın. Komisyonda duruyor ve gündeme almıyor bunu sizin komisyon başkanlarınız. Buna isyanımız, buna çıldırıyoruz.” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “Eğer Türkiye çok uzun zamandır bu hazırlıkları yapmamış olsaydı, büyük bir kaos ile karşı karşıya kalırdı” dediğini aktaran Özel, “Süleyman bey, daha ne olacak? İlk 3 gün devlet yok. Elbistan’dan görevden gelen arkadaşım dedi ki, ‘Vatandaş, ‘İlk 3 gün devlet yoktu, yavaş yavaş ortaya çıktı, şimdi var’ diyor’. Ne kurtaracaksan zaten o 3 günde kurtaracaksın, ondan sonrasına ‘mucize’ diyoruz, gözyaşlarımızı tutamıyoruz hiçbirimiz.” yorumunu yaptı.
Sen daha kaostan bahsediyorsun?
Karayollarında, şehir girişlerinde, şehir içinde, enkaz başında kaos olduğunu savunan Özel, “Daha ne kaos olacak? 43 bin 556 kişiyi gömmüşüz, rakam 50, 60 bine doğru gidecek, gerçek rakamların bu olduğuna da kimse inanmayacak, sen daha kaostan bahsediyorsun?” diye sordu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un büyük bir şüphe oluşturduğunu iddia eden Özel, Bakan Kurum’un afet konutlarına ilişkin verdiği rakamlar ile bakanlığın Eylül ayında TOKİ tarafından duyurulan “tarihin en büyük sosyal konut projesi” listelerindeki rakamları karşılaştırdıklarını, neredeyse aynı listelerin olduğunu söyledi.
“Eylül’de TOKİ’nin yapacağı sosyal konutları afet konutuna mı çevirdiniz?” diye soran Özel, bu konuya ilişkin Bakan Kurum’dan bir açıklama beklediklerini kaydetti.
– “Kentsel dönüşüm bizim işimiz”
Özel, partisinin kentsel dönüşüm tartışmalarına değinerek, “Kentsel dönüşümdeki sorun ve tartışma şu; kentsel dönüşüm ‘ayıptır söylemesi’ bizim işimiz. Niye bizim işimiz? Dikmen Vadisi, Portakal Çiçeği Vadisi… Ben Belediye Başkanı adayıyken kentsel dönüşüm çalışıyorum. Murat Karayalçın’a ‘nasıl yapalım’ dedim.
‘Dikmen Vadisi’ne, Portakal Çiçeği Vadisi’ne git Özgürcü’ğüm. Kapıyı çalacaksın, nasıl yaptıralım? diyeceksin. Vatandaşın memnun olmadığı bir kentsel dönüşüm yapılamaz’ Kulağımda küpedir. Bu işin başlatanıyız ve bu işi en iyi yapanlarız.” ifadelerini kullandı.
Partisinin kentsel dönüşüm konusundaki bakış açısını merak edenlerin parti programına, 2018 genel, 2019 yerel seçim bildirgesine bakmasını öneren Özel, şöyle devam etti:
Yer değiştirmenin kaçınılmaz olduğu durumlarda finans sistemlerini geliştirecek
“Öyle güzel kentsel dönüşüm tarifi okuyacaksınız ki rant merkezli değil, bu projelere ayrılan kaynakları deprem riskinin giderilmesi için uygulanacak dönüşüm ve güçlendirme projelerine ayıracak. Yetkiyi yerel yönetimlere verecek. Halkın tam katılımını sağlayacak. Yer değiştirmenin kaçınılmaz olduğu durumlarda finans sistemlerini geliştirecek.
Kentsel dönüşümde itiraz ettiğimiz; Fikirtepe’deki öngörüsüzlük, Ok Meydanı’nda, Beykoz, Tokatköy’de, Tozkoparan’da vatandaşa iyi anlatmamanın, onu razı etmemenin, rızasını almadan harekete geçmenin yarattığı kavga ve kaos… ‘Kentsel dönüşüm istemiyor’ demezler mi ya.. Cumhurbaşkanı onayında bekleyen yerler var. Benim diyenle açık oturumda tartışırız. Kentsel dönüşümü kim istiyor? Kim yasaklıyor? Çıksınlar karşımıza. Bakan çıkıyorsa bakan çıksın. Cumhurbaşkanı çıkıyorsa, Genel Başkanımızın karşısına çıksın. Yok öyle yağma…”
– “AFAD hesaplarını izlenebilir hale getireceğiz”
Özgür Özel, depremzedeler için toplanan yardımların “denetimsiz bir alan” olduğunu savundu. AFAD’ın Kamu İhale Kanunu’ndan, Kamu Yönetim Kanunu’ndan muaf olduğunu, Sayıştay’ın yüzeysel bir denetim yapabildiğini belirten Özel, “AFAD’ın Sayıştay ve özel denetçiler tarafından AFAD özel hesaplarına ilişkin bir rapor yayınlanacak. 2009’dan bu yana bu rapor bir kere yayınlanmış.
AFAD bünyesindeki deprem yardımlarıyla ilgili harcamaların bağımsız, muhalefet temsilcilerinin de içinde yer alabileceği komisyon tarafından yönetilmesi, deprem hesaplarının Sayıştay ya da bağımsız denetim şirketleri tarafından devamlı ve düzenli olarak denetlenip Resmi Gazete’de yayımlanması önerimizi buradan kayda geçiriyoruz. Yapmazlar ama 3 ay sonra biz yapacağız. 3 ay sonra AFAD hesaplarını şeffaf, denetlenebilir, izlenebilir hale getireceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
AFAD’ın gevşekliğinden. 2,5 yıl Kızılay’dan çadır almamışlar
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na deprem bölgelerini ziyaretinde en çok gelen taleplerden birinin çadır olduğunu aktaran Özel, “Şu anda çadır üretenlerin hepsi devlete çadır üretmekle meşgul. Çadır açığımız büyük. ‘Bugün çadır niye yok’ diye sorarsanız; 2018’den beri Süleyman Soylu’ya bağlı bir kurum olarak çalışan AFAD’ın gevşekliğinden. 2,5 yıl Kızılay’dan çadır almamışlar. Son raporlarında yüz binden az çadırları var. Yüz bin çadırla bu afete yakalanmışlar. Parası ile çadır alacağız. CHP’li belediyelere çadır yok çünkü AFAD’a çadır dikiyorlar.” sözlerini sarf etti.
Sigortalıysa kısa çalışma ödeneğini hak etmiştir
Resmi Gazete’de yayımlanan, depremzedelere yönelik kısa çalışma ödeneğine ilişkin de Özel, “Yayımlanan kısa çalışma ödeneği verilmeli mi? Evet. Nasıl verilmeli? Son 120 gün sigortalıysan verecekmiş. 600 günde geriye dönük sigortan varsa verecekmiş. Biz diyoruz ki deprem gününden bir gün önce sigortalıysa kısa çalışma ödeneğini hak etmiştir. Niye vermiyoruz?” dedi.
Özel, deprem konusunda tüm sorumluların soruşturulması gerektiğine işaret ederek, “Eksik varsa eksiği, kasıt varsa kastı ortaya çıkarılmalı. Bu işlerde cezayı kim hak ettiyse cezası verilmeli; hesap vermelidir. Biz parti olarak kendi iç denetimimizi de yapıyoruz. Bu konuda da hem bölgedeki Hatay’dan başlayarak CHP kendi iç denetimini de yapıyor. Bütün hukuki süreçleri de belediyenin ya da belediyeyi yönetenlerin siyasi kimliklerine kör bir şekilde takip edeceğiz. Bunu bugün yaptığımız gibi üç ay sonra yürütme makamı olarak da yapacağız.” ifadelerini kullandı.